Serpil Gülgun, Dört Odalı Kalp?le ilgili yazdığı yazıda (Milliyet Kitap, Ocak 2006) şu soruyu soruyor, ?Anais Nin'i Anais Nin yapan romanları mıdır yoksa 15 bin sayfalık güncesi midir? Hatta şöyle de sorulabilir "Anais Nin, 11 yaşında günce tutmaya başlamasaydı eğer, bugün, romanlarıyla hâlâ konuşuluyor olur muydu?" Dahası, renkli ve çalkantılı bir yaşamı olmasaydı, hadi, dilimizin altındaki baklayı çıkarıp daha açık ifade edelim; Henry Miller ve Miller'in karısı June ile yaşadığı aşk olmasaydı, bugünkü tanınmışlığına erişebilir miydi?? Ve hemen cevabı yapıştırıyor, ?Galiba, hayır.? Kitabı okuduğum sırada bu yazıya rastladığım için aynı soru benim de kafama takıldı. Doğrusu, türkçede yayınlanmış hemen tüm kitaplarını okumuş biri olarak ben de anais Nin hakkında pek olumlu düşünmüyorum. Belki de bu yazının etkisi bilmiyorum ama Anais Nin, hem konu, hem anlatım açısından pek de cazip değil. En azından döneminin kendi tarz yazan yazarları Henry Miller, D.H Lawrence?le karşılaştırılacak bir durumu yok. Peki, kendine has bir yanı yok mu? Kuşkusuz var. En azından ayrıntıcılığı, ince şeyleri görmesi, lafı uzatması gibi özelliklerinden söz edebiliriz. Tüm bunlar onun bu denli tanınmasına yeter mi? Tabii ki yetmiyor.
Dört Odalı Kalp, bir aşk üçgenini anlatıyor. Nin?in önceki kitaplarına göre oldukça düz bir anlatım var. Kolay okunuyor. Ama bu kolay okunma kitabın akıp gitmesine yetmiyor nedense. Gitmeyen bir şey var ve insan ister istemez Serpil Gülgun?un sorusunu soruyor.
(Anais Nin, Dört Odalı Kalp, Everest Yay.)
Dört Odalı Kalp, bir aşk üçgenini anlatıyor. Nin?in önceki kitaplarına göre oldukça düz bir anlatım var. Kolay okunuyor. Ama bu kolay okunma kitabın akıp gitmesine yetmiyor nedense. Gitmeyen bir şey var ve insan ister istemez Serpil Gülgun?un sorusunu soruyor.
(Anais Nin, Dört Odalı Kalp, Everest Yay.)
Yorumlar