“Türk şiiri yıllardır Avrupa'da saklanan en iyi sırlardan
biridir” diyor Caroline Stockford. Metin Cengiz’in yönetimindeki Şiirden
Dergisi 5. yılını “Türk Şiirinin Dışarıdaki Görüntüsü” dosyası ile kutluyor. Özdemir
İnce, Caroline Stockford, Adnan Özer, Aytekin Karaçoban, Tamer Öncül, Tahereh
Mirzayi, Metin Cengiz ve Müesser Yeniay yurtdışından bakılınca şiirimizin nasıl
göründüğü hakkında görüşlerini yazmışlar.
“Türk şiiri denilince dışarıda akla sadece Nâzım Hikmet
geliyor” diye yazmış Özdemir İnce. Bu görüş dosyada yazıları bulunan diğer
şairlerin de ortak kanısı. Türkçeden İngilizceye çeviriler de yapan akademisyen
şair Caroline Stockford’un cümlesi ile birleştirince ortaya pek de içaçıcı bir
manzara çıkmıyor.
Türk edebiyatının dışa açılımına, yani Türk yazar ve
şairlerinin yabancı dillerde yayımlanan kitaplarına bakarak değerlendirirsek
önemli sayıda şiir kitabının çevrildiğini görürüz. Üstelik bu yayınların büyük
bir çoğunluğu şairlerimizin kendi çabaları ile oluyor. Kültür ve Turizm
Bakanlığı’nın TEDA programından yardım alan ya da alabilen çok az sayıda şiir
kitabı var, nedense.
Esas sorun çevrilen şiir kitaplarının o ülkenin okurlarına
ulaşıp ulaşamadığı. Türkiye’de olduğu gibi Dünya’da da şiire gönül verenler
küçük yayınevleri. Şiir kitapları yaygın bir şekilde dağıtılamıyor,
kitapçılarda bulunmuyor. Almanya, Fransa ya da İngiltere’de büyük bir
kitapçının şiir bölümünde ancak Nâzım Hikmet’i bulabilirsiniz. Diğer ülkelerde
o da yoktur. Ama Özdemir İnce’nin belirttiği gibi çeviri şiir denince Dünya’da
da akla sadece Aragon, Eluard, Brecht, Ungaretti, Ritsos, Elitis, Seferis,
Lorca, Pesoa gibi Nâzım Hikmet’in çağdaşları gelir. Günümüz şairlerinden
çevirilere rastlamazsınız. Yani diğer ülkeler için de durum Türkiye’den pek
farklı değildir.
Dünya’da şiir farklı mecralarda yaşam buluyor. Okurlar
şiirle, özellikle çeviri şiirle, yabancı şairlerle daha çok etkinliklerde, şiir
festivallerinde buluşuyor. Dünya’da festivali en çok yapılan edebiyat türü,
hatta sanat türü şiirdir. Şiirden’deki yazılarda da belirtildiği gibi
festivallerde Türkiye’yi çok az sayıda şair temsil ediyor. Zaten yabancı
dillere şiirleri çevrilen, kitapları yayımlananlar da bu şairler. Festivallere
katılım da kişisel girişimlerle oluyor. Birçok ülkede seyahat masrafları için devlet
kurumlarından, vakıflardan destek alınır. Bizde öyle bir durum yok.
Caroline Stockford, Türk şiirini tanıtmak için Britanya’da
düzenli bir şiir festivali yapılmasını önermiş. Belki bir kereliğini ilgi
toplar ama sürekli olursa tavsar. Bence Kültür ve Turizm Bakanlığı TEDA
kapsamında uluslararası festivallere katılım için bir fon oluşturmalı, şiir
çevirmenlerinin yetişeceği çeviri atölyelerini desteklemeli ve Türkiye’deki
şiir festivallerinin Dünya çapında tanınan boyuta ulaşabilmesi için dişe
dokunur destekler vermeli.
Tabii ki festivaller yeterli değil. Festivallerde tanınan
şairlerin şiirlerine ulaşmak gerekiyor. Bilgiye ulaşmanın en kolay yolu
internet. İnternette en çok okunan tür şiir. Peki, Türk şiirinden çevirilere
ulaşabileceğiniz kaç şiir sitesi var? Yok denecek kadar az. Yani büyük çabalar
göstermeden Türk şiirinden örneklere ulaşamazsınız. O nedenle de Türk şiirinin
en iyi saklanan sırlardan biri olması şaşırtıcı değil. 16.09.15
Yorumlar