ŞİİRİN YILLIK REKOLTESİ


Şiirin artık "bittiği", okunmaz olduğu iddialarının iyice kanıksandığı, Türk şairlerinin sözü edilmeye değer ürünler veremedikleri, şiir kitaplarının ve dergilerinin okuyucusuz kaldığı iddialarının tartışmasız kabul gördüğü bir ortamda durup bir durum değerlendirmesi yapmak gerçekten de gerekliydi. Çünkü bu durum değerlendirmesi aynı zamanda niteliksel ya da niceliksel bir takım verilerle ulaşmamızı ve bu verilerle daha doğru tartışmalar yapabilmemizi sağlayacak. Bu nedenle 2002 yılının şiir verimi üzerine iki değerli çalışma yapılmış olmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu çalışmaların hem dikkatle okunması, hem de üzerlerinde konuşulması gerektiğine de inanıyorum.  
Şiir yıllıklarının birisi Eleştirmen Mehmet H. Doğan'ın (kitap-lık dergisi şubat 2003 sayısı ile birlikte), diğeri şair - eleştirmen Veysel Çolak'ın (E dergisi ocak 2003 sayısı ile birlikte) imzasını taşıyordu.
Mehmet H. Doğan'ın yıllığı 223 sayfadan oluşuyor. Eleştirmen, iki yıl aradan sonra yeniden şiir yıllığı hazırlamasının nedenini açıkladığı önsözden sonra, "2002'de Şiir" başlıklı bir yazı ile bir durum değerlendirmesi yapıyor. Mehmet H. Doğan önsözde, hazırladığı yıllığın niteliğini şöyle açıklıyor; "Türk Edebiyatının bir yıllık şiir serüvenini; dergi etkinliklerinin, tartışmaların özetleri, yayımlanan şiir kitapları, ödüller, ölümler, anmalar... vb. haberlerle gelecek yıllara taşıyacak bir belge kitapçığı".  Sonra da daha önce yayınladığı yıllıklarla ilgili eleştirilerden çıkarttığı sonuçlara değiniyor. Doğan bu yıl, şiirlerin yanında şiir üzerine yazılardan, eleştirilerden ve kitap tanıtma yazılarından da bir seçme yapmış.    
"Bir yılda yüz elli tane güzel şiir yayınlanmış olamaz!" eleştirisini haklı bulan Mehmet H. Doğan, 83 şairden 87 şiir seçmiş yıllık için. Demek ki daha da "titiz" olmuş seçimini yaparken. Ama 87 şiir de hiç azımsanmayacak bir rakam. İnce elenip sık dokunarak bile böylesi bir sayıya ulaşılması ilgiye değer.
Mehmet H. Doğan, seçimleriyle ilgili bir saptama daha yapıyor; "Özellikle genç kuşak şairlerden şiir seçmede zorlandım" diyor. 1915 doğumlu Melih Cevdet Anday'dan 1978 doğumlu Zeynep Köylü'ye uzanan bir seçme bu. Şiirini seçtiği en genç şairin yaşı 24. Mehmet H. Doğan, 1910 - 20 doğumlular arasından sadece iki şairin şiirine yer vermiş şeçkide. Bunlardan biri anma amacıyla Anday'dan alınmış bir şiir, diğeri ise İlhan Berk imzasını taşıyor. 1920 - 30 doğumlulardan ise kayda değer bir şiir bulamamış. 1930 - 1940 doğumlulardan 6, 1940 - 1950 doğumlulardan 13, 1950 - 1960 doğumlulardan 36, 1960 - 1970 doğumlulardan 17, 1970 - 1980 doğumlulardan 7 şiir seçmiş. 1980 sonrası doğumlulardan ise hiç şiir seçmemiş. Seçtiği 87 şiirin 53'ü 1950 - 1970 arasında doğanların imzasını taşıyor. 
Mehmet H. Doğan, 2002 değerlendirmesinin girişinde bu durumu açıklıyor; "usta" olarak değerlendirdiğimiz yaşça büyük şairlerin artık "anıt şiir" yazmadıklarını, genç kuşağın da şiir yazmakta da yayınlamakta da aceleci davrandığını, bu yüzden iyi ürünler vermediğini saptıyor. Ama genel olarak karamsar bir bakışı var Mehmet H. Doğan'ın, yayınlanan şiirleri de, şairlerin tutumlarını da, dergilerin şiire yaklaşımlarını da onaylamıyor, eleştiriyor. "Akraba aileler yayın ortaklığı" belirlemesinin üzerinde durulup düşünülmesi gerekiyor.
Mehmet H. Doğan, bu yıl da, şiirin durumuna genel olarak bakıp, acı eleştiriyi bu genellemeyle yapmayı tercih etmiş, ama tek tek ürünler üzerinde nedense yargıya varmamış. Dergilere ayırdığı bir sayfalık bölümde ard arda dergi isimleri sıralanıyor, ama bu dergilerde yer alan ve bu seçkiye seçilen ya da seçilmeyen ürünler hakkında bir şey söylenmiyor.  
Mehmet H. Doğan, izlediği dergilerin sayısını da azaltmış, "Yayımladıkları ürünler okunmaya değer dergileri izleme yoluna" gitmiş. Geçtiğimiz yıllarda 70 dergi izliyormuş, bu yıl 39 dergi ile yetinmiş. Bu 39 derginin ancak 23'ünden şiir seçebilmiş. 16 dergide kayda değer hiçbir şiir bulamamış. Bu dergilerden 10 tanesinde de sadece bir ya da iki şiir bulabilmiş. Beşten fazla şiir seçtiği dergilerin sayısı ise sadece altı. Kitap-lık'tan 11, Adam Sanat'tan 9, Varlık ve Kum'dan 8'er, E'den 7 ve Akatalpa'dan 6 şiir şeçmiş.    
Yılın şiir kitaplarına da  bir sayfa kadar bir yer vermiş, yine herhangi bir yargı, olumsuz ya da olumlu eleştiri yok. Mehmet H. Doğan, 107 şiir kitabını kayıtlara geçirmesine rağmen hiçbir şiir kitabından yıllığa şiir almamış. Sanırım, merak eden okur bulur diye bir düşünce söz konusu, ama bir eleştirmen olarak hangi kitaplardan hangi şiirleri beğendiğini merak etmemek elde değil. "Bir yılın şiir haritasının inanılır bir doğrulukta ortaya" çıkması için şiir kitaplarına da bakmak, değinmek gerekli değil midir? Bu sorunun cevabını merak ediyorum doğrusu.
Mehmet H. Doğan'ın kayıtlara geçirdiği yüzlerce eleştiri, tanıtma yazısı ve söyleşiden ise sadece on tanesine yer verilmiş seçkide. Bunun açıklaması yer darlığıdır, ama bu kadar yazıdan tartışılacak, üzerinde durulacak, karşı çıkılacak ya da hak verilecek hiç mi düşünce çıkmamıştır?
Veysel Çolak'ın yıllığı 198 sayfa. Yıllık "Sunu" başlıklı bir yazı ile başlıyor. Veysel Çolak, Sunu'da "Türk şiirinin bütünlük içinde değerlendirilmesi"ni hedeflediğini belirtiyor. Ardından da şiirin durumu hakkında bazı genellemeler yapıyor; "Kendini yineleyen bir şiir"den, dergilerin tek renkli ve birbirinin benzeri hallerini de dikkate alarak "Artık türkçede büyük şiir yazılamaz" denebileceğinden söz ediyor. Veysel Çolak, Mehmet H. Doğan'dan da daha karamsar bir tablo çiziyor "Genel Değerlendirme" başlıklı yazısında; "... şiir iklimini yitiriyor. Şimdilerde olduğu gibi değişmez bir kaosa dönüşüyor ortam. Şiir, şiiri göremez oluyor. Değerler, buluşamadığı gibi ayrışamıyor da."
Veysel Çolak'ın yaptığı genellemeler üzerinde ayrıca durulması gerekiyor kuşkusuz. Çünkü saptamaları bir yıla mahsus değil, yıllardan beri süre gelen bir durumun tespiti.
Veysel Çolak, tüm karamsarlığına rağmen yine de optimist bir yaklaşım içinde.  143 şairden 143 şiir seçmiş. 1914 doğumlu Dağlarca'dan 1986 doğumlu Ertan Yılmaz'a uzanan bir seçme. En genç şair 16 yaşında. Veysel Çolak, 1910 - 20 doğumlular arasından 4 şairin şiirine yer vermiş şeçkide. Bunlardan ikisi anma amacıyla Anday'dan ve Müştak Erenus'tan alınmış , diğerleri ise İlhan Berk ve Dağlarca imzasını taşıyor. 1920 - 30 doğumlulardan ise kayda değer bir şiir bulmuş. 1930 - 1940 doğumlulardan 12, 1940 - 1950 doğumlulardan 20, 1950 - 1960 doğumlulardan 51, 1960 - 1970 doğumlulardan 36, 1970 - 1980 doğumlulardan 17 şiir, 1980 sonrası doğumlulardan ise iki şiir seçmiş. Seçtiği 143 şiirin 87'si 1950 - 1970 arasında doğanların imzasını taşıyor.
Veysel Çolak, eleştirel bakış açısını dergilerle ilgili yazdığı bölümde sürdürüyor. Dergilerin liberalleşmesi, hemen her dergide aynı şairlerin yer alması, şiir üzerine hemen hiçbir tartışma yaşanmadığı saptamalarını yapıyor. İte kaka yapılmaya çalışılan tartışmalar da sonuçlanmamış, havada kalmış. Adam Sanat, Dize, Damar ve Edebiyat ve Eleştiri dergilerinde uç veren "toplumcu gerçekçiliğin" geç kalmış değerlendirmesi, Hece dergisinin özel sayıları, Kitap-lık'taki bir söyleşi, Varlık ve E dergilerinde yazılan bir kaç yazı... Bir yıldan geriye ancak bunlar kalabilmiş.
Veysel Çolak yıl içinde 69 dergiyi izlemiş. Bunlardan 50'sinden şiirler seçmiş. Veysel Çolak da 19 dergide kayda değer hiçbir şiir bulamamış. 13 dergiden sadece bir ya da iki şiir seçebilmiş. Beşten fazla şiir seçtiği dergilerin sayısı dokuz. Dize'den 15, Varlık'tan 12, Kitap-lık, Edebiyat ve Eleştiri, Adam Sanat ve Kum dergilerinden 8'er, E dergisinden 7, Akatalpa ve Agora'dan 6'şar şiir seçmiş.
Veysel Çolak, 101 şiir kitabını kayıtlara geçirmiş. "Kitaplar ve İzlenimler" başlıklı yazısında kısa kısa da olsa bazı şiir kitapları hakkında değerlendirmeler yapmış. İlhan Berk'in Şeyler Kitabı, Hasan Öztoprak'ın Kırklar Kitabı, İzzet Yasar'ın Dil Oyunları, Enis Akın'ın Puşt Ahali, Birhan Keskin'in Yeryüzü Halleri, Betül Tarıman'ın Güle Gece Yorumları, Bejan Matur'un Onun Çölünde ve Ayın Büyüttüğü Oğullar adlı iki kitabı, Didem Madak'ın Ah'lar Ağacı adlı kitapları eleştirilerden payını almış. Bir diğer deyişle yılın dikkati çeken, üzerinde konuşulmaya değer kitapları olmuş bunlar. Veysel Çolak, anma amacıyla aldığı şiirler dışında, şiir kitaplarından sadece 5 şiir almış. O da Mehmet H. Doğan gibi dergiler ekseninde bir şeçme yapmayı yeğlemiş, oysa dergilerle ilgili yaptığı olumsuz tespitleri de gözönüne alırsak mantıken şiir kitaplarından alınan şiirlerin daha çok olması gerekiyordu diye düşünüyor insan.  
Bu çok değerli ve yoğun emek isteyen iki çalışmaya birlikte baktığımızda şiirin yıllık rekoltesine de ulaşabiliriz sanırım. Türkiye'de hemen her yıl, kayıtlara geçen yani kitapçı raflarına ulaşabilen şiir kitabı sayısı yaklaşık 200 civarında. Mehmet H. Doğan ve Veysel Çolak, bunların 100'ünü listelenmeye değer bulmuşlar. 200 kitabın 100'ünün eleştirmenlerin listesine girdiğine bakıp durumun hiç de kötü olmadığını söylemek mümkün ama iş değerlendirmeye gelince Mehmet H. Doğan'ın hiçbir kitabı eleştirmeye değer bulmadığı ve yazısında sadece 13 kitabın adını verdiğine (bu kitaplardan da bazıları "toplu şiirler" ya da "seçmeler" altbaşlığını taşıyor), Veysel Çolak'ın ise sadece 9 kitabı değerlendirdiğine bakılırsa nitelikle niceliğin örtüşmediğini kolaylıkla tespit edebiliriz.
Şiir yayınlayan dergi sayısı ise 70. 70 dergide 1000'den fazla şiir yayınlandığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Veysel Çolak, değerlendirmesinde ürün yayınlatan şair sayısının 1000'in üzerinde olduğunu belirtiyor. Bu 70 dergiden ancak 10'u bir yılda beş - altı sözü edilebilir şiir yayınlamış. Mehmet H. Doğan ve Veysel Çolak'ın ortak beğenisine mazhar olan şair sayısı 66, şiir sayısı ise 24. Bu rakamlara bakınca seçime değer ürün sayısının hiç de az olmadığını görüyoruz. Zaten değerlendirmelerden çıkan sonuç da bu yönde; çok ürün veriliyor, bunlardan bir kısmı da ortalamaların üzerinde. Ama, hakkında konuşabileceğimiz şiir sayısı belli değil. Dilden dile dolaşan kaç şiir, hatta kaç dize var?
Yaş ortalamalarına göre şiir dağılımlarına baktığımızda ise tehlike çanlarının sesini daha iyi duyabiliyoruz. Günümüzde şiir yayınlatan ve şiiri beğeni toplayan şairlerin yaşları 30'la 50 arasında yoğunlaşıyor. Normal şartlarda aşağıya doğru genişleyen bir piramit oluşması gerekirken orta yaş tüm ağırlığını koyuyor, şairler gençleştikçe seçilen şiir sayısı azalıyor. Mehmet H. Doğan 30 yaşın altındakilerden 7, Veysel Çolak 19 şiir seçmiş. Genel toplama bakınca oran çok düşük. Oysa sağlıklı bir şiir ortamından söz edebilmemiz için genç şairlerin sayısının çok olması gerekli. Şiiri yaşatacak olanlar gençlerdir.  
Ürün bazında bir ortalamadan söz edebilsek de dergilerin esas aktivitesini oluşturması gereken inceleme - değerlendirme açısından bunu söylemek mümkün değil. Dişe dokunur yazıların sayısı 10 ya da 15'tir. Vahim olan da budur. Kayıtlara geçebilen 100 şiir kitabı, 150 şiir varsa en az o kadar da değerlendirme, eleştiri ya da tanıtma yazısı olması gerekir. "Körler sağırlar birbirini ağırlar" durumu oluşmuşsa, dergilerden, onların yöneticilerinden başlayıp, şairlere ve oradan da "ben şiir üzerine düşünüyorum, yazıyorum" diyenlere dek uzanan bir özeleştiri silsilesinin gerekliliği ortadadır. Türk şiirinin titreyip kendine gelmesi gerekiyor.
Mehmet H. Doğan ve Veysel Çolak, işin bir de başka boyutuna değiniyorlar; şiir okuyucusunu kaybetti. Binlerce şiir, yüzlerce şiir kitabı yayınlanıyor ama bunların çok azı okuyucuya ulaşabiliyor.  Bir başka deyişle çok az sayıda şiir okuyucunun ilgisini çekiyor. Okuyucunun satın almaya değer gördüğü şiir kitaplarının hemen hiçbirinden eleştirmenler söz etmiyor. "Yarılma" diye adlandırabileceğimiz bir durum var. Gerçek anlamda şiir olarak adlandırabileceğimiz ürünler bir yerde duruyor, okuyucu başka bir yerde. Şiir kitapları da, dergiler de okunmuyor. On yılı, hatta yirmi yılı aşkın bir süredir bu olgu ortada ve nedense tartışıp bir çözüm bulmaya yanaşmıyoruz. 80.000 - 100.000 satılan şiir kitaplarını sadece "popüler", "magazinel" diye nitelendirerek ve durumu görmezden gelmeye devam ederek nereye varırız, merak etmiyorum. Çünkü varılacak yere çoktan varılmış, yıllıklar bu durumu açıkça gözler önüne seriyor. (2003)

Yorumlar