Sevgili Ölü Kocam

Fransız yazar Claude Pujade-Renaud'nun kitabı. ?Jules Michelet, Robert Louis Stevenson, Marcel Schwob, Jules Renard ve Jack London'ın ölümlerinden sonra karılarının, kocalarıyla ilgili anılarını, bir başka deyişle ilişkilerinin anlatımını derleyen kitap? olarak sunuluyor. Yazarların karıları kocalarıyla ilgili anılarını anlatıyorlar. Her bölümde bir yazarın karısı sözü alıyor. Her anlatım da gizli bağlarla, göndermelerle bir şekilde birbirine bağlanıyor.Kadınların anlatımı gerçekçi ve verilen bilgiler gerçeğe yakın olduğu için bir anılar toplamıyla mı karşı karşıyayız yoksa bu bir anlatımı ayırt etmek kolay değil. Okur açısından işin çekici yanı da bu olsa gerek.
Başarılı erkeklerin ardında ve tabii ki gölgesinde kalmış kadınlar?. Kendilerini, konumlarını kocalarının varlığına ve başarısına adamış bir görüntüleri var. Bir anlamda kocalarının varlığı onların varlığı olmuş. Karılık yayında annelik, hastabakıcılık, sekreterlik de yapmışlar. Kendi yaşamlarını, belki de kimliklerini ancak kocalarının ölümünden sonra bulabilmişler. Kitaptaki anlatımları da bir anlamda özeleştiri gibi oluyor. Akıcı anlatımlı, kolay okunan, kadınların evliliklerdeki konumu üzerinde düşündüren, tartışma soruları soran bir kitap.
(Sevgili Ölü Kocam, Claude Pujade-Renaud, Everest)

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Bu kitap hakikaten çok enteresan. dışarıdan bir yazar/sanatçı eşi olmak o kadar çekici ve romantik geliyor ki biz kadınlara. Ama işin aslı hiç de öyle değil bu kitapta gördüğümüz kadarıyla. Onlar da diğer evli kadınlar gibi aynı sorunları yaşıyorlar. Yani bizim düşündüğümüz romantik, şefkat, aşk ve sevgi dolu bir ilişki yok bu evliliklerde. Sadece gayretli, fedakar kadınlar var. Bu çabanın karşılığında ise aldatılıp kandırılan ve bencilce sömürülen kadınlar...