Bir Arkeoloji Detektifinin Maceraları



Faruk Şüyün, adeta görünmez bir kahraman olarak otuz yılı aşkın süredir Türk edebiyatına emek verdikten sonra nihayet geçen yıl yazılarının gazete ve dergi sayfalarında unutulmasına gönlü razı olamayan yayıncısı sayesinde kitaplarıyla da tanındı. Bu sayede bizler de Faruk Şüyün’ün özenle gizlediği bilmediğimiz yönlerini öğrenmeye başladık.

Bir Arkeoloji Detektifinin Maceraları’nda (Kasım 2010, Oğlak yay.) Faruk Şüyün’ün arkeolji tutkusuna tanık oluyoruz. Faruk Şüyün, 52 haftanın en az ellisinde 1-2 günlüğüne de olsa gezilere gider. Tüm boş zamanlarını yollarda harcar, onları kıymetli hale getirir. Kitapta, bu gezilerin önemli bölümünü oluşturan Türkiye’deki arkeoljik yerlere seyahatlerinin öyküleri var.

Şüyün’ün 1990’larda başlayan, 2000’li yıllarda bir tutku halini alan arkeolojik yerleri, antik kentleri ziyaret etme tutkusunun yazıya dökülmüş öykülerinden oluşuyor Bir Arkeoloji Detektifinin Maceraları. Faruk Şüyün, çoğunu birden çok kez ziyaret ettiği arkeolojik alanların yıllar içinde geçirdikleri değişimleri yazıya dökerken kitaba adını veren “detektif” merakıyla onların hikayelerinin peşine düşüyor. Tapınakların, tanrıların, mitolojik kahramanların öykülerini öğrenmeye, gizlerini çözmeye çalışıyor. Edebiyatın tadını kaçırmadan ve lafı uzatmadan küçük bilgiler veriyor, onları fotoğralarla destekliyor ve kafamızda oluşmaya başlayan görüntünün netleşmesine yardımcı oluyor. “Taşla toprakla işim olmaz” diyen benim gibileri bile antik kentlere yolculuğa özendiren, konuyla ilgili okumalara yönlendiren bir kitap Bir Arkeoloji Detektifinin Maceraları.

14.12.2010

Yorumlar