Goethe'nin İnfazı


Viktor Glass, Goethe'nin İnfazı’nda (Nisan 2012, çev. Regaip Minareci, Metis yay.) yeni doğurduğu bebeğini öldürdüğü iddiasıyla yargılanan bir beslemeye verilen idam cezasını tartışmaya açıyor ve bu idamda Goethe’nin rolünü tartışıyor.   
1800’lerin başı, Goethe’nin yaşamının uzun bir bölümünü geçirdiği Weimar bir yanıyla kültür ve sanatın cenneti diğer yanıyla ağır ekonomik koşullar ve yokluklarla halk için bir cehennem. Bu cehennemin en alt katmanından birinin hayatını anlatarak başlıyor roman. Johanna, yoksul babası bakamayacağını anlayınca çocuk yaşta bir değirmencinin yanına besleme olarak verilmiş. Çok ağır şartlarda yaşamaya çalışıyor. Onun yaşamında “karın tokluğu” bile bir lüks. Yarı aç yarı tok günde en az on sekiz saat çalışıyor, hayvanların bile yatmayacağı yerlerde uyuyor ve sık sık değirmencinin tecavüzüne uğruyor. Bu hayatı yaşamaktan başka çaresi de yok. Değirmenden kaçsa, ailesinin yanına dönemez, büyük bir şehre gitse iş bulması imkansız, zaten bir eğitim de almamış, sonu ya ölüm ya da fahişelik. Hamile olduğunu öğrenmesi ile hayatı iyice kararıyor. Çocuğu doğurması, işten atılması, sokaklara düşmesi demek. Hamileliğin çok ilerlediğini, bebeği düşüremeyeceğini anlayınca, kendinden daha tecrübeli hizmetçilerin önerisi ile doğurur doğurmaz öldürmeye karar veriyor.        
“Genç Werther'in Acıları” ile ününün zirvesine ulaşmış olan Goethe, Kasım 1775’de Weimar’a gelmiştir. Yedi senedir Weimar’dadır. Dük'ün en yakın dostuyken birinci bakan ve gizli danışman görevine gelmiştir. Prenslikte onun üstünde bir memur yoktur. Halktan alınan vergilerin oranından, bir suç işlenidiğinde verilecek cezalara kadar hemen her konuda kararlar almaktadır. Altı bin beş yüz nüfuslu başkent Sachsen-Weimar-Eisenach, dükün annesinin çabalarıyla bir kültür sanat şehri olmuştur. Genç Dük Karl August ülke yönetimiyle pek ilgilenmemekte zamanını “balolar, konserler, kır partileri, yaban avı ve köylü kızları” ile geçirmektedir. Bu küçük prenslik hem ekonomik hem de politik açıdan çok zor durumdadır. Goethe, bir yandan kapatılmış maden ocaklarını tekrar çalıştırarak, yolsuzlukları önleyerek yeni gelir kaynakları yaratmaya çalışırken bir yandan da hukuk ve vergilendirmede reformlar yaparak prensliği ortaçağ karanlığından çıkartıp uygar bir ülke haline getirmeye uğraşmaktadır. Tüm bu çalışmalar edebiyat üretiminin tamamen durmasına neden olsa da kendinden yedi yaş büyük, evli ve üç çocuk annesi Charlotte von Stein’la yaşadığı duyugusal yanı ağır basan aşka engel olmaz.       
Johanna'ya “canlı canlı gömülüp üzerine kazık çakmak” suretiyle uygulanacak idam cezası Goethe’nin reformları açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Çünkü çocuk katili anneler gittikçe artmaktadır ve muhafazakâr çevreler ancak ağır cezalarla bunun önlenebileceğini savunmaktadır. Goethe’nin telkinleriyle cezaların hafifleştirilmesine ikna olan genç dük de bu olayda onların etkisi altında kalmaktadır. Son karar Gizli Danışma Konseyi’nde alınacaktır ve Goethe’nin görüşü alınacak kararı büyük oranda belirleyecektir.
Goethe, Dünya edebiyatının en çok biyografisi yazılmış, hakkında en çok araştırma yapılmış, hayatının her ayrıntısı belgelendirilmiş yazarlarından. Weimar dönemi de oldukça ayrıntılı olarak araştırılmış. Çevresinde yaşayanlar hakkında bile biyografiler yazılmış. Bu nedenle onunla ilgili bir kurgu yaratmak oldukça zor. Çünkü hemen “gerçekleri çarpıtmak”la suçlanabilirsiniz. Viktor Glass romanın sonsöz’ünde “elinizdeki kitap bir romandır, bu özellliğiyle, bilimsel bir araştırmadan farklı olarak belgelerle kanıtlanmış gerçekleri birebir nakletmek gibi bir görevi yoktur” dese de özellikle Goethe’nin yaşamı açısından gerçeklere oldukça bağlı kalmış. Besleme Johanna için de benzer şeyleri söyleyebiliriz. Goethe’nin Weimar’ında çocuk cinayetleri ve çocuk katili anneler ve tabii onlara uygulanan çok ağır cezalar araştırmalara konu olduğu gibi Johanna Catharina Hölm’ün bu cezalar açısından dönüm noktası olduğu anlaşılan yargılanması ve yaşadıkları da özellikle araştırılmış. Viktor Glass mahkeme kayıtlarını ve bir çok belgeyi kullanmış romanı yazarken. Goethe'nin İnfazı hem Goethe’nin hayatının bir dönemini öğrenmek ve hem de ölüm cezasını tartışmak açısından belgesel niteliğiyle önemli bir roman.
17.05.2012

Yorumlar