Mucize Tatlı


Giuseppina Torregrossa yirmi yıl jinekologluk yapıp meme kanseri konusunda önemli araştırmalar yayımladıktan sonra yazarlığa başlamış. Biyografisinde üç çocuk annesi olduğu da vurgulanıyor. İlk romanı 2007’de yayımlanmış. Mucize Tatlı (Haziran 2012, çev. Makbule Ezay Akyıldız, Doğan Kitap) ikinci romanıymış. Romana adını veren ve girişte reçetesi de verilen tatlı, “Azize Agata Tatlısı” adıyla biliniyor. Her 5 Şubat’ta Sicilya’nın bakire azizesi Agata için yapılıyor. 
Roman iki ana eksende gelişiyor. Bir yandan Azize Agata’nın öyküsünden başlayarak kuşaklar boyu, büyük büyük anneanneden torunlara bir ailenin kadınlarının yaşadıkları “meme” ekseninde anlatılırken diğer yandan yılda bir kere yapılan “Azize Agata Tatlısı”nın yine kuşaklar boyu süren ve aileyi etkileyen öyküsü anlatılıyor.
“Azize Agata Tatlısı” eğer iyi yapılırsa yiyenlerin doyamadığı bir tatlı. Kadınlar kalbe giden yol mideden geçer düşüncesiyle bu tatlıyı yapıp yedirerek sevdiklerini kendilerine aşık ediyor. Kitabın kapağında da görüleceği gibi “Azize Agata Tatlısı” güzel ve şehvet uyandırıcı bir memeye benziyor. Belki de o nedenle ikişer ikişer sunuluyor.
“Azize Agata Tatlısı”  nasıl bir kalp kazanma unsuru ise ailenin kadınları için de memeler bir tahrik nedeni. Hepsinin öykülerini güzel büyük memeleri belirliyor. Mutluluğa kavuşmaları  da kıskanç kocaların hışmına uğramalarına da sebeb memeleri.
Roman ailenin küçük torunu Agatina’nın ağzından anlatılıyor. Agatina, büyük büyük annesinden başlayarak ailenin kadınlarının hayatında “Azize Agata Tatlısı”nın ve memelerin nasıl belirleyici olduğunu anlatıyor. Herbiri ayrı ayrı da okunabilecek öyküler bunlar. Büyük güzel memeli iyi tatlı yapan kadınların en büyük rakipleri ise ailenin dümdüz, yok sayılabilecek göğüslü üyeleri. Onlar bedenlerine ya da tatlı yapma sanatlarına değil genellikle babalarının paralarına ve hep kötülük için kullandıkları zekalarına güvenüyorlar ve büyük memeli kadınlardan nefret ediyorlar. Koca memeli de olsalar, dümdüz göğüslü de çoğu kadın kaçınılmaz olarak meme kanserine yakalanıyor ve bir memesini kaybediyor.
Büyük güzel memeli iyi tatlı yapan kadınların eş ya da sevgili seçimleri nedense hep isabetsiz. Adamların ya yakışıklılığına ya cazibelerine kapılıyorlar ama sonuçta güzelliklerini ve aşçılıklarını kullanarak birlikte oldukları erkeklerle hep mutsuz oluyorlar. Aldatılıyorlar, şiddete uğruyorlar, terk ediliyorlar. En trajik aşkı ise küçük torun Agatina yaşıyor. Agatina tıp eğitimi almış, doktor olmuştur ama bir mafya ailesinin damadı olan kendinden yaşça büyük bir adamın sadece cinsel cazibesine kapılmakla kalmaz onun için başta işi olamak üzere arkadaşlarını ve ailesini de feda etmekten çekinmez. Saplantılı bir aşka dönüşen bu ilişki Agatina’yı mutsuz eder. Bir memesini kaybedip amazonlaşana kadar da bu ilişkiyi bitiremez.  
Palermo doğumlu yazar Giuseppina Torregrossa kendi hayat öyküsünden kaynaklandığını düşündüren bu hem komik hem üzücü aile öyküsünün arka planında 19. yüzyıldan günümüze dek Sicilya’nın toplumsal değişimini anlatıyor. Amerika’ya göçlerin nedenlerinden 2. Dünya Savaşı’na, Amerikan işgal güçlerinin Mafya’yı nasıl palazlandırıldığından, devlet mafya ilişkilerinin nasıl çarpık bir kentleşme ve tarihi eser tahribatı yarattığına varan çok ilginç ayrıntılar barındıran bir öykü bu. Doktor büyük dedenin öyküsü ekseninde okuduğumuz Sicilya’daki siyasi yaşam, halkın oylarını hangi gerekçelerle kullandığı, neden hep doktorların siyasette belirleyici olduğunun öyküsü bile tek başına hem komik hem de ibretlik. 
Giuseppina Torregrossa iyi bir anlatıcı. Neşeli ve akıcı bir anlatımı var, hikaye etmeyi biliyor. “Azize Agata Tatlısı”nın yüzyıllardan gelen ilginç öyküsü ve meme görünümü ile kadınların aşk hikayelerini zekice kaynaştırmakla kalmamış Sicilya’nın çok renkli günlük hayatı ve toplumsal değişimi ile de güçlendirmiş. Mucize Tatlı içerdiği birbirinden ilginç öyküler ve arka planıyla birden fazla romanı doğuracak zenginlikte bir kitap.  
09.08.2012

Yorumlar