İdeal bir eş, iyi bir iş ve ün... Özenilen tüm başarılara
ulaşmış gibi görünen bir adamın yaşamının bir anda nasıl bir kâbusa dönüştüğünü
anlatıyor Norman Mailer “Amerikan Rüyası”nda.
Stephen Rojack, II. Dünya Savaşı’nda bir muhaberede
öldürdüğü Alman askerleri nedeniyle asker dönüşü bir “Milli Kahraman” olarak
sunulmuş, hemen ardından senatör seçilmiş, ülkenin en zenginlerinden birinin
kızıyla evlenmiştir. Senatörlük görevi sonrasında üniversitede ders vermekte,
televizyona program yapıp sunmaktadır. Kitapları yayımlanmıştır. Herkesin
yerinde olmak istediği bir adamdır o. Genç, yakışıklı, başarılı, zengin ve iyi
bir aile kurmuş bir kahraman... “Amerikan Rüyası”nın beden bulmuş hali.
Aslında Rojack’ın yaşamı hiç de göründüğü gibi değildir. Bir
süredir güzel ve zengin karısı Deborah’dan ayrı yaşamaktadır. Çok fazla alkol
alıp evlilik günlerinin muhasebesi yapar, kimlerle kaç kere aldatıldığını
anlamaya çalışırken gecenin bir vakti birkaç haftadır görüşmediği karısını
arar. Deborah da onu evine davet eder. Karısıyla karşılaşması bir anda
hesaplaşmaya, geçmiş günlerin muhasebesine dönüşür. Evliliğinin, karısıyla
aşklarının bir yalandan ibaret olduğu düşüncesine kapılıp kendini kaybeden
Rojack Deborah’yı boğazlayıp öldürür. Daha sonra da onuncu kattan aşağı atar.
“Amerikan Rüyası”nın aslında bir kabus olduğu da sonraki 24
saat boyunca Rojack’ın yaşadıkları ile anlaşılır. Bol alkol, seks ve
adrenalinle dolu bir 24 saattir bu. Rojack, karısını öldürdükten sonra evden
çıkarken evin hizmetçisiyle sevişerek bu hareket ve hesaplaşma ile dolu 24
saati başlatır. Hizmetçiyi suç ortağı yapıp karısını aşağı attıktan sonra
karşılaştığı caz şarkıcısı Cherry McMahan “Amerikan Kâbusu”nda Rojack’ın
yoldaşı olur. Cherry’nin gangster kılıklı erkek arkadaşı, yanlarındaki mafya
babası ve caz barda karşılaştığı boksör eskisi aslında ona hangi yolda
olduğunun mesajını verirler. Amerikan’ın ışıltılı gündüzünden karanlık gecesine
geçmiştir artık. Ama işlediği cinayetle bir sınırı aştığını hisseden Rojack
yine de kâbusunun üzerine yürümeyi tercih eder. Sonuçta Cherry’nin kalbini
kazanmıştır ve geceyi onunla geçirecektir.
Rojack sanki bir cinayet işlememiş, suçlu değilmiş gibi
davranır. Hiçbir şeyi bilinçle yapmadığına, dışarıdan, örneğin Ay’dan gelen
mesajlarla hareket ettiğine, şiddete başvurmasının, öldürmesinin nedeninin
dolunay olduğuna ve dolunay hali geçmeden eski durumuna dönemeyeceğine kendini
inandırır. Bu ruh haliyle Deborah’yı öldürmesinde kendini haklı çıkartacak
gerekçeler bulur. Hiç de inandırıcı olmasa da polise Deborah’ın intihar ettiği
yalanını büyük bir rahatlıkla söyler. Polisi inandıramasa da tutuklanmamayı
başarır. Ama şimdi asıl sınavdadır sıra, Deborah’ın babası Barney Kerry ile
karşılaşması ve ona hesap vermesi gerekmektedir. Güç ve zekası ile ülkenin en
zenginlerinden biri haline gelmiş bu adamı intihar yalanına inandıramayacağının
farkındadır.
“Amerikan Rüyası” (Kasım 2014, çev. Ahmet Ergenç, Sel yay.) 1965’de
yayımlanmış. Norman Mailer’in dördüncü romanı. Mailer, II. Dünya Savaşı
sonrasındaki, 60’lı yıllardaki Amerika’yı Rojack’ın 24 saatinde anlatıyor. Bir
düş gibi gösterilen Amerikan tarzı yaşamın ne kadar sahte olduğunu, adalet,
aile gibi değerleri dayatarak insanların kandırıldığını anlatıyor. Sistem her
şeyiyle çürümüştür.
“Amerikan Rüyası”nın ele aldığı konular, kahramanının
davranışları, özellikle kadınlara yaklaşımındaki maçoluk altı çizilip
eleştirilen konular. Ama kitabın beğenilip kült roman haline gelmesinde en önemli
etken anlatım tekniği ve dili olsa gerek. Mailer bir anlamda Fitzgerald’ın “Muhteşem
Gatsby”sinin arkasındaki gerçeği yazıyor ama Fitzgerald’dan çok farklı bir
anlatımı var. Amerikalı eleştirmenler Mailer’in anlatımını şiirsel bulmuşlar. Diyalogların
içinde gelişen metaforlarla bu şiirselliği yakaladığı belirtilmiş. Öyle de. Bu
şiirselliği sokağın diliyle, sert anlatımıyla dengeleyip kendine has bir üslup
yaratmış olması da bence esas başarısı. “Amerikan Rüyası” üzerinde çok
tartışılmış bir roman.
Konusuna, anlatımına, diline kapılıp hızla okunuyor. Yayımının üzerinden
50 yıl geçmiş olsa da hâlâ taze, gündemde konulara değiniyor Mailer ve bol bol
altı çizilecek ya da soru işaretleri konacak cümleler buluyorsunuz. 22.01.2015
Yorumlar