50 Kuşağının has öykücülerinden, çağdaş edebiyatın
ustalarından Orhan Duru'nun terekesinden çıkanlar yayımlanmaya devam ediyor.
Tam adıyla “Ferit Edgü & Yüksel Arslan’a Gençlik Mektupları – 27 Mayıs
Günlüğü” Orhan Duru’nun mektuplarıyla günlüklerinden oluşan bir “çifte kitap”.
“Gençlik Mektupları”nda Orhan Duru'nun 1957-72 yıllarında
Ferit Edgü ile Yüksel Arslan'a gönderdiği mektuplar yer alıyor. Orhan Duru
1956’da Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’ni bitirmiş. Askerliğini de
1958’de Ankara’da veteriner olarak yapmış. Sonra bir yıl Urfa’da veteriner
olarak görev yapıyor. Ardından Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde
asistan oluyor. 1960 askeri darbesinden sonra üniversiteden atılan 147 öğretim
üyesinden. Üniversiteden uzaklaştırıldıktan sonra Ankara’da gazeteciliğe
başlıyor.
Orhan Duru’nun ilk öyküsü 1953’de yayımlanmış. Yani hem
üniversite yıllarında hem de daha sonra çalışırken yoğun bir edebiyat üretimi
var. 60’lı yıllar öykücülüğünde yeni deneylere giriştiği önemli bir dönemi
olarak anılıyor. Ferit Edgü ile Yüksel Arslan'a gönderdiği mektuplar da tam bu
döneme rastlıyor. Anladığım kadarıyla mektuplarında kullandığı üslupla
öykülerinin dili arasında ilginç benzerlikler var. Kitabın arka kapağında bu
üslup “soyunuk bir dil” olarak tanımlanmış.
Mektuplardaki Orhan Duru’yu varoluşçu bir romanın kahramanı
olarak da düşünebiliriz. Yalnızlığı, Ankara’nın puslu havasında yaşadığı bunaltı,
yazma, yaratma sıkıntılarını, hissettiği ruhsal baskıyı, çok net bir şekilde
hissedebiliyorsunuz. Varoluşunu, yaşamın anlamını yaşadıklarında sorgulamasını
okuyorsunuz. Camus’nün ya da Sartre’ın Ankara’da yaşayan bir kahramanı gibi.
Orhan Duru’nun edebiyat üretimi, dergilerle ilişkileri,
Ankara’daki az sayıdaki dostu da mektupların konusu oluyor. O yıllarda
Ankara’da yaşayan İlhan Berk’le sıkı bir ilişkisi var ama en ağır sözcükleri de
onun için kullanıyor. Pazar Postası’nda 50 Kuşağı yazarlarının eserlerinin
yayımlanmasını sağlayan Muzaffer Erdost, Bilge Karasu ve İstanbul’da dergicilik
ve yayıncılık yapan Vedat Günyol mektuplarda en çok sözü geçen kişiler.
Mektuplar çok yakın iki arkadaşa, içtenlikle yazılmışlar.
“27 Mayıs Günlüğü” ile birlikte yayımlanmaları da doğru bir karar olmuş.
Günlükler mektuplardaki havayı tamamladığı gibi Orhan Duru’nun mektuplarında
günlüklerinkinden bile içten olduğunu da görüyoruz.
Kitapta 1957-72 yılları arasında yazılmış mektuplardan
geriye kalabilen 81’ini okuyoruz. Burak Fidan’ın sunuş yazısından Orhan
Duru’nunkine göre daha az sayıda olsa da Ferit Edgü’nün ve Yüksel Arslan’ın
Orhan Duru’ya yazdıklarının da elde olduğunu öğreniyoruz. O mektuplar da
bunlarla birlikte yayımlansaydı çok daha bütüncül bir kitap ortaya çıkardı.
Ferit Edgü’nün kararını değiştirmesini ve mektupları bir bütün halde görmemizi
sağlamasını diliyorum.
“27 Mayıs Günlüğü”nde darbe öncesi ve sonrası Orhan Duru’nun
yaşadıklarını ve gözlemlerini okuyoruz. Orhan Duru 1959'da AÜ Veterinerlik
Fakültesi’nde asistan. 27 Mayıs Darbesi’ni hazırlayan gençlik hareketlerinin
yakın bir şahidi. DP’nin tüm toplum ve üniversiteler üzerindeki baskısından
bunalmış çoğu aydın gibi özgürlük umudu olarak gördüğü bu darbeyi destekliyor. “Ödül”
olarak da 147 öğretim üyesinden biri olarak Sabahattin Eyüboğlu, Haldun Taner,
Nusret Hızır, Mina Urgan, Tarık Zafer Tunaya gibi isimlerle birlikte üniversiteden
atılıyor. Atılanların “Menderes iktidarına karşı üniversite özerkliğini savunan
ve bunun mücadelesini veren”lerden oluşması tam bir düş kırıklığı. 1962’de
tepkiler üzerine hatadan dönülüp üniversitedeki görevine geri çağrılsa da akademik
hayata soğumuş, gazetecilik yapıyor. Üniversite iyi bir veterinerlik öğretim
üyesini kaybediyor ama Türkiye iyi bir yazar ve gazeteci kazanmış oluyor.
Burak Fidan her zamanki gibi iyi bir çalışma çıkartmış.
“Ferit Edgü & Yüksel Arslan’a Gençlik Mektupları – 27 Mayıs Günlüğü” (Nisan
2015, Yapı Kredi yay.) Orhan Duru’yu ve dönemini tanımanın yanı sıra hiçbir
tarihsel ya da kişisel olguya dikkat etmeden bir genç adamın yalnızlığının,
varoluşsal sıkıntılarının konu edildiği bir edebiyat eseri olarak da
okunabilecek nitelikte bir kitap olmuş.
11.06.2015
Yorumlar