Bayan Poe



Lynn Cullen “Bayan Poe”da evli bir erkekle evli ve iki çocuk annesi bir kadının umutsuz aşk öyküsünü anlatıyor. Evli erkek Edgar Allen Poe, kadın da şair Frances Sargent Osgood.
Yıl 1845. New York’dayız. Edgar Allen Poe’nun “Kuzgun” şiiri tekrar tekrar gazetelerde yayımlanıyor. Poe büyük bir üne kavuşmuş. Hayranları peşinde. Davetlere, edebiyat toplantılarına katılıyor, konferanslar veriyor. Tüm ününe rağmen yaşam koşulları çok kötü. Şehrin kenar mahallelerinden birinde ölümcül hasta genç karısı (aynı zamanda kuzeni) ve kaynanası (aynı zamanda halası) ile birlikte yaşıyor. Gazetede editörlük yaparak ve öykü ve şiirlerinden kazandığı küçük telif ücretleriyle geçinmeye çalışıyorlar.
Frances Osgood da pek iyi durumda değil. Çapkınlıklarıyla ünlü kocası arkasında büyük bir borç bırakarak ortadan kaybolmuş. Kocasını kendilerine uygun bulmayan ailesi daha baştan onları reddettiği için ailesinin zenginliğinden de yararlanamıyor, yardım alamıyor. Frances iki kızıyla birlikte bir arkadaşının evine sığınmış. Şiirlerini gazetelere satarak gelir elde etmeye çalışıyor ama bunda pek başarılı değil. Çünkü kadının toplum içinde bulunması, yazarlık yaparak bile olsa para kazanmaya çalışması garipseniyor.
Poe ve Frances bir edebiyat toplantısında karşılaşıyorlar. Şair ve yazarlara kötü davranması ve ağır eleştirileri ile ünlü Poe, Frances’e çok nazik davranıyor ve genç kadını daha ilk karşılaşmalarında hal ve tavırları ile etkiliyor. Frances, dostlarından tüm şairleri yermesiyle ünlü Poe’nun bir konuşmasında şiirlerinden övücü sözlerle bahsettiğini öğreniyor. Sonraki karşılaşmalarında Poe hasta eşi Virginia’nın kendisini evlerine davet ettiğini söylüyor. Virginia Frances’in şiirlerine ve özellikle de çocuklar için yazdığı kitaplara hayranmış. Frances, nezaketen Poe’ları ziyarete gidiyor. Virginia ile aralarında dostluk kurulurken Poe ile de flört etmeye başlıyorlar. Poe’nun ilgisi Frances’in hoşuna gidiyor ama evli bir kadın olarak karısı ölüm döşeğinde olan biriyle böyle bir ilişkiye girmesinin doğru olmayacağını, toplumun kendisini dışlayacağını, edebiyattaki geleceğinin de olumsuz etkileneceğini düşünüyor.
Lynn Cullen’ın “Bayan Poe”su (Mayıs 2015, çev. Elif Günay, Doğan Kitap) ilk bakışta iyi kurgulanmış, akıcı bir aşk romanı havasında ama sayfalar ilerledikçe belgesel nitelikte bir roman okumakta olduğunuzu anlıyorsunuz. “Bayan Poe” gerçek kişilerden oluşuyor ve gerçek zaman ve yerlerde geçiyor.
Frances Sargent Osgood 18 Haziran 1811 - 12 Mayıs 1850 tarihleri arasında yaşamış. Döneminin en tanınmış şair ve yazarlarından. Yazdıklarından telif geliri elde eden ilk kadın yazarlardan olduğu belirtiliyor. İlk şiiri 14 yaşındayken yayımlanmış. 1834’de şiirlerine ilham almak için müzede resimlere bakarken portre ressamı Samuel Stillman Osgood’la tanışmış. Samuel’in portresini çizmeyi teklif etmesi ile ilişkileri gelişmiş. 1835’de daha portrenin çizimi bitmeden evlenmişler. Frances evlendikten sonra da şiir yazmaya ve kitaplarını yayımlatmaya devam etmiş. Bir süre İngiltere’de yaşadıktan sonra New York’a dönmüşler. Poe ile tanıştığı sırada da New York sanat çevrelerinde tanınan bir şairmiş.
Hem romandan hem biyografisinden öğrendiğimize göre Edgar Allen Poe’nun “Broadway Journal” adlı gazetesinde çeşitli takma adlarla yayımlanan ve hemen hepsi Poe’ya aşkını anlatan şiirleri ile ünü artmış. Bu şiirler ve Poe’nun yine takma adlarla cevaben yazdıkları bir süre sonra Poe ile Frances’in arasındaki ilişkinin ortaya çıkmasına neden olmuş. Bayan Poe platonik düzeyde olduğunu ve kocasını edebi açıdan olumlu etkilediğini düşünerek bu ilişkiye karşı çıkmadığı gibi Frances’i evine davet ederek bu düşüncesini kendisine bildirmiş. Yazışmayı sürdürebileceklerini söylemiş. 
Poe ile Frances’in aşklarının skandala dönüşmesine ise başka bir kadın şair neden oluyor. Poe’nun hayranlarından ve belki de gizli aşklarından biri olan Elizabeth F. Ellet, Poe’nun halası ve kaynanası olan Bayan Clemm’in dostluğunu kazanmış. Bayan Clemm’den Frances’in Poe’ya yazdığı iddia edilen bir mektubu ele geçirmiş. Daha sonra da Frances’in 1846’da doğan üçüncü çocuğu Fanny Fay’in babasının Poe olduğu iddiasını ortaya atmış. Olay bir skandala dönüşünce o sırada yeniden barışmış olan Frances ve kocası çocukları da alıp şehri terk etmişler. 1849’da kocası Kaliforniya’da yaşanan “Altına Hücum” olayına katılıp altın aramak bahanesi ile kendini terk edince Frances New York’a dönmüş ve 1850’de tüberkülozdan ölmüş.
Lynn Cullen 1845 – 47 yılları arasında yaşanan olayları roman yapısında ama gerçeklere uygun olarak yazmış. Boşlukları tarihi gerçeklere uygun olarak kendisinin tamamladığını ve final bölümünü gerçeğe uygunluğuna bakmadan yazdığını başka bir deyişle uydurduğunu söylüyor kitabın sonundaki “Yazarın Notu” başlıklı bölümde.
Edgar Allen Poe’nun yaşam öyküsü oldukça tartışmalı. Karanlıkta kalan bir çok dönem olduğu gibi biyografisini yazanların üzerinde anlaşamadığı konular da var. Lynn Cullen Edgar Allen Poe ile Frances Sargent Osgood arasındaki ilişkinin de tartışmalı konulardan olduğunu belirtiyor. Yayımlanmış şiirlerin ve mektupların varlığına ve Frances Osgood’un anılarında yaşananlardan söz etmiş olmasına rağmen böyle bir ilişkinin hiç yaşanmadığını iddia edenler de, platonik düzeyde kaldığı kanısında olanlar da var.
10.09.2015

Yorumlar