“Maliye’nin
hazırladığı Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı’na göre sanat ve fikir insanlarının
yüzde 17 olan vergileri yüzde 35’e kadar yükseltilecek” bilgisini veriyordu “AKP
‘sanat ve fikir’e vergi darbesi vuruyor” başlıklı haberinde Sözcü Gazetesi’nden
Mehtap Ö. Ertürk. Aslında bu yeni bir gelişme değil. Gelir Vergisi Yasa Taslağı
2013 yılında gündeme geldi. Ama bir türlü mümkün yasalaşmadı. Şükrü Kızılot
gibi vergilendirme konusunda uzman yazarlar Gelir Vergisi Yasası tasarısının
Meclis'te kabulü ile birçok sanatçı,
yazar ve akademisyenin kendini vergi mükellefi olarak bulacağını yazmıştı. Ben
de bir yazımda sanatçı ve yazarların vergi yükünün zaten yüksek olduğunu, yapılması
gerekenin vergiyi artırmak değil azaltmak olduğunu yazmıştım. Anlaşılan yasa
taslağını hazırlayanlar bu eleştirilere kulak asmamış. Yeniden hatırlatayım.
Yürürlükteki
Gelir Vergisi Yasası’nda (GVK m.18) sanatçılara, yazarlara “kazanç istisnası”
vardır. Yani gelir vergisi mükellefi olarak değerlendirilmezler, kazançlarını
yıllık beyanname ile Maliye Bakanlığına bildirme zorunlulukları yoktur. Onlara
telif ücreti ödeyen yapımcılar, yayıncılar vergi kesintisi yaparak Maliye
Bakanlığına yatırır. Sanatçılar, yazarlar defter tutmaz, vergi beyannameleriyle
uğraşmaz, telif kaybına uğramaz. “Stopaj” adı verilen bu vergi kesintisinin
oranı %17’dir. Sanatçısına, yazarına “kazanç istisnası” sağlayan ülkelerde bu
kesinti ile yetinir devlet. Ama bizde %17 stopaja ek olarak %18 KDV de kesilir.
1000 TL telif kazancı için 420 TL (%42) vergi öderler. Üstelik bu vergiden
masraflarını düşemezler. Beyanname verilmediği için sadece kazanca bakılır,
masraflar dikkate alınmaz.
Vergi
kesintisi yapılmış bir gelirden ayrıca KDV alınması adil bir uygulama değildir.
Çifte vergilendirme anlamına gelir. %17 stopaj da Avrupa standartlarının çok
üstündedir. Stopajın %10 seviyesine çekilmesi ve ayrıca KDV alınmaması gerekir.
Maliye bakanlığının temsilcilerinin de katıldığı 5. Ulusal Yayın Kongresi’nde
de (4-5 Aralık 2009) bu yönde bir iyileştirilme yapılması kararı alınmıştı.
Konu dönemin Maliye Bakanı, bugünün Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’e de
iletilmişti.
Çifte
vergilendirmenin son bulmasını ve daha adil vergilendirme için stopajda indirim
beklerken sanatçıya, yazara vergi şoku geldi. Vergi Yasası tasarısında “kazanç
istisnası” korunuyor gibi görünse de belli bir limiti aşan gelirler artık 31.
maddedeki istisna hükmünden faydalanamıyor. Telif gelirlerinin brüt toplamı 188
bin lirayı aşan kazançlar için yıllık beyanname verilmesi ve vergilendirmeye
tabi olması gerekiyor. Yani sanatçının, yazarın, kitabı olan akademisyenin
vergi mükellefi olması, defter tutması, her ay KDV beyannamesi vermesi, gelir
vergisi ödemesi öngörülüyor.
Yeni
düzenleme ile aslında çok kazanan sanatçıya, çok satan yazara vergi avantajı
geliyor. Taslak böyle yasalaşırsa 188 bin liradan çok telif kazananlar % 25’den
başlayan vergiler ödemekle kalmayacak, masraflarını da vergiden düşme olacağı
bulacak yani daha az vergi ödeyecek. Çok kazanan sanatçıların çoğunun
şirketleştiği, bu avantajdan yararlandığı biliniyor. 188 bin sınırını aşmak,
defter tutmak, beyanname vermek istemeyen sanatçı ve yazarın kayıtdışına
yönebileceğini de düşünmeli maliyeciler. Devletin vergi gelirini
artıracağım derken acaba ne kadar azaltacaklar?
188 bin
liradan daha az telif kazananlar ise % 42 vergi ödemeye, masraflarını vergiden
düşememeye devam edecekler. Az kazananın çok vergi ödemesi adil midir? Cevabını
Maliye Bakanımız Naci Ağbal’dan bekliyorum.
TBMM’de
Ahmet Davutoğlu Nabi Avcı gibi kitapları yayınlanmış kabine üyeleri ve bu çifte
vergilendirmeden şahsen etkilenecek birçok sanatçı, yazar milletvekili var. Sanatçının,
yazarın hakkını koruyacak birçok milletvekili olduğunu da biliyoruz. Dileğimiz
sanatçılara, yazarlara bu vergi şokunun yaşatılmaması. Varolan istisnanın
korunarak iyileştirilmeye gidilmesi. Stopajın %10’a düşürülmesi ve %18 KDV’den
vazgeçilmesi.
03.02.2016
Yorumlar