Geleceğin kitabının e-kitap olacağı düşünülüyordu. Dijital
ortamdaki hızlı gelişme, taşınabilir cihazların çoğalıp ucuzlaması, internet
bağlantılarının yaygınlaşması müzik ve sinemada olduğu gibi geleceğin dijitalde
olduğunu düşündürüyordu. Yayıncılık sektörü için de dijitale göçün kaçınılmaz
olduğu kanısı hakimdi.
Artık sokak sokak kitapçı aramak da, internet üzerinden
sipariş verip kitaplarınızın gelmesini günlerce beklemek de gerekmeyecekti.
Kitaplar bir tık ötedeydi. Üstelik kağıda basılı kitaptan çok daha ucuza da
satılacaktı. Oturduğunuz yerden satın alıp hemen okumaya başlamanız mümkündü.
On binlerce kitap küçük bir tabletin içine sığabiliyordu. İsterseniz kendi
kitabınızın yayıncısı da olabilecektiniz. Yeter ki eserinizi yazın, e-kitap
üretmek çok kolaydı.
E-kitapla birlikte yayıncılık sektörü için de bir çok
kolaylık söz konusu olacaktı. Artık bir kitap yayınlamak için matbaa sürecine
girmeye, ne kadar satacağını bilmeden iki üç bin kitabı basıp depoya koymaya, o
kitapları dağıtmaya çalışmaya, kitapçılara ulaştırmaya gerek kalmayacaktı. Bir
kitabı yayımlamak için onu e-kitap formatına sokmanız yeterli olacaktı. Bu da
para ve zamandan kazanmak demekti.
E-kitap büyük bir heyecanla karşılandı. Telif haklarının
nasıl korunacağı, korsan yayının nasıl önleneceği, yeni masraflar yaratıp
yaratmayacağı pek de sorgulanmadan ABD’li yayıncıların öncülüğünde bu işe hızla
girişildi. Özellikle Dünyanın en büyük internet kitapçısı Amazon’un da desteği
ile hemen her yıl e-kitap satışlarının arttığı haberlerini duymaya başladık.
Son bir – iki yılda ise e-kitap fırtınasının dindiği hatta
e-kitap satışlarının düşmeye başladığı görülüyor. Zaten ABD dışında e-kitap
satışları yıllık ciroların % 3-5’ini geçmiyordu. Hâlâ da aynı oranlarda.
E-kitabın yeterli ilgiyi görmemesinin kuşkusuz çeşitli
nedenleri var. En önemli neden olarak kitap okurunun okuma alışkanlığına uygun
bir model olmadığı ileri sürülüyor. E-kitap üretiminin de fiyatlarının da
kağıda basılı kitaptan çok da ucuz olmaması da bir etken. Esas neden olarak
tüketicinin kitap okumak için özel olarak tabletler bir yana normal tabletleri
de satın almaması, cep telefonları ile her işin görülmesi öne sürülüyor. Cep
telefonları da ne kadar büyük olursa olsun kitap okumak için uygun aletler
değil.
E-kitabın benimsenmesi için bir süre daha beklememiz
gerektiği, kağıda basılı kitabın ömrünü tamamlamadığı görülüyor. Kağıda basılı
kitaptan e-kitaba geçiş bir devrim şeklinde gerçekleştirildiği, yaşanması gereken
evrimin yaşanmadığı anlaşılıyor. Geçilmesi gereken bir aşama atlanmış.
Bu ayın başında Canon’un organizasyonu ile katıldığımız,
Münih’te düzenlenen “Future Book Forum”da “Geleceğin kitabı nasıl olacak?”
sorusuna cevap aradık. 23 ülkeden çoğunluğu yayıncı iki yüz katılımcı ile
birlikte iki gün boyunca geleceğin kitabını tartıştık.
Yeni baskı makineleri ile çok kısa bir sürede bir kitaptan
tek bir adet bile basmak mümkün. İnternet üzerinden siparişi verilen bir
kitabın direktifi matbaaya ulaştığı anda basılıp paketlenip okura
kargolanmasının dakikalar içinde yapıldığı yayınevlerinin sunumlarını da
izledik. Böylece stok tutmadan kitabı kolayca üretip hızlıca okura ulaştırmak
mümkün. Bu da maliyeti düşürüp olabildiğince çok yeni okura ulaşmayı sağlıyor.
Kişiye özel kitap üretilebiliyor. Okurun isteğine göre bir kitabın tamamını ya
da bir bölümünü basabiliyorsunuz. Bu özellik eğitimde, akademik çalışmalarda
çok kolaylık sağlıyor.
Geleceğin kitabının hibrit bir kitap olacağı anlaşılıyor. Kitap
yine kağıda basılacak ama dijital ortamdaki portallar, karekodlu videolar, sosyal
medya etkileşimi gibi unsurlarla desteklenecek. Interaktif olacak. Okur da
yazar olarak kitaba katkıda bulunabilecek. Geleceğin kitapları sürekli değişen,
yenilenen, yaşayan kitaplar olacak. 30.11.16
Yorumlar