2017’den beri kitap satışlarında bariz bir düşüş söz konusu.
Geçen yıl Milli Eğitim Bakanlığı’nın sınav sisteminde yaptığı ani değişiklik
sonucu yayıncılık sektöründe yaşanan 560 milyon dolarlık zararla birlikte tüm
kitap perakende sektörünü olumsuz etkilendi. Türkiye’nin en büyük kitap
dağıtımcılarından Final Pazarlama’nın konkordato ilan etmesi ilk ve önemli
örnek. Yeni konkodatolar, iflaslar gelebilir.
Yayıncılık sektörünü esas sıkıntıya sokansa üretiminin dövizle,
satışının ise Türk lirası ile olması. Döviz kurlarındaki her artış kitap üretim
maliyetlerinin artmasına neden oluyor.
Türkiye’nin kitap ve gazete kağıdı üretimini yapan SEKA 2005
yılında tamamen özelleştirildi ve tüm kağıt fabrikaları kapandı. Türkiye gazete
ve kitap kağıdında tamamen dışa bağımlı hale geldi.
Kitap kağıdı euro ile alınıyor. Merkez Bankası rakamlarına
göre 2 Ocak 2018’de 1 Euro 4.55 TL, 27 Ağustos 2018’de 1 Euro 7.21 TL’ydi. % 58’lik
bir fark söz konusu. Bu fark kitap kağıdının fiyatına otomatik olarak
ekleniyor.
Bu da yetmezmiş gibi Dünya çapında yaşanan kağıt
fiyatlarındaki artışlar da Türkiye’deki kitap kağıdı fiyatlarına yansıyor. Ocak
ayından bu yana kitap kâğıdına döviz bazında tam dört kez zam geldi. Yani hem
kağıdın euro olarak fiyatı arttı hem de euro değer kazandı. Yılbaşında bir ton
kitap kağıdını 750 Euro’ya yani 3412 liraya alırken şimdi 850 Euro’ya 6128
liraya alıyoruz. % 79.6 artış söz konusu.
Bu yıl başında kağıda zam yapılmasının yanında Türkiye kağıt
kotaları da mevcut rakamın dörtte birine düşürülmüş. Eurodaki değişimden ve
yapılan stoklar nedeniyle kağıt temininde güçlükler yaşanıyor. Kotadaki bu
büyük düşüş nedeniyle kağıt sıkıntısının önümüzdeki aylarda daha da artması
bekleniyor. Bu hafta bazı dergiler ve gazeteler kağıt yokluğundan çıkmadı,
bazıları da çıkamayacak.
2017’de Türkiye yayıncılık sektörü reel olarak büyümüş
olmasına rağmen Türk Lirasının değer kaybı nedeniyle Dünya’nın en büyük 11.
yayıncılık sektörüyken on altıncılığa düşmüştü. Şimdi bu düşüş çok daha trajik
olacak.
Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk’ün
söylediği gibi yerli kağıt üretimine başlamak temel çözüm olarak görünüyor ama hemen
bir kağıt fabrikası kurulamayacağı gözönüne alınırsa en hızlı ve etkili tedbir
kitap kağıdına uygulanan % 18 KDV’nin kaldırılması olabilir.
Dövize bağlı bir diğer maliyet unsuru da çeviri eserler için
ödenen telif. Telifler esas olarak dolar olarak ödeniyor. 2 Ocak 2018’de 1 USD
3.77 TL, 27 Ağustos 2018’de 1 USD 6.21 TL. Yani 2018 başında bir kitabın telif
ücreti olarak 1000 USD karşılığı olarak 3770 TL öderken şimdi 6210 TL ödemek
durumundalar. Telif bedeli % 64 artmış.
Bu konuda yabancı yayıncılar ve ajansların göstereceği
anlayış ve yaklaşım önemli. Türkiye’de yaşananlar dikkate alınarak
fiyatlandırma yapılırsa ve yeni sözleşmelerde istenen avans tutarlarından
vazgeçilirse belki bir çözüm olur. Bunun için girişimler yapılmalı.
Kitabın üretim maliyeti ortalama % 70 artarken okurlar kitap
fiyatlarında % 10 artışı bile büyük tepkiyle karşılıyor. Devalüasyonların
perakende satışlara olumsuz etkisi biliniyor. İlk vazgeçilen de kültür
ürünleri, kitap oluyor. Kitap satışlarının daha da düşeceğini öngörebiliriz. Bu
da yayıncılık sektörünün daha da küçülmesi demektir. Bakanlar kendi sektörleri
için tedbirler alıyor, uygulamaya geçenler bile var. Kırmızı alarm veren
yayıncılık sektörü de Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un acilen yayıncılık
sektörünü destekleyici tedbirleri açıklamasını bekliyor. 29.08.2018
Yorumlar