Türkiye’de resim eleştirisi denilince aklıma ilk gelen ad Sezer Tansuğ’dur. Sezer Tansuğ, okullu bir eleştirmen. 1949’da İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nde eğitimine başlamış, 1953-56 yılları arasında Mazhar Şevket İpşiroğlu’nun asistanı olmuş. “Surname-i Muradiye Minyatürleri” adlı doktora tezini yarım bırakıp 1956 yılında üniversiteden ayrılmış. Ama eleştirilerinde akademili olduğunu hiç hissettirmezdi. Görüşlerini açık sözle, sert bir dille yazardı ve bu görüşleri çoğunlukla genel kabule aykırı ve kendine has olurdu.
Sezer Tansuğ’un özgün üslubu yanında mahallilik ve yerelliğe
önem veren fikirleri vardı. Sanat camiası da ona diş bilerdi. Son yıllarda
bildirilere, mahkemelerde dava açmaya varan tepkiler de olmuştu.
Hasan Bülent Kahraman, Sezer Tansuğ’u Cumhuriyet tarihinin ilk sübjektif ve o ölçüde de objektif plastik
sanatlar eleştirmeni diye nitelendirmiş. Kaya Özsezgin de, “Tansuğ, yazılarında polemikleri, çalımları,
sözcük oyunlarını ve ironileri kullanmayı seven, kendine özgü bir eleştiri dili
kullanmıştır. Eleştiri alanında bir Sezer Tansuğ üslubu yaratmış, son derece
kişisel ve kendine özgü bir üslup geliştirmiştir” demiş, her ikisine de katılmamak
elde değil (bkz. Sanat Tarihi Yazımı ve
Eleştirisi: Sezer Tansuğ, Esra Özkan, Yüksek Lisan Tezi, Ankara,
2015).
Dergi ve gazetelerde eleştiri yazıları yayımlamakla
yetinmedi, birçok değerli esere de imza attı. Bunlardan ilki 1961 tarihli, yarım
kalmış doktora tezinden kaynaklanarak yazdığı ve Osmanlı minyatür sanatının
zaman içinde geçirdiği evrimi ve gelişimini değerlendirdiği “Şenlikname Düzeni”. Kitabın ikinci
baskısı 1991’de gerçekleştirilmiş. Şimdi, ölümünün 20. yıl dönümünde tekrar basıldı.
Everest Yayınları’ndan çıkan yeni baskıyı yayına Ömer Faruk Şerifoğlu hazırlamış,
emek işi bir de önsöz yazmış. Güzel görünümlü, görsellerle bezenmiş bir baskı. Everest
Yayınları’nın üstadın baskısı bulunmayan eserlerini de aynı özenle yeniden basmak
üzere programına alacağını umduğumu da belirtmeliyim.
Sezer Tansuğ’u 20. ölüm yılında anmak için yapılan önemli
bir etkinlik de “99 Kare Sergisi”. Sezer
Tansuğ´un 1993 yılında başladığı ancak bitiremediği “Cumhuriyet´in Değerleri" projesinin
bir güncellemesi. Tansuğ, Cumhuriyetin kültür dünyasına katkıda
bulunmuş şahsiyetleri ve yapıtlarını yeniden hatırlatmak amacıyla bu projeyi
başlatmış.
Tansuğ’un projesinin 1993’de gerçekleştirdiği sergisi 43
sanatçının eserlerinden oluşuyordu. Sezer Tansuğ “66 Kare, Geleneksel Kültüre Çağdaş Yorum” adlı bir katalog da
yayımlamış bu vesileyle ama kitap yapma hedefine ulaşamamış. Sergiyi anımsayanlar
ya da o kataloğu inceleyebilenler açısından farklı duygular yaratacaktır
kuşkusuz ama bu yeni sergiyi tek başına da değerlendirmek mümkün diye
düşünüyorum.
Tansuğ’un amacına uygun olarak düzenlenen sergi, üç bölümden
oluşuyor: Tansuğ’un davetiyle ürettiği eserini 1993’te teslim eden
sanatçılar, Tansuğ’un arşivinden çıkan listede yer alan ama eser teslim
etmemiş olan sanatçılar ve kuratörler tarafından eklenen güncel üretim
yapan sanatçılar. Hepsi 40x40 cm. ebadında resimlerden oluşan sergide 97
sanatçıdan 114 eser yer alıyor. Sanat denilince akla gelen hemen her daldan,
ama özellikle şiir ve edebiyattan isimler seçilmiş resimlere ilham kaynağı
olarak. Sedat Hakkı Eldem, Aşık Veysel, Behçet Necatigil, Sabiha Berksoy, Leyla
Gencer, Can Yücel, İlhan Koman, Emin Barın, Aziz Nesin... Bir anlamda Tansuğ’un
hedeflediği Cumhuriyet’in değerlerini çoğunu birarada görüyoruz. Tabii eksikler
var, birden fazla kez değerlendirilen isimleri de görmek mümkün. Bu tip
projelerde bunu normal karşılamak gerek.
Günümüz Türk Resmi’nin akla gelen gelmeyen birçok adı bir
arada. Bu toplam görülünce Sezer Tansuğ’un sert eleştiri anlayışı, kolay
beğenmezliği akla geliyor hemen. Tansuğ, bu sergi fikrini oluştururken dönemin
bilinen tüm isimlerine ulaşmaya çalışmış. Sergiye sanatçıları davet etmek için
hazrıladığı liste de bunun bir kanıtı. Sergiyi 2018’e uyarlarken 66’dan 99’a
genişleten kuratörler Ömer Faruk
Şerifoğlu ve Gökşen Buğra üstadın
bu tavrını kıstas almışlar.
Art On İstanbul ve
Sezer Tansuğ Sanat Vakfı işbirliğiyle
1 Kasım açılan sergi için Hilmi Yavuz’un
sunuşu ve Evrim Altuğ’un her eser
için yazdığı metinlerden oluşan bir de kalın bir katalog hazırlanmış. 99 Kare Cumhuriyet’in Değerleri sergisi
İstanbul Beyoğlu’ndaki Art On’da 29 Aralık’a kadar sürecek.(07.11.2018)
Yorumlar