Biyografisi şöyle başlıyor; “Kabaağaçlı Şakir Paşa’nın kızı, sadrazam Cevat Paşa’nın yeğeni, ressam Aliye Berger’in ve yazar Cevat Şakir Kabaağaçlı, namı diğer Halikarnas Balıkçısı’nın kız kardeşi olan Fahrelnissa Zeid”. Büyük bir sanatçı, çok farklı bir kişi olduğunu biliyorsanız bu aile bağı yoluyla tanımlama haksızlık gibi görünecektir. Üstelik eksiktir de. Yeğeni seramik sanatçısı Füreya Koral, oğlu ressam Nejat Devrim, kızı tiyatrocu Şirin Devrim benim hemen aklıma gelenler.
Şakir Paşa ailesi, diğer bir çok ferdiyle Osmanlı’nın son
dönemine, Cumhuriyet’in kuruluşuna siyasi ve kültürel alanlarda önemli
katkılarda bulunmuş büyük bir aile. Çok
değerli isimler yetiştirmiş. Ama Fahrelnissa Zeid aile bağları bilinmese de
yaşamöyküsü merak edilecek çok önemli ve renkli bir kişi.
Fahrelnissa Zeid 7 Ocak 1901’de İstanbul’da Büyükada’da doğmuş,
1991’de Amman’da vefat etmiş. 20. Yüzyıl boyunca Dünya’da gerçekleşen bir çok
olaya şahit olmuş, İstanbul, Londra, Paris ve Amman’da bulunmuş, siyaset ve
sanat dünyasının önemli adlarıyla dostluk kurmuş bir prenses. Köşklerde
saraylarda geçen çok renkli bir hayat yaşamış. Bu haliyle bile yaşam öyküsü
kaleme alınacak bir kişi. Ressamlığı, sanat hayatı ise başlı başına ele alınıp
değerlendirilmesi gereken görkem ve önemde.
Fahrelnissa Zeid’in 90 yıllık uzun ve yoğun yaşamı, sanatının
öyküsü ölümünün ardından da kitaplara, sergilere konu olmaya devam ediyor.
Zeid’le ilgili en yeni çalışma eleştirmen ve küratör Necmi Sönmez’in
‘Fahrelnissa Zeid Sözlüğü’. Sönmez, Fahrelnissa Zeid’in sanatını ve yaşamını maddeler
halinde, alfabetik dizilimde ele alıyor. Belge niteliğindeki fotoğraflar ve
eserlerinden örneklerle boyut kazanan çalışma Fahrelnissa Zeid’i tüm
özellikleriyle tanımamızı sağlıyor.
‘Sözlük’ düzeni, alfabetik sıralama bir yaşam öyküsünü okumakta ilk
bakışta biraz garip gibi görünse de kitabı okuyup bitirdiğinizde bu büyük
sanatçının ve çok renkli kişinin yaşamını ve sanatını enine boyuna, tüm
ayrıntılarıyla öğrendiğinizi fark ediyorsunuz. Çünkü Necmi Sönmez sözlüklerin
gerektirdiği alfabetik düzene uymuş ama yaşam öyküsünün gerektirdiği
kronolojiyi izlememizi sağlayacak bir düzen de sağlamış. Anlatımı da rahat ve
akıcı. Sözlüklerin kuruluğuna düşmeden iyi bir yaşam öyküsü kurmayı başarmış.
Birincil kaynaklara ulaşmış, yeni belgeleri gün yüzüne çıkarmış, geniş bir
araştırma yaparak çalışmasını oluşturmuş.
Sözlüğün ikinci maddesi “Ailesi”. Bu madde ve alt maddeleriyle
Fahrelnissa’nın biyografisinin hemen başında adları verilen aile fertlerinin
biyografilerini öğreniyoruz ve ailesiyle ilişkilerinin yaşamını nasıl
belirlediği de ortaya çıkıyor. Örneğin, Halikarnas Balıkçısı diye tanıdığımız
ağabeyi Cevat Şakir Kabaağaçlı yeteneğini keşfedip küçük yaşta Fahrelnissa’yı
resme özendirmiş. 1919’da İnas Sanayi-i Nefise Mektebi’nin ilk öğrencilerinden
olmuş, sanat eğitimi almış. O yıllarda yazar ve çevirmen İzzet Melih Devrim’le
evlenmiş. 1928’de Paris’te Ranson Akademisi
Stalbach Atölyesi’nde sanat anlayışını pekiştirmiş. Bununla yetinmemiş
İstanbul’a dönüşünde Namık İsmail atölyesine devam etmiş. Diğer yanda ise
Avrupa seyahatleri, çocukların doğumu, evlilikte yaşanan fırtınalar ve ilk
eşten boşanma var.
Fahrelnissa’nın Mekke Şerifi’nin oğlu Emir Zeid El-Hüseyin’le
evliliği, Zeid soyadını ve prenses ünvanını alması yaşamına bir çok olumlu ve
olumsuz etkiler katmış. Emir’in diplomatik görevleri nedeniyle sürdürmeleri
gereken hayatla, sanat üretimi kuşkusuz çelişiyordu. Fahrelnissa’nın sanat
üretiminin “sosyetik” bir kadının hevesi olarak algılanmasının eserlerine
gerçek değerini kazandırmasını ve ressam olarak önemsenmesini geciktirdiğini
anlıyoruz. Sönmez, yaşamını etkileyen büyük trajedilerin Fahrelnissa’nın sanat
anlayışını nasıl etkilediğini de ayrıntılı olarak anlatıyor.
Fahrelnissa Zeid farklı ve güçlü kişiliği, kendine has öncü sanat
anlayışı ile olumsuzu başarıya çevirmiş, Dünya çapında bilinen bir ressam
olmayı başarmış. Necmi Sönmez, özellikle 1945’den 1990’da ölümüne dek Fahrelnissa
Zeid’in bir fırtına gibi estiğini belirtiyor. Ölümünden sonra Londra’da Tate
Modern’de, Berlin’de, Amman’da ve İstanbul’da açılan sergileri onun
ölümsüzleşen sanatçılar arasına katıldığını, eserleriyle yaşayacağını
gösteriyor.
Necmi Sönmez’in ‘Fahrelnissa Zeid Sözlüğü’ hem bu ilginç ve çok farklı insanı, hem de büyük bir sanatçıyı tanımak, yaşam öyküsünün ayrıntılarını öğrenmek açısından başarılı bir biyografi, hem de Fahrelnissa Zeid’le ilgili bir konuda bakılacak bir başucu kitabı, başvuru kaynağı niteliğiyle kalıcı ve değerli bir çalışma. (08.01.2021).
Yorumlar