Alper Kamu’nun yıllardır beklenen yeni macerası nihayet kitaplaştı. Canıgüz’ün 5 yaşındaki kahramanı Alper Kamu’nun üçüncü macerasını yazmakta olduğu 2014’de duyurulmuş. Adı bile o zamandan belliymiş; Kıyamet Parkı. İlk kitap ‘Oğullar ve Rencide Ruhlar’ (2004), ikincisi ‘Cehennem Çiçeği’ydi (2013).
Alper Kamu’nun bu kadar
sevilmesinin ve yeni maceralarının merakla beklenmesinin nedenini bir okurun
onu tanımlamasından anlayabiliriz. “Boy güdük, yaş küçük, dil papuç, akıl desen dağ kadar.” Başka
bir okurun deyimiyle “küçük dev adam”. En önemli özelliğiyse arada yıllar geçse
de asla büyümememesi. O hep aynı kalıyor ama dünya ve biz değişiyoruz.
İlk macerada 5 yaşında olan
Alper’in yeni kitapta 17 yaşında bir delikanlı olması gerekiyordu ama o efsane
bir roman kahramanı olduğu için hiç büyümüyor.
“Yakında dünya daha iyi bir
yer haline gelecek çünkü ben daha iyi biri olacağım; ama önce halletmem gereken
işler var” cümlesiyle başlayan Kıyamet Parkı’nın uzun giriş bölümünde Alper
Kamu’nun Psikolog Norma Hanım’ı normalliğine ikna için yanıltma çabalarını, Descartes'ın
Meditasyonlar'ını okuduğunu öğreniyor, adını Michel Zevaco’nun eserinden alan
tahta kılıç Pardayan’ı ve hayal ürünü arkadaşları Sevgi ve Alp’i tanıyoruz. Bu
sayfalarda Alper Canıgüz’ün kara mizaha yaslanan keyifli anlatımıyla Alper
Kamu’nun ağzından tam bir bilgi ve çözümleme bombardımanına uğruyoruz.
Hayali arkadaşlarıyla oynarken
Descartes’ın hain
kraliçe tarafından bıçaklandığı sahne daha canlı olsun diye Alper2in kadın
kıyafeti giymesinin ardından annesine yakalanması ile olaya yavaştan giriyoruz.
Alper’i annesinin ağır sorgulamasından Mesut Dayısının yemeğe gelmesi
kurtaracaktır. Alper Kamu’nun anlatımıyla Mesut Dayı Almanya’da yirmi yıl
çalışıp elde ettiği birikimi, Türkiye’ye dönüp abuk sabuk işler kurmak
suretiyle iki yılda hiç ettikten sonra bir Alman beyaz eşya şirketinin bayisi
olarak çalışmaya başlamıştır. Ablası ve ailesine reddemeyecekleri teklif olarak
sunduğu da ilk
defa ailecek her şey dahil bir otelde tatil yapma olanağıdır. Mesut Dayı,
kendisi yerine bayi toplantısına Alper Kamu ve anne babasını
yollayacaktır.
Alper Kamu ve ailesi
kendilerini Antalya’da Kıyamet Parkı adlı otelde bulurlar. Adı bir rüşvet
skandalıyla anılan Alman şirketin bayi toplantısı sırasında otelde bir cinayet
işlenir ve yolsuzlukları soruşturmasıyla ünlü Bolşevik Şefik adlı bir gazeteci
öldürülür. Böylece Alper Kamu’nun yeni macerası da başlamış olur.
Alper Kamu’nun cinayet
soruşturmasında eski arkadaşı Hakan ona destek olacaktır ama sekiz yaşında
“indigo” bir rakibi de vardır; Altan. Özel, sıra dışı ve bazen doğaüstü
özelliklere veya yeteneklere sahip olduğuna inanılan çocuklara indigo
deniyormuş. Altan, zekasıyla da farklı bir çocuk.
Alper’in Pardayan’ına el koyan
Altan, katili önce bulma konusunda iddiaya girmeyi teklif eder. İddiayı
kazanırsa Alper’in hayali kahramanları Alp ve Sevgi’yi alacaktır.
Alper ve Altan’ın rekabetleri
sürerken yeni cinayetler işlenir.
Bayi toplantısında yaşanan
rezaletler iflas ettirilen otellere, ormanlık arazilerde maden ocağı açamayan
şirketlerin katakullilerine ve onların yasaların çevresinden dolanıp
istediklerini yapmalarını sağlayan avukatlara ulaştırır bizi.
Alper Canıgüz, Alper Kamu
katili bulmaya çalışırken bizi de ülkemizin gerçekleriyle yüzleştiriyor. Bunu
da her zamanki neşeli ama lafını sakınmayan mizahi anlatımı ile yapıyor.
Kıyamet Parkı sürprizli sonuyla iyi bir polisiye olmasının yanında keyifle
okunan bir mizah eseri.(22.10.2021, Hürriyet Kitap - Sanat).
Yorumlar