Eylül 1930’da Buenos Aires’de tanıştıklarında Antoine de Saint-Exupéry Aeroposta Arjantin'in operasyon müdürü, ressam Consuelo Suncín Sandoval yazar Enrique Gómez Carrillo'nun Salvadorlu genç dul eşiydi. Consuelo, bir grup Fransız yazarla birlikte Devlet Başkanı Hipólito Yrigoyen'in daveti üzerine Arjantin'e gelmişti. Arjantin'de birkaç hafta birlikte yaşadılar. Birbirlerine derin bir aşkla bağlandılar. Birkaç ay sonra da evlenmeye karar verdiler. 22 Nisan 1931'de Nice belediye binasında evlendiler.
Consuelo
Suncín-Sandoval, 1901'de Orta Amerika'nın El Salvador kentinde zengin bir
toprak sahibi ailesinde doğmuş. Mutlu bir çocukluk geçirmiş. İyi bir eğitim almış.
Daha sonra San Francisco'daki Güzel Sanatlar Okulu'nda, ardından Mexico
City'deki Hukuk Fakültesi'nde okumuş. Ulusal Özerk Meksika Üniversitesi'nde
(UNAM) plastik sanatlar alanında yüksek lisans eğitimi almış. Ailesinin
istemediği biriyle evlendireceğini öğrenince, hukuk okurken tanıştığı genç
Meksikalı subay Ricardo Cárdenas ile evlenmiş. Bu evliliği bir yıl bile sürmemiş.
Paris'te
okumak için geldiğinde tanınmış bir Guatemalalı yazar ve Arjantin Konsolosu
olan Enrique Gómez Carrillo ile aşk hayatı yaşadıktan sonra evlenmiş ama bu
evlilik de yazarın ölümü ile kısa sürede son bulmuş.
Antoine
de Saint-Exupéry, 29 Haziran 1900’de soylu bir Katolik ailenin çocuğu olarak
doğmuş. Dört yaşındayken babası ölünce “yoksul aristokratlar” statüsünde
büyümüş. Deniz harp okuluna giremeyip mimarlık eğitimi aldıktan sonra
askerdeyken uçuş eğitimlerine katılmış, pilot olmuş. Geleceğin romancısı Louise
Lévêque de Vilmorin ile nişanlanmış, onun ailesinin ısrarıyla bir süre
pilotluğu bırakmış, nişanlısından ayrıldıktan sonra yine pilotluğa dönmüş.
1926’da uluslararası posta uçuşlarının öncülerinden olmuş. 1929’da Arjantin’e
transfer olduktan sonra Consuelo ile yolları kesişiyor. İlk romanının
yayınlanması da aynı yıla rastlıyor. Onun dünya çapında ün kazanmasını sağlayan
romanı Gece Uçuşu ise 1931’de Consuelo ile evliyken yayınlanmış.
“Aslında
ikisi de birer özgür ruhtu,” diye anlatılıyor ilişkileri. Her ikisinin
kendilerine has evrenleri vardır. Antonie pilot ve yazar, Consuelo tanınmış bir
ressam ve heykeltıraştır. Bu iki özgür ruh evlilik kurumunda bir arada yaşamayı
denemişler ama pek başarılı olamamışlar. Birçok kez ayrılmış, birçok kez
yeniden birlikte olmuşlar. Evliliklerine sık sık ayrılıklar ve başka ilişkiler
karışsa da aşkları Antoine de Saint-Exupéry’nin 31 Temmuz 1944’te trajik bir
uçak kazasında ölümüne kadar sürmüş.
Antonie
ve Consuelo’nun aşkları dünya tarihinin en hareketli dönemlerine rastlıyor. 1930’larda
başlayan aşkları savaşın patlaması ile zor bir döneme giriyor. İkinci Dünya
Savaşı'nın başlangıcında, Antoine, pilot olarak savaşıyor. 1940'ın sonunda, Fransa’yı
Alman işgalinin ardından karısı Consuelo için vize almayı beklerken, New York'a
gidiyor. Antonie ve Consuelo’nun mektuplaşmalarından ve telgraf metinlerinden
oluşan “Mektuplar”da bu zor günlerin çiftin ilişkisini nasıl etkilediğini de
kendi kalemlerinden izleyebiliyoruz. Resimlerle çizimlerle bezenmiş bu
mektuplarda bir aşkın doruğundayken nasıl çözüldüğünü de görüyoruz.
Consuelo ancak1941'in sonunda, ABD’deki Antoine'nin yanına gitmeyi başarıyor. Ama ayrılıklar onların peşini bırakmaz. Bu kez de Antoine, konferans vermeye gittiği Montreal’den vize sorunları nedeniyle ABD’ye dönemez. Consuelo ancak Mayıs 1942'de Montreal’de Antoine’la buluşabilir. Ama bu buluşmalar buruktur. Mektuplardan izlediğimize göre birçok ilişkisi ortaya çıkan Antoine, Consuelo’nun kalbini tekrar kazanmaya ve onu birlikte yaşamaya ikna etmeye çalışır.
Bu
yıllar aynı zamanda Küçük Prens'in yazıldığı yıllardır. Consuelo, ilham
perisidir, Küçük Prens'in "Gülü"dür. Mektuplarda bu gezgin prensle
dikeni bol gülünün gerilimli ilişkilerini izleriz. Antonie kendini
affettirmeye, aşkını geri kazanmaya çalışır, Consuelo onu karşılıksız bırakmaz
ama güvenemez de, kuşkular içindedir. Bu ikircikli hal Antonie’nin ölümünden
sonra da sürmüş Consuelo’nun kaleme aldığı anılara ve diğer eserlerine de
yansımış ama Antonie’ye olan aşkı hiç bitmemiş.
Antoine de Saint-Exupéry ve Consuelo de Saint-Exupéry’nin yazışmalarından oluşan, mektuplardaki desenlere ve diğer basılı malzemeye de yer veren “Mektuplar” hem bu büyük aşkın öyküsünü tüm gerçekliğiyle anlatıyor hem de Antoine de Saint-Exupéry’nin eserlerini ürettiği en verimli döneminde neler yaşadığını öğrenmemizi sağlıyor. Etkileyici bir kitap. (Hürriyet Kitap-Sanat, 08.07.2022).
Yorumlar