29 Şubat 2009, New York'ta, Quenn’s Bölgesi’ndeki bir evde ellili yaşlardaki bir erkek silahla vurularak öldürülmüş olarak bulunur. Gece saat 02.00 civarında silah sesi duyan komşuların ihbarı üzerine olay yerine gelen polis karnından vurularak hayatını kaybetmiş Asya kökenli bir adam bulmuştur. Kuzey Kore kökenli kurban iki yıl önce ABD’ye sığınmış ve “Özgürlük Arkadaşları” adlı bir insan hakları örgütünü yönetmektedir.
Polis cesedin yanında kanla yazılmış sayılar ve semboller
bulmuştur. Bu sayı ve sembollerin bir şifre mi olduğu, neyi ifade ettiği merak
edilir. Çünkü kurban Kuzey Kore’de önemli bir kurumda çalışırken iltica
etmiştir ve Amerikan istihbaratına Kuzey Kore’nin nükleer silahlanmasıyla
ilgili önemli bilgiler vermiştir. Cinayetin nükleer silahlarıyla ilgili bilgi
sızmasından endişelenen Kuzey Kore’nin bir terör eylemi olma ihtimali büyüktür.
Katil zanlısı da olay yerinde tutuklanmıştır. İfade
vermeyi reddeden 20 yaşlarındaki bu kişi Dünyayı sayılar, formüller ve
matematiksel teorilerle yorumlayan Kuzey Kore vatandaşı Gilmo’dur. Gilmo’yu CIA
ajanları sorgular. Tüm bu bilgiyi Jung Myung Lee’nin ‘Cennetten Kaçan Çocuk’
adlı romanın ilk iki sayfasında okuruz.
‘Cennetten Kaçan Çocuk’ Jung Myung Lee’nin Korece’den
Türkçeye çevrilmiş ilk romanı. Jung Myung Lee 1965’te Güney Kore’de doğmuş.
Kyungpook Ulusal Üniversitesi’nde Kore edebiyatı okuduktan sonra birkaç yıl
dergi ve gazetelerde muhabir olarak çalışmış. 1999’da yayınlanan romanı ‘Bin
Yıl Sonra, Parlak Dünya’ ile tanınmış. Tarihi romanlar yazarı olarak ün
kazanmış. Yayınlanmış 10 romanı var. Romanları milyonlarca satmış, televizyon
dizilerine uyarlanmış. Yabancı dillere çevrilmiş.
Korece’den Türkçeye usta çevirmen Göksel Türközü’nün
kazandırdığı ‘Cennetten Kaçan Çocuk’un alt başlığı ‘Aptal Denilen Bir Dâhinin
Hikâyesi’. Aptal denilen dâhi de katil zanlısı olarak CIA ajanlarınca sorguya
alınan Gilmo. CIA ajanlarının sorguya almasının sebebi de Gilmo’nun üzerinden
Çin, Makao, Güney Kore ve Japonya’ya ait dört ayrı sahte pasaport çıkması ve
cinayet, kumar, uyuşturucu ticareti, kara para aklama gibi 10 ayrı suçtan
Interpol tarafından aranması.
Gilmo ifade vermeyi reddediyor, ağzından tek bir sözcük
bile çıkmıyor. İyi polis kötü polis oyununda iyi polisi oynayan CIA ajanı
Angela, onun güvenini kazanıyor ve yavaş yavaş dilinin çözülmesini, gerçekleri
anlatmasını sağlıyor. Böylece roman iki farklı zamanda gelişmeye başlıyor.
1987’ye, Kuzey Kore’ye Pyongyang’a dönüyoruz. Gilmo bir matematik
dehası adayı olarak ülkenin en iyi okulunda okuyor. Matematik Olimpiyatları’na
hazırlanıyor. Babası başarılı bir doktor. İyi bir hayat yaşıyorlar. Her şey
babasının gizli bir Hıristiyan olduğunun öğrenilmesiyle değişiyor. Cennetteki
yaşamlarını terk edip kendilerini çok ağır şartların hüküm sürdüğü, işkencenin
kol gezdiği bir çalışma kampında buluyorlar.
Gilmo bu ölümcül çalışma kampında hayatta kalmayı
matematik dehası sayesinde başarıyor. Orada Gilmo’nun güzelliği ve neşesiyle
dikkati çeken Yonge’yle tanışması ise yaşamını değiştiriyor. Yonge çalışma
kampından kaçmayı başardığında, Gilmo da onu bulmak için kaçıyor. Aşılmaz
denilen Kuzey Kore sınırını aşıyor ve kendini Asya’nın suç dünyası içinde
buluyor.
Kapalı bir kutu olarak tanımlayabileceğimiz, hakkında
hemen hiçbir şey bilinmeyen, yaşam şartları hakkında çok az bilgi olan Kuzey
Kore’yi, oradaki siyasi yapıyı, günlük yaşamı, insan ilişkilerini oldukça
inandırıcı bir dille ve içeriden bir bakışla anlatmış Jung Myung Lee.
Kuzey’den Güney Kore’ye geçiş, oradan Şangay, Makao,
Meksika, Arizona ve nihayet New York’a varan suçla dolu, araya aşk da karışan bir
yol öyküsü bu. Jung Myung Lee uyuşturucu ticareti ya da kumar ve fuhuşla uğraşan
suç örgütlerinin nasıl sınır tanımadan çalıştıklarını, nasıl iş birlikleri
kurduklarını anlatıyor. Kapalı kutu gibi görünen, dünyayla hiçbir ilişkisi
yokmuş gibi algılanan Kuzey Kore’nin aslında illegal yollardan düşman olduğu
Batı’ya nasıl bağlandığını, nasıl ticari ilişkiler kurduğunu hikâye ediyor.
‘Cennetten Kaçan Çocuk’un diğer boyutu da alt başlığında
ifade edilen ‘Aptal Denilen Bir Dâhinin Hikâyesi’. Gilmo tanımayanlar için zekâ
olarak pek gelişmemiş, içine kapalı, insanlarla, hatta bu Dünya ile ilişki
kuramayan asperger sendromlu bir çocuk. O sayılarla, matematik formülleriyle,
sembolleriyle algılıyor her şeyi ve onlarla yorumlayıp, davranışlarını geliştiriyor.
Onun dünyasına çok az kişi nüfuz edebiliyor. Ancak Yonge ya da CIA ajanı Angela
gibi onun dilinden konuşabilen ya da duygusal yakınlık kurabilen kişiler
dostluk geliştirebiliyor. Biz okurlar da Gilmo’nun bakış açısından görüyoruz
tüm yaşananları. Matematik formülleri ile ifade edilen bu dünyanın algılanması
ve görünümü doğal olarak bildiğimizden oldukça farklı. Bu sayede ‘Cennetten
Kaçan Çocuk’ sadece suç ve gerilim romanı olmaktan çıkıp çok boyutlu, ilgiyle
okunan bir eser halini alıyor. (01.07.2022, Hürriyet Kitap-Sanat).
Yorumlar