Türk okuru için ismi bilinen ama eserleri tanınmayan bir yazar Georges Bernanos. Yayıncılarımızın ıskaladığı önemli bir usta. Tam adıyla Louis Émile Clément Georges Bernanos 20 Şubat 1888’de Paris’te doğmuş. Georges Bernanos gençliğini Fressin'de, romanlarına mekân olan Pas-de-Calais'nin bu köyünde geçirmiş. Paris Katolik Enstitüsü'nde hukuk okumuş. Birinci Dünya Savaşı'na katılmış ve siperlerde savaşmış. Birçok kez yaralanmış. Tuğgeneral rütbesiyle savaşı tamamlamış.
1926'da
Şeytanın Güneşi Altında ve 1936'da Bir Taşra Rahibinin Günlüğü adlı
romanlarıyla başarıya ulaşmış. Savaş öncesi monarşist hareketlere yakın olsa da
daha sonra onlardan kopmuş. İspanya İç Savaşı sırasında da başlangıçta
desteklediği Franco’nun uyguladığı şiddeti görünce ona karşı Cumhuriyetçilerin
tarafını tutmuş. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra bir bacağını ömür boyu sakat
bırakan korkunç bir yaralanma İkinci Dünya Savaşı'na katılmasına engel olmuş.
Brezilya'ya göçmüş ve orada Pétain'e karşı De Gaulle'ü ve Özgür Fransa ordusunu
aktif olarak desteklemiş. Brezilya’da yaşarken Stefan Zweig’ın ölümünden önce
görüştüğü son kişilerden biri olmuş. Savaş sonrası De Gaulle tarafından
Fransa’ya dönmesi için davet edilmiş.
Kapitalizmin ve teknolojinin gelişmesinin, makinelerin çoğalmasının açgözlülük ruhunu geliştireceğini savunan düşünceleri ile George Orwell’e yakın bulunmuş ve eleştirilmiş. Georges Bernanos, 5 Temmuz 1948'de Neuilly-sur-Seine'de ölmüş.
Georges
Bernanos’un eserlerinde, özellikle kayıp cemaatinin ruhlarını kurtarmaya
çalışan Katolik rahibin karakteri veya trajik bir kaderi olan karakterler
aracılığıyla, iyi ve kötü arasındaki ruhsal mücadeleyi ve insan ruhunun
kurtuluşunu araştırdığı belirtiliyor.
Robert
Bresson’un sinemaya uyarladığı ‘Bir Sevgisizlik Öyküsü Mouchette’de Kuzey Fransa’nın
küçük bir köyünde yaşayan ergenlik çağındaki bir genç kızın hazin hayatına
şahit oluruz. Anlatının adından da anlaşılacağı gibi bu bir sevgisizlik
öyküsüdür ve genç kızın 24 saatte yaşadığı olaylarla aydınlanıp olgunlaşmasını
anlatır.
Mouchette
genç kızın lakabıdır ve gerçek adı hiç anılmaz. Mouchette’in anlamı küçük
sinektir. Alkolik bir baba ve hasta bir annenin kızı olan Mouchette büyük bir
yoksulluk içinde yaşamaktadır. Üstünde parçalanmak üzere giysiler, ayağına çok
büyük gelen tahta sabolar ve sürekli aç bir karınla dolaşır. Ailesinin de köy
halkının da sevgisini göremez, kendini dışlanmış hisseder. Okulda da durumu pek
parlak değildir ve sürekli öğretmeninin kendisine ettiği kötü muameleden,
bitmeyen öfkesinden yakınır. Zaten tembel ve hiçbir yeteneği olmayan bir
öğrencidir. Okulun en yaşlı öğrencisi olarak öğretmenin ve okul arkadaşlarının
gözünde umutsuz bir vakadır.
Arkadaşları
da kendisiyle acımasızca alay etmektedir. Mouchette durumundan yakınmaz aksine
halini kabullenmiş gibidir. Öğretmeninin “siz küçük bir barbarsınız” tanımına
uygun olarak oldukça vahşidir. Perişan, ağzı bozuk, pis fakir, doğuştan yalancı
ve ezik sıfatlarını da kabullenmiştir.
Mouchette
rüzgârlı, fırtınalı bir havada okulu kırıp yalnız kalabileceğini düşündüğü
ormana kaçar. Ama fırtınanın ve dikkatsizliğinin etkisiyle yolunu kaybeder.
Panik halinde nereye gitmesi gerektiğini, yaşadığı Saint -Venan köyünün ne
yanda olduğunu bulmaya çalışır. Bu sırada bir çukura da yuvarlanır. Soğuktan ve
yorgunluktan çökmüş, öfkeden ağlayarak çaresiz bir halde burkulmuş bacağını
ovup otururken köyün serserisi Arséne ile karşılaşır. Uzaktan hayranlık duyduğu
bu genç serseri kaçak avlanırken bir cinayet işlemiştir ve gizlenmeye
çalışmaktadır. İlk fırsatta uzaklara, belki sınırın öte yanına Belçika’ya
kaçacaktır.
Genç
serseri Mouchette’i terk edilmiş bir kulübeye götürür. Sığındıkları kulübede
birlikte geçirdikleri gecede genç kız kadınlığa geçerken bir olgunlaşma da
yaşar ve dünyaya, hayatına bakışı değişir. Ne kadar umutsuz bir yaşamı olduğunun
farkına varır. Kaçınılmaz sonuna kendi iradesiyle gider.
Georges Bernanos’un ‘Bir Sevgisizlik Öyküsü Mouchette’ kısa ve çok etkileyici bir anlatı. Bernanos ustalıklı bir anlatımla, güçlü bir edebi tad yakalayarak bizi Mouchette’nin umutsuz dünyasına sokuyor, onun vahişleşmesinin nedenlerini anlamamızı sağlıyor ve hayatın ne kadar acımasız olduğunu bir kez daha anımsatıyor. (27.01.2023, Hürriyet Kitap - Sanat).
Yorumlar