Murat Menteş'in yeni romanı "Afili Hafiye," sıradışı bir anlatı düzeni ve zengin karakterlerle dolu ilginç bir macera ve okuma deneyimi sunuyor. Roman, Kayıp Şahıslar Bürosu'nda Komiser Alp Laçin'in, hayvanat bahçesindeki bir görev sırasında karşılaştığı gizemli ve cazibeli bir kadının etrafında gelişen olayları anlatıyor. Ancak burada sıradan bir aşk hikayesi ya da bildik bir polisiye macera yok. Hikâye, Yalın Alpay’ın "Menteş Sistemi" adını verdiği orijinal anlatı düzeniyle kurgulanmış, akıcı, sürprizli, komik ve giderek karmaşıklaşan bir yapıda ilerliyor.
"Menteş Sistemi" deyimini kitabın arka kapak
yazısından öğrendim. Tabii merak ettim ve internette arattığımda bu deyimin Yalın
Alpay’ın Politik Yol sitesinde yer alan “Murat Menteş’in Antika Titanik’inde
Trans-Gerçeklik” yazısında geçtiğini öğrendim. Yalın Alpay şöyle yazmış; “Her
şey, bakıldığı yere göre değişiyor, ölüm görünen ölümsüzlüğe, güzel görünen
çirkine, zeki görünen aptala. Bakılan yerin konumu kadar, ilerleyen zaman da
gerçekliği bir transformasyona sokuyor. En vurucusu da ben’in kendi dönüşümü.
Dışta her şey konum ve zamana göre değişirken, konumu ve zamanı kendi zihninde
tartıp ona göre gerçekliğe uygun yargılar üretecek ben’in kendisi de değişiyor.
Bu bir Menteş Sistemi.”
Murat Menteş sürekli yapıyı bozarak geliştiriyor
anlatılarını. Anlatılar değişiyor, yeni boyutlar, yönler kazanıyor ve gerçeklik
de bu değişimle birlikte farklılaşıyor. Hiçbir bilgiye, olguya, kahramana
güvenemiyorsunuz. Bir kahramanın bedeni iki kez, diğerinin adı üç kez değişebiliyor.
Anlatının yarattığı fantastik dünyada bu değişimleri garipsemeden okumaya devam
ediyorsunuz çünkü polisiye temelli, yüksek tempolu bir olay örgüsü var. Tabii anlatının gidişatını etkileyen ya da
bağını kuramadığınız alıntılarla metinler arası göndermeler yapılırken
kahramanların uzun diyaloglarında kendinizi varlık, yokluk, dünyanın
gerçekliği, roman sanatı, roman gerçekliği gibi felsefi ya da estetik olgular
ve tartışmalar içinde de bulup romanı tamamen unutmanız da mümkün.
Afili Hafiye’nin kahramanı Alp Laçin O, adını Türk
edebiyatının en ilginç ve gizemli kişilerinden birinden, “Hayalet Oğuz” diye
bilinen Oğuz Alplaçin’den alıyor. Komiser Alp Laçin’le de daha sonra onu
yarattığını anlayacağımız yazar Alp Laçin O’yla da Hayalet Oğuz’la tek benzerlikleri
adları gibi görünse de Oğuz Alplaçin yaşasaydı Alp Laçin O’nun Roman Fabrikası
adlı yayınevinde hayalet yazar olarak çalışabilirdi diye düşünmeden
edemedim.
Komiser Alp Laçin'in gizli görevdeyken dünyada
varlığından haberdar olunmayan bir kadınla tanışması, hikâyenin temel merak
unsuru oluyor. İlk önce Namevcut Hatun ismiyle anılan anlatıdaki değişimlerle
daha sonra Gül Esin ve nihayet Yegâne Yadigâr adını ve kimliğini alan bu kadın,
dünyanın her yerindeki 1 milyar 800 milyon güvenlik kamerasına yakalanmamış bir
şekilde kahramanımızın hayatının içine girer ve Alp Laçin'e aşk mektupları ve
hediyeler göndermeye başlar. Bu tuhaf gelişmelerle Murat Menteş sürekli
geliştirip değiştireceği alışılmadık bir serüvene çeker okurları.
Tabii tek ilginç kahraman duvarlardan geçebilen dilber Yegâne Yadigar değil. Afili Hafiye, karakterlerinin zenginliği ve ilginç özellikleriyle dikkat çekiyor. Evden kaçan şair Okan Yunus Okyanus, roman makinesi mucidi Yahya Hayhay, zihin okuyan komiser Kâmi Koma, bedduacı eş Asuman ve sıkı polis Perçin Çeper gibi karakterler bu farklı ve renkli bir dünyada bize yeni yeni kapılar açıyor.
Afili Hafiye, baş kahramanı sandığımız Komiser Alp Laçin’in
maceraları ile "Pulp Fiction" tarzıyla benzerlikler taşıyarak
başlıyor ve bu başlangıç Kemal Tahir, Afif Yesari gibi Türk yazarlarının çeviri
diye sunulan aslında birer parodi olan ünlü Mayk Hammer romanlarını
anımsatıyor. Tabii Murat Menteş, oyunbaz bir romancı olarak pulp fiction
parodisinde kalmayacak H.G. Wells’i selamlayarak bilimkurgudan geçip
fantastiğin uç noktalarına varacaktır. Murat Menteş, Menteş Sistemi’ne uygun
olarak iç içe geçmiş anlatılarla sarmal bir kurgu yaratıyor ve böylece
okuyucuyu romanın içine çekmeyi başarmakla kalmıyor, anlatının içinde kendini
kaybetmesini de sağlıyor. Sabit bir gerçeklik yok, gerçeklik sürekli değişiyor
ve bakış açısına göre farklı şekiller alıyor.
H.G. Wells'in zaman makinasının yerini roman makinasının
aldığı bu yapı, okuyuculara yaratıcı ve heyecan verici bir okuma deneyimi
sunuyor. Romanı oluşturan güvenilmez metinler ve sürekli değişen anlatılarla
okuyucuları merak içinde bırakıyor. Okur hikâyenin seyrini izlemeye çalışırken “hah
nihayet bir yere vardık, mantıksal bir açıklama yapabileceğim” dediği anda olayın
yönünü değiştiriyor.
"Afili Hafiye" alışılmışın dışında bir anlatı
yapısı sunması ve fantastik öğelerle dolu dünyasıyla edebiyat severleri
heyecanlandıracak bir eser. Murat Menteş bir karnaval havası yaratan üslubu,
sürükleyici kurgusu ve değişken, güvenilmez karakterleriyle unutulmaz bir okuma
deneyimi yaşatmayı başarıyor. Tabii bu anlatım biçimi ve alışılmadık anlatı
düzeninin karmaşıklığı doğrusal, düz anlatılara alışmış bazı okurlar için zorlayıcı
olabilir. Bu yüzden "Afili Hafiye"yi okumayı düşünenler, farklı ve
yenilikçi bir okuma deneyimine açık olmalılar. (28.07.2023,Hürriyet Kitap - Sanat).
Yorumlar