KİTAP İÇİN

Selçuk Altun, tam anlamıyla bir okuma sevdalısı. Onu Kitap-lık dergisinde yayınlanan kitap sevgisi ve kitabevleri üzerine okumaya özendirici denemeleriyle tanıdık. O yazılarda iyi bir kitap okuru olduğunu sezdirmekle kalmıyor, adeta bir misyoner tavrıyla kitap okumayı özendirmeye çalışıyordu. Çeşitli ülkelerde yaptığı kitabevi ve sahaf ziyaretlerini anlatıyor, sık sık, özellikle yazar ve şair dostlarının tepkisini çekme pahasına, beğendiği yazar ve kitapların listelerini veriyordu. Daha sonra Cumhuriyet Kitap'ta bu tavrını sürdürdü. 2005 yazından itibaren 40 hafta boyunca "aforizma, alıntı ve kıs(s)a notlardan mürekkep" çalışmalarını yayınladı.

Bugünlerde bu aforizma, alıntı ve kıs(s)a notlar kitap bütünlüğünde "Kitap İçin" (Sel yay.) adıyla okurla buluştu. Selçuk Altun, notlarını kitaplaştırma evresinde tekrar gözden geçirmiş. Sevinç Altan ve Peter Hristoff desenleri ile katkıda bulunmuş. Özellikle Sevinç Altan'ın çizdiği Türk şair ve yazarlarının portreleri dikkati çekiyor. Keşke, biraz daha büyük kullanılsalardı.

Toplam bin maddeden oluşuyor kitap. Selçuk Altun bir okuma sevdalısı olarak, bizlerle kitaplarda altını çizdiği özlü sözleri, aforizmaları paylaşmakla kalmıyor, o kitapları okurken oluşan düşünceleri de kısa ve özlü olarak notluyor. Yazarların eserlerine, edebiyata ve dünyaya nasıl baktıklarını, yaklaştıklarını okuyoruz. Bunlar okur ve yazar adaylarına öneriler olarak da değerlendirilebilir. Ama o yazarları, o kitapları merak ettirdikleri, okumaya özendirdikleri kesin.

Maddeleri okurken bir yandan da yazarların, kitapların bilinmedik yönlerini, hoşluklarını, garipliklerini de öğreniyorsunuz. Altun, bilgiyi kendinde saklı tutmuyor aksine bonkörce paylaşıyor.

Kitap İçin'i oluşturan maddelerde hoş bir humor, ince bir zeka gizli. Cumhuriyet Kitap'ta yayınlanırken, belki de derginin genelinde öyle bir hava olmadığı için fark edemediğimiz mizahilik notlar kitaplaşınca iyice belirginleşmiş. Altun, iğneli espirlerle yazarları ve kitapları arif olanın anlayacağı biçimde eleştirmeyi de ihmal etmiyor. Örneklemek gerekirse 839. madde şöyle; "Ne zaman Tuna Kiremitçi imzalı bir piyasa kitabı görsem; aklıma çeyrek yüzyıl önce "Küheylan"ın başrolünde yıldızlaşan, Mehmet Ali Erbil'in sunduğu tv eğlence programları gelir."

küçük İskender, Kitap İçin'i "Başucu değil, bir başiçi kitabı!" diye tanımlamış. Birhan Keskin de Altun için "O bir kitapçoksever" diyor. Gerçekten de "herkes kitap sevsin" diye yazılmış bir kitap. Tüm kitapseverlere ve kitaplarla dostluk kurmayı arzu edenlere öneriyorum.

Yorumlar