Kırk Yıl

Türk Romanının kurucularından olan Halid Ziya Uşaklıgil iyi bir roman ve hikaye yazarı olmasının yanında önemli bir edebiyat ve devlet adamıymış. Bir yandan sarayda resmi görevine devam ederken diğer yandan Servet-i Fünun'un önde gelenlerinden biri olarak edebi mücadele vermiş. Halid Ziya, zamanında gazetelerde tefrika edilen anılarında çocukluğundan başlayarak hayatını anlatır. İki kitap halinde yayınlanan anılarının ilki Kırk Yıl'dır. Bu kitapta doğumundan (1866) 1909'da Mabeyn Başkatibi olana kadar geçen 40 yıllık sürede yaşadıklarını anlatır. Yazar müthiş gözlem gücüyle sadece kendi yaşamını ve çevresini anlatmakla kalmaz dönemin toplumsal yaşamını, değişimleri, edebi ve sanatsal çevreleri de ayrıntılı olarak betimler. Kırk Yıl'ı ilk kez üniversite yıllarında sadeleştirilmiş bir metinden okumuştum. Yeni baskısı bu yılın başında Özgür Yayınları'ndan çıktı. Dr. Nur Özmel Akın'ın büyük emek vererek yayına hazırladığı anlaşılan kitap beni şaşırttı, çünkü zamanında okuduğum cildin neredeyse üç katı kalınlıktaydı. Anlaşılan eski baskıyı yapanlar sadeleştirmekle kalmamış eseri kısaltmışlar. 967 sayfalık bu dev eser ilk bakışta göz korkutsa da, Halid Ziya'nın hiç dokunulmadan (sadece Osmanlıcası nedeniyle zor anlaşılır sözcük ve deyimlerin günümüz Türkçesindeki anlamını yanında vererek) korunmuş doyumsuz üslubu ve anlatım gücü ile edebiyat şölenine dönüşüyor. Gazete için yazıldığından kısa bölümler halinde, bu nedenle de parça parça okumak mümkün. Büyük ustanın yaşamını, Osmanlı'nın son yıllarını ve o zamanlarki edebiyat ve sanat ortamlarını merak edenler için bire bir…

Yorumlar