Edip Cansever: Şiiri Şiirle Ölçmek

Çağdaş Türk Şiiri'nin büyük ustalarından Edip Cansever, her zaman ve öncelikle şairdi. Şiiriyle anıldı, şiiriyle sevildi. Onun şiirini var ederken verdiği mücadele ise pek görülmedi ya da geçen zamanla birlikte hatıralardan silindi. Geriye olması gerektiği gibi şiir kaldı. Daha ilk şiirini yayınlanttığında diliyle, işlediği temalarla, yönelişleriyle dikkati çekmiş. 50'li yılların sonlarından itibaren de kendine has şiirin temellerini atmış. Orhan Velilerin, Garip Şiir anlayışının hâkim olduğu bir dönemde kişinin yalnızlığından yola çıkan, imgeci, kolayca nüfuz edilemeyen bir şiir anlayışını yerleştirmek, benimsetmek kolay olmuyor. Bu mücadelede sadece eser, yayınlanan şiirler yeterli değil, onları düşünsel bir planda temellendirmek de gerekiyor, bu da yazarak, tartışarak oluyor.

Edip Cansever, yazmayı çok sevmeyen bir şair. Şiiriyle anılmak, bilinmek istiyor. Ama bu varolma savaşı sürecinden ister istemez eline kalemi almış. 1967'ye kadar Yeditepe, Yeni İnsan gibi dergilerde sık sık yazıları yayınlanmış. Cansever bu yazılarda poetikasını oluşturuyor, şiire bakışını belirginleştiriyor ve güncel şiir tartışmalarına katılıyor. "Tek Sesli Şiirden Çok Sesli Şiire", "Şiiri Bölmek", "Düşüncenin Şiiri", "Soyut Somut", "Tragedya Üzerine Notlar" gibi yazılar başlıklarıyla bile bize çok şey anlatıyor.

İkinci Yeni'nin temellerini atarken, Cemal Süreya'nın "Folklor Şiire Düşman", Turgut Uyar'ın "Çıkmaz'ın Güzelliği" ile Cansever'in "Tek Sesli Şiirden Çok Sesli Şiire" yazıları temel tartışma metinleri oluyor. Cansever'in "Mısra işlevini yitirdi; şiiri şiir yapan birim olarak yürürlükten kalktı" cümlesi büyük tartışmalara neden oluyor.

Kitabı yayına hazırlayan şair ve akamedisyen Devrim Dirlikyapan, Şiiri Şiirle Ölçmek'te (Şubat 2009, Yapı Kredi) Edip Cansever'in bütün yazılarını, söyleşilerini ve soruşturmalara verdiği cevapları biraraya getirmiş. Ortaya 375 sayfalık bir kitap çıkmış. Kitap, Cansever'in hayat hikâyesini anlattığı yazılarla başlıyor. Onu, Cansever'in beş yıl boyunca Erdal Öz'e yazdığı mektuplardan geriye kalan otuz ikisinden parçalar izliyor. Dirlikyapan, hepsi de şiir üzerine olan 26 yazıya ulaşmış. Sadece bir yazıyı bulamamış. Cansever'in söyleşilerinin sayısı 21, soruşturma cevaplarının sayısı 20. Kırk yıllık şiir hayatına bakıldığında Cansever'in oldukça ketum davrandığını, yazmayı olduğu kadar konuşmayı da pek arzu etmediği sonucunu çıkartabiliriz rahatlıkla. Cansever az konuşmuş ama hep kayda değer sözler etmiş. Şiirle ilgili olarak bugün hala tartışılan çok önemli konulara değinmiş. Ciddiyetini hissettirmiş. Şiiri Şiirle Ölçmek, hem Edip Cansever'i ve şiirini tanımak, hem de Çağdaş Türk Şiiri'ni ve İkinci Yeni'yi daha iyi kavramak açısından önemli bir çalışma.

26.03.2009 Cumhuriyet Kitap

Yorumlar