Erken Kaybedenler

Emrah Serbes’i polisiye romanları ile tanımıştık. Yeni kitabı Erken Kaybedenler (2009, İletişim yay.) öyküler toplamı. Anne ya da babanın eksikliği nedeniyle güçlü aile bağları olmayan çocukluk ya da ilk gençlik çağındaki erkeklerin kendi ağızlarından anlatılmış öykülerinden oluşuyor kitap. Kitabın adının bildirdiği gibi Kaybedenler Kulübü’nün en genç üyeleri bu delikanlılar. Babalarını ya da ağabeylerini küçük yaşta kaybetmişler. Kendilerini yalnız ve çaresiz, kenara itilmiş, haksızlığa uğramış hissediyorlar. Cahil bırakılmışlar, öğrenmeye, gelişmeye itilmişlikten kurtulmaya yönelik bir arzuları yok. İnsanları ve Dünyayı çok erken bir yaşta çözmüş, kendilerince dünyayı yorumlamış, bu dünyada var olabilmek için ne şekilde olursa olsun güç sahibi olmak gerektiğini anlamışlar. Kazanma şansları yok denecek kadar az. Çıkar yol olarak büyüklerinden örnek aldıkları öfkeye, gereksiz şiddet kullanımına yöneliyorlar, sert erkekler gibi olmaya çalışıyorlar. Öykülerin ironisi de, mizahı da ve tabii trajedi de özendikleri bu sert erkek halini yaşamaya çalışmaları ile başlıyor. Ağabeylerin bir tokatı, cinsel cazibesine kapıldıkları kızların bir sözü çözülüp dağılmalarına yetiyor. Ama onlar yine de yenilgiyi kolay kabul etmeyecek, daha büyük acılara neden olsa bile inatla kavgaya devam edecek ruh hallerindeler.

Emrah Serbes’in bana John Fante’nin anlatımını hatırlatan kısa cümlelerden oluşan, temiz, sade bir anlatımı var. Öyküler hem anlatımın rahatlığı hem de konularının ilginçliği ile hızla akıyor. Zaman zaman kahramanlar boylarından büyük, felsefi laflar etse de, birinin dediği diğerini hatırlatsa da Erken Kaybedenler bütünlüğü olan, derininde taşıdığı büyüklerin hataları ya da umursamazlıkları nedeniyle ‘yitirilen gençlik’ mesajıyla da edebi tadıyla da okunması, tartışılması gereken bir kitap.

16.07.2009 Cumhuriyet Kitap

Yorumlar