Hatırla Barbara

Nedim Gürsel çağında yurtdışına gitmiş. Mekanı Fransa. Gürsel, 1951 doğumlu. 1972'de 21 yaşındayken Paris'e gidip yerleşmiş. 37 senedir orada yaşıyor. Hatırla Barbara (Şubat 2009, Doğan Kitap) adını Jacques Prevert'in "Hatırla Barbara / Yağmur yağıyordu o gün Brest'te durmadan" dizelerinden alıyor. Gürsel, kitabında Fransa içinde yaptığı yolculukları anlatıyor. İlk yazıda Prevert'in dizelerinin izini sürmeye Brest'e gidiyor ve aynı şiirdeki gibi, hatta ondan daha şiddetli bir yağmurla karşılaşıyor.

Nedim Gürsel, yabancılığını tam anlamıyla yerleşikliğe dönüştüremeyenlerden. O da onlarca yıldır Fransa'da olmasına rağmen yabancılığının bilincinde. Bu yabancılık da dışarıdan bakma, yerleşiklerin göremediğini görme yetisi veriyor. Hatırla Barbara'daki denemelerde onun deyimiyle "Derin Fransa"yı yani merkezin dışındaki kırsal kesimi gezerken bu halini kavrıyoruz. Derin Fransa'yı "kapalı kapılar, çekili perdeler, yüksek bahçe duvarları belki hemen gizlerini açmaz size, taş duvarların ardında geçip giden hayatlar kendini ele vermez. Ama bir süre kalmayı göze alırsanız yeni bir dünya, kuytuda kalmış nice dramlar keşfedebilirsiniz" diye anlatıyor. Nedim Gürsel de Şavkar Altınel gibi gezen, gezip gördüklerini yazıya döken yazarlardan. Gezginliğin yazarlığa dönüştüğü noktada, hele bu yazıları yayınlatıyorsanız bilgiyi de paylaşmanın gerektiğinin bilincinde. Derin Fransa'yı da bilginin desteği ile keşfediyor. Gittiği hemen her yere önceden edindiği bilginin, okuduğu kitapların yardımıyla, aracılığıyla bakıyor ya da gördükleri ona öyküleri, romanları, şiirleri hatırlatıyor. Oraların tarihlerine el atıyor. Gördüğünü tarihle karıp çıkarımlara varıyor.

Besançon'da kenti tanırken bir yandan da annesinin Fransızca öğrenmeye geldiği bu kentte neler yaşadığını, hissettiğini keşfetmeye çalışıyor. 21 yaşındayken edebiyat fakültesine kayıt yaptırmak için gittiği Poitiers'e onlarca yıl sonra döndüğünde sırf öğrencilik yıllarını değil, yazarlığının başlangıcını, üslubunun oluşumunu da yad ediyor. Poitiers'in uyandırdığı kapatılmışlık duygusunu yeniden yaşıyor. Kralın Bacağı ya da Kaybolan Hayaller'de "Bir yıl boyunca hep dışarıdan baktığı" Angouleme'i bu kez içeriden, sokaklarını adımlayıp, tarihini hatırlatarak anlatıyor. İzleyen hemen tüm yazılarda da bir geriye dönüş var. Yazar 70'li yıllarda çeşitli vesilelerle geldiği kentleri bu kez, 90'lı ve 2000'li yıllarda bir gezgin olarak tekrar ziyaret ediyor. Zaman zaman tarihi bilgiler çok fazla ağır basıp kentlerin, kasabaların bugünleri geriye kaçsa da Nedim Gürsel'in akıcı anlatımı ile "Derin Fransa"yı keşfediyoruz.


05.03.2009 Cumhuriyet Kitap

Yorumlar