Kızılcık karpuz olur mu hiç? İlahi Çevirmen!

Ülker İnce ile Işın Bengi-Öner, Kızılcık karpuz olur mu hiç? İlahi Çevirmen!’de (Diye yay.) çeviri tartışmalarına kaynak olabilecek ilginç bir çalışma yapmışlar. Kitap, çevirmen nasıl olmalı, sorusundan yola çıkıyor. “Çeviride yetkinlik, çevirmenlerin her iki kültüre ve dile hâkim, her iki kültürde de metin bilgisine, erek dilde metin üretme becerisine sahip ve tabii, kültür ile dil durağan, değişmez şeyler olmadığı için, her zaman araştırmaya gereksinim duyan ve araştırmayı bilen kişiler olmasına bağlı.”

Çeviri eğitiminde izlenecek doğru yöntemi bulmak üzere yapılan deneysel bir atölye çalışması ile sürüyor kitap. İlginç olan da bu atölye çalışması. Orhan Veli’den; ‘İlâhi Kızılcık’, Can Yücel’den, ‘Kitabesiz Seng-i Mezar’, F.Scott Fitzgerald’ın The Great Gatsby romanından ve Lawrence Durrell’in Bitter Lemons of Cyprus adlı kitabından küçük birer bölüm üzerinde çalışılıyor. Bu eserlerin çevirisi sırasında kitaba adını veren kızılcığın nasıl karpuz olduğunu da görüyoruz. Çeviri işlemi sırasında iki dil ve kültür arasındaki farklar nedeniyle çevirilerin nasıl değişime uğramak zorunda kaldıklarını, çevirmenlerin karşılaştıkları güçlükleri örnekleriyle anlatmışlar. Kitap, bir çevirinin nasıl ele alınması, nasıl eleştirilmesi gerektiğini de anlatıyor. Kaynak metinle çeviriyi karşılaştırmadan çeviri eleştirisi yapılamayacağını bir kez daha kavrıyoruz. Özellikle şiir çevirisinde çevirmenlerin imgelere doğru karşılıklar bulmak, şiiri tüm nitelikleriyle çevirmek isterken karşılaştığı sorunlar dikkate değer. Ama romanda ve denemede de durum pek farklı değil. Kızılcığın karpuz olması an meselesi. İyi çeviri için doğru yöntemlerle çeviri yapmanın gerekliliğini anlıyoruz.

Kızılcık karpuz olur mu hiç? İlahi Çevirmen! çevirmenler ve çeviri eğitimi alanların mutlaka okuması gereken bir çalışma. Ama kolay okunan anlatımı ve örnekleriyle edebiyatla ilgilenen herkesin de ilgisini çekebilecek nitelikte.

3 aralık 2009

Yorumlar