Platonov’un keşfi


Devrim sonrası Rus edebiyatının en önemli isimlerinden sayılan Andrey Platonov’un eserleri peşpeşe türkçeye çevriliyor. 1889 doğumlu Andrey Platonoviç Platonov bir işçi ailesinin çocuğu. Dökümcülük ve tornacılık yapmış. Kızıl Ordu’ya girmiş, savaşmış. Sonra üniversiteyi bitirmiş, elektrik mühendisi olmuş. 1918 yılında yazmaya başlayan Platonov, Gorki’nin dikkatini çekince parlak bir başlangıç yapmış ama eserleri rejim karşıtı bulununca ilk kitaplarından sonra yayınlanma olanağı bulamamış. 1951’de tüberkülozdan öldüğünde bilinmeyen bir yazarmış. 1980’lerin sonuna dek yasaklı kalmış. KGB arşivinin kısmen halka açılmasıyla birlikte tamanlanmamış iki romanı arşivlerde bulunmuş ve Platonov tekrar hatırlanıp yayınlanmaya başlamış.

Platonov işlediği konuların yanında sıradışı karakterleri, varoluşçu yaklaşımları ve absürdleşebilen gerçekçi anlatımı ile ilgi çekiyor. Sel yayınları’ndan çıkan Can adlı uzun öyküsü ile tanımıştık Platonov’u. Can’da gerçeküstülükle gerçeğin iç içe geçtiği bir anlatımla açlıktan kırılan yoksul çöl halkının hayatta kalma mücadelesinde Sovyet ekonomi politikalarının bir eleştirisini yapıyordu. Can’ı Turkuvaz Kitap’tan yayınlanan, köyde özel mülkün tasfiye edilişi üzerinden bir ideolojinin peşinden sorgusuz sualsiz gidenleri anlattığı Çukur izlemişti. Metis geçtiğimiz yıl çok sayıda öyküsü arasından seçilmiş dokuz öyküden oluşan Dönüş’ü yayınlamıştı. Yirminci yüzyılın ilk yarısında geçen öyküler, büyük devrim ve savaşlara tanık olmuş bu dönemin çalkantılı yaşantısını yansıtıyormuş. Yoksulluk ve açlığın, acı ve zulmün kol gezdiği bir dünyadaki olumsuz koşulların gücünü yadsımadan umudu, sevgiyi ve her şeye rağmen mutlu olma azmini öne çıkarıyormuş.

Geçtiğimiz aylarda Günay Çetao Kızılırmak’ın çevirisi ile yayınlanan komünizmin felsefi romanı olarak değerlendirilen Çevengur’da sosyalizmin ütopyasına inanan ve bu uğurda kendini körü körüne feda eden idealistlerin dramını anlatılıyormuş. Sovyetler Birliği'nin ilk yıllarında bir grup devrimcinin komünizmi tek hamlede kurmaya niyetlendiği bir ücra kasabaymış Çevengur. “Burjuvalar, "yarı-burjuvalar" ve karşıdevrimciler (mezarlarına gönderilmek suretiyle) saf dışı bırakılmış, mülkiyet feshedilmiş, yaşamak için çalışıp didinmeye son verilmiş, toprağı işleme görevi "evrensel proleter" ilan edilen güneşe bırakılmış, sömürünün olmadığı bir hayat başlamıştır bundan böyle Çevengur'da. Ve bu emeksiz, amaçsız, belirsiz hayat pek çok komik ve trajikomik olaya gebedir” diye tanıtılıyor kitap. Platonov, hem işlediği konular açısından hem de anlatımıyla ilgiye değer bir yazar. Neredeyse tüm eserleri de türkçeye kazandırılmış, şimdi sıra iyi edebiyatın peşindeki okurda.

Yorumlar