Lev Tolstoy

Henri Troyat, aslı adıyla Lev Aslanovitch Tarassov, 1911'de Moskova'da doğmuş. Wikipedia’ya bakılırsa gerçek adı “Levon Aslan Torossian”. Ermeni kökenli bir ailenin çocuğu… Ailesi devrimden sonra, uzun ve maceralı bir yolla Rusya’dan kaçmış, İstanbul’da ve Venedik’te yaşadıktan sonra Paris’e yerleşmişler. Troyat hukuk eğitimi almış ve genç yaşlarda yazmaya başlamış. İlk romanıyla Fransa’nın önemli ödülü Goncourt’u 24 yaşındayken kazanmış. Erdal Şafak’ın belirttiğine göre; “yayınevinin ‘bir fransız ismiyle yazarsan, daha çok okunursun’ önerisiyle Henri Troyat müstear adını al”mış. 1930’larda yayınlanan romanları ile meşhur olmuş. “Eski Rusya'yı yeniden canlandırdığı” ya da “bugünkü Fransız toplumunun resmini çizdiği” “geleneksel tarzdaki romanlarla geniş bir çevreye ulaş”mış. O dönem pek rastlanmayan 100 binlik satışa ulaşmış. Çoğunluğu biyografiler ve romanlardan oluşan yüzden fazla eseri yayınlanmış.

Troyat’yı biz biyografileri ile tanıyoruz. Dostoyevski, Çehov, Gorki, Gogol biyografileri daha önce Türkçede yayınlanmıştı. Dostoyevski’yi tanıyıp sevmemde Troyat’nın yazdığı biyografinin büyük etkisi olduğunu söylemeliyim. Troyat, hem verdiği bilgilerle, hem de anlatım gücüyle ele aldığı yazarları bize sevdiriyor. Hiç bilmediğimiz bir kişinin hayat öyküsünü bile onun kaleminden ilgiyle okuyacağımızı düşünüyorum. Romancılığından kaynaklanan yazı gücünün biyografi yazımını etkilemiş sanırım. Her bilgiyi, anıyı gerektiği kadar kullanıyor. Biyografilerini gereksiz alıntılarla doldurmuyor, roman tadındaki anlatımıyla okunaklı eserler veriyor.

İletişim Yayınları, 1959’dan beri Türkçede çeşitli kereler yayınlanan Dostoyevski’nin Leyla Gürsel çevirisi ile başladığı Troyat’nın biyografilerini Lev Tolstoy (2010, çev. Işık Ergüden ve Z. Canan Özatay) ile sürdürüyor. Sanıyorum Troyat’nın Tolstoy biyografisi Türkçede ilk kez yayınlanıyor. 984 sayfalık böylesi kallavi bir kitabı yayınlama cesaretini gösterdiği için öncelikle İletişim Yayınları’nı kutlamalıyım.

Troyat, yine akıcı bir anlatımla Tolstoy’un hayatını neredeyse gün gün anlatmış. Tolstoy’un insani yönlerinin yanı sıra eserlerinin yazılış öyküleri, siyasi tavırları, düşünce yapısı da ele alınıyor. Kalınlığı göz korkutsa da bir başladınız mı bırakamıyorsunuz.

02.09.2010

Yorumlar