2010’dan kalanlar


Gelmesin denen Naipaul Temmuz 2010'da İstanbul'daydı.

2010’dan ilk aklımızda kalan, kuşkusuz, İstanbul’da düzenlenen Avrupa Yazarlar Parlamentosu’na davet edilen Nobelli yazar Naipaul’un ne yazdığı, ne dediği doğru dürüst araştırılmadan İslamiyet düşmanı ilan edilip İstanbul’a gelişinin engellenmesiydi. “İleri Demokrasi”nin sadece bir laf olduğu, hâkim konumda olanların kabul etmedikleri hiçbir görüşü Türkiye sınırları içinde duymak istemedikleri bir kez daha kanıtlanmış oldu bu linç girişimi ile.

Yayıncılık hayatında bir devrim yaratacağı düşünülen e-kitap okuyucular ve ona bağlı olarak başlatılan e-kitap yayıncılığı henüz ilk adımlarını atsa da hem kitap yayıncılarını hem de kitap sevdalılarını heyecanlı bir tartışmaya soktu. Bir kaç yıldır tartışmalı yazarlara verilen Nobel büyük usta Mario Vargas Llosa’ya verildi. Bandrol satış rakamlarına ve ISBN kayıtlarına bakarak da 2010’da hem üretilen kitap adedi hem de başlık sayısı açısından rekorlar kırıldığını söyleyebilirim.

Roman

Roman hâkim tür olarak nicelik ve tüketim açısından edebiyata ve yayıncılığa damgasını vurmaya devam ediyor. 2010’da tüm zamanların rekoru kırılarak 500’den fazla roman yayınlandı. Çok satanlar listelerinde edebiyat olarak sadece romanlar yer aldı. Bu yıl da listelerde tek bir öykü ya da şiir kitabı yer almadı. Ama bu çokluk nitelik olarak büyük bir sayıya ulaşamadı. Popüler gazetecilik kitaplarının ve biyografilerin romanın saltanatını sarstığını, listelerde yer edebilen roman sayısının oldukça az olduğunu görüyoruz. Gazeteci romancıların kitaplarındaki artış da dikkati çekiciydi. Ece Temelkuran’ın Beyrut’ta geçen ilk romanı Muz Sesleri (Everest), İnci Aral’ın Sadakat’i (Turkuvaz), Perihan Mağden’in Ali ile Ramazan’ı (Doğan Kitap), Ahmet Ümit’in İstanbul’u başrole koyduğu polisiyesi İstanbul Hatırası (Everest), İskender Pala’nın Şah & Sultan’ı (Kapı) yılın çok satanlarıydı.

Nitelikli roman açığını İletişim, Yapı Kredi, İş Kültür, Can gibi ciddi yayıncıların, iyi çevirmenlere çevirttikleri Dünya Klasikleri ile kapatmaya çalıştık. Cem Yayınları’nın 17 ciltlik Jack London külliyatı ve İnkılâp Kitabevi’nin orijinaline sadık kalarak yeni basımını yaptığı Refik Halit Karay’ın bütün eserleri dikkati çeken yayıncılık örnekleriydi.

Dünya edebiyatından yine birçok önemli yapıt yayınlandı. Unutturulmuş önemli Rus yazarı Platanov’u Çevergur’la (Metis) keşfetmeye devam ettik. Yeni tanıdığımız bir başka yazar “toplum dışında kalanların diline ve tarihine meraklı, gerçek okurun yazar kadar metni kurduğuna” tanıtılan Marcel Schwob’un Üç Roman’ıydı (Yapı Kredi). Macar edebiyatının büyük yazarı Sandor Marai’nin Bir Bujuvanın İtirafları (Can) Türkçenin yeni kazanımlarındandı.

Beğeni kazanan romanlar ise, keşfedilmeyi bekleyen bir klasik olarak Nahid Sırrı Örik’in Tersine Giden Yol’u (Oğlak), Tahsin Yücel’in hayatını tek bir kitabı yazmaya adayan bir adamın ve kitabının öyküsünü anlattığı Sonuncu’su (Can), Selim İleri’nin dili ve anlatımıyla dikkati çeken ve kolaycı okuru zorlayan Bu Yalan Tango’su (Everest), Murat Gülsoy’un kimliklerin, kişiliklerin, düşle gerçeğin birbirine karıştığı Karanlığın Aynasında’sı (Can), bir kapak kızının kendini mahvetme girişimleri ekseninde günümüz ilişkilerindeki çürümeyi anlatan Ayfer Tunç’un Yeşil Peri Gecesi (Can), Mine Söğüt’ün ilginç insanların tuhaf öykülerini anlattığı masalsı Madam Arthur Bey ve Hayatındaki Her Şey’i (Yapı Kredi), Iğdır’da işin içine MİT’in ve vampirlerin de karıştığı yarı fantastik bir kovalamacayı anlatan İsmail Güzelsoy’un Değil Efendi’nin Renk ve Koku Meselleri (Doğan Kitap), Hikmet Hükümenoğlu’nun çok satan bir yazarla asistanı arasındaki gerilimli ilişkiyi son seferine çıkmış geminin gizemli atmosferinde anlattığı 47 Numaralı Kamara’sı (Everest), usta çevirmen Kamuran Şipal’in modern romana iyi bir örnek sayılabilecek Sırrımsın Sırdaşımsın’ı (Yapı Kredi), Faruk Duman’ın büyülü gerçekçi diyebileceğimiz bir atmosferde masalsı bir dil kullanarak anlattığı İncir Tarihi (Can), Selçuk Orhan’ın muhafazakâr entelektüel çevreleri konu edindiği ilk romanı 40 Hadis (Kırmızı), Yavuz Ekinci’nin faili meçhul cinayetlerin izini süren ilk romanı Tene Yazılan Ayetler (Doğan Kitap) 2010’dan anımsadığımız romanlardı.

Öykü

Dünya yayıncılığı edebiyat denince sadece romanı anladığı için çok az öykü kitabı yayınlanıyor, çeviri öykü de buna bağlı olarak az. Efsane yazar Roberto Bolano’nun Kayıp Orospular’ı (Metis), Zadie Smith’in derlediği Amerika’nın Yanık Çocukları (Everest), tüm Dünya’da okunan İsrailli genç yazar Etgar Keret’in Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü (Siren) çeviri öykü kitaplarından sayabileceklerim.

Ferit Edgü’nün 620 sayfalık tek cilddeki toplu öyküler kitabı Leş (Sel) Fatih Özgüven’in yazmak istemiş de yazamamışların öykülerini anlattığı Hep Yazmak İsteyenlerin Hikâyeleri (Metis), Hatice Meryem’in annelik hallerini anlattığı Aklımdaki Yılan (İletişim), Ayşegül Çelik’in dosya olarak Yunus Nadi Ödülü’nü kazanan Kağıt Gemi’si (Yapı Kredi), Behçet Çelik’in Diken Ucu (Can), kendine has dili ve anlatımıyla ustalık yolunda ilerleyen Ahmet Büke’nin Kumrunun Gördüğü (Can), Kerem Işık’ın “yaşam acemisi” kahramanların öykülerinden oluşan Aslında Cennet de Yok (Yapı Kredi), Birsen Ferahlı’nın “hüzün tortusu bırakan” öykülerinden oluşan ilk kitabı O Yaz… (Yapı Kredi) bu yılın bende iz eden öykü kitaplarıydı.

Şiir

Çok şiir kitabı yayınlanıyor, çok azı kitapçılara ulaşıyor ve ancak birkaç tanesi okurun beğenisini kazanıyor. Bu yıllardır değişmeyen bir olgu. Refik Dubaş’ın, geçen yıl kaybettiğimiz Süha Tuğtepe’nin ve Özdemir İnce’nin toplu şiirleri ve Enis Batur’un Doğu-Batı Divanı III’ü Kırmızı’dan çıktı. İş Bankası Kayıp Şairler dizisine Suat Taşer’in Evrende Ellerimiz ve Suphi Taşan’ın Kilometre Taşları’nı kattı ve Can Yücel’in bütün eserlerini yayınlamaya başladı. Turgut Uyar’ın kitaplarına girmemiş şiirlerinden oluşan Yitiksiz (Yapı Kredi), Güven Turan’ın Dönüş’ü (Yapı Kredi), Ahmet Telli’nin yedi yıl aradan sonra çıkan Nida’sı (Everest), Haydar Ergülen’in mektuplardan, zarflardan yola çıkan şiirleri Zarf (Kırmızı Kedi), küçük İskender’in Sarı Şey’i (Sel), Birhan Keskin’in Soğuk Kazı’sı (Metis), Ömer Erdem’in Kireç’i (Everest), Mehmet Erte’nin Alçalma’sı (Yapı Kredi). Memet Fuat Genç Şiir Ödüllü Didem Gülçin Erdem’in Perdesiz’i (Yasak Meyve), Gökçenur Ç’nin Söz’e Mezar’ı (Yitik Ülke) bu yıl ilgiyle okuduğum şiir kitaplarıydı.

Deneme, eleştiri

Can Yayınları’nın tatlı dilli güler yüzlü deneme ve eleştiri kitaplarından oluşan Kırk Merak ve Metis Yayınları’nın büyük özveriyle yayınladığı önemli eleştiri kitaplarının yanında yayınına başladığı ve ilk iki kitabı yayınlanan Bilge Karasu Edebiyat İncelemeleri Dizisi dikkati çeken iki yayıncılık girişimiydi. Thomas Bernhard’ın aldığı ödüllerin öykülerini anlattığı Ödüllerim (Yapı Kredi), Milan Kundera’nın yeni denemelerinden oluşan Bir Buluşma’sı (Can), Andre Gide’nin nihayet türkçeye çevrilen özyaşam öyküsü Tohum Ölmezse (Can); eleştiri kuramının en önemli eserlerinden Lukacs’ın Tarihsel Roman’ı (Epos), Henry Troyat’nın 984 sayfalık Lev Tolstoy biyografisi (İletişim), edebiyat kuramcısı Auerbach’ın yazı ve mektuplarından oluşan Yabanın Tuzlu Ekmeği (Metis), Shakespeare’nin yaşamı ve eserleri hakkında yazılmış en önemli çalışmalardan, çok tartışılmış bir biyografi olan Stephen Greenblatt'in Shakespeare Olmak’ı (Can) yılın çeviri deneme, eleştiri ve biyografi kitaplarıydı.

Onlarca yıl süren bir dostluğun edebiyatla dolu kanıtları mektuplardan oluşan Tezer Özlü – Ferit Edgü’nün Her Şeyin Sonundayım (Sel), Orhan Okay’ın birçok yeni bilgiyi gün ışığına çıkarttığı biyografisi Bir Hülya Adamının Romanı Ahmet Hamdi Tanpınar (Dergâh), Ahmet Oktay’ın deneme ve eleştiri külliyatının dördüncü cildi Emperyalizm, Roman ve Eleştiri (İthaki), Orhan Pamuk’u denemeciliğinin yeni ürünü Manzaradan Parçalar (İletişim), Selçuk Altun’un aforizma, alıntı ve kısa notlarından oluşan Kitap İçin 2 (Sel), İpek Çalışlar’ın çoksatanlar listelerine giren Biyografisine Sığmayan Kadın altbaşlıklı Halide’si (Everest), Celal Üster’in derleyip çevirdiği eski çağlardan günümüze ünlü yazarlar ve düşünürlerden özlü sözlerin yer aldığı Sözün Özü (Can), Doğan Hızlan’ın dostlarının ardından yazdığı veda yazılarından oluşan Anılarımda Yaşayanlar (Yapı Kredi), Haydar Ergülen ve Orhan Tekelioğlu’nun derledikleri Mehmet H. Doğan’ın ardından yapılmış en kapsamlı çalışma olan Şimdi O Güzel Bahçede (Kırmızı), Mario Levi’nin has İstanbullu olarak kentine yeniden baktığı İçimdeki İstanbul Fotoğrafları (Doğan Kitap), Nedim Gürsel’in Anadolu gezilerinin izlenimleri Derin Anadolu (Doğan Kitap), yarım asırı aşkın bir sürelik emekle oluşan Hasan Latif Sarıyüce’nin Anadolu Masalları (Kapı) da telif eserlerden aklımda kalanlardı.

30.12.2010

Yorumlar