Kadınlar Okulu


Kadınlar Okulu, Andre Gide’nin Türkçeye en çok çevrilen eserlerinden. Kadınlar Okulu’nda (Mart 2011, çev. Tahsin Yücel, Can yay.) Gide, 1894 -1936 yılları arasında bir ailenin yaşadıklarını üç ayrı bakış açısından anlatırken aile kavramını da sorguluyor, tartışıyor.

İlk bölümde bir evlilik hikayesi okuyoruz. Bir günlükten parçaların yer aldığı bu bölümde genç kız hayran olduğu varlıklı ve kültürlü gençle evleniyor. Kendisinden daha üst konumda gördüğü erkeğin seviyesine ulaşmak için kendini eğitmeye çalışıyor. Aradan yıllar geçtikçe adamın idealize ettiği gibi biri olmadığını anlıyor. Adamın ne kendisine duyduğunu söylediği aşk ne de yaptıkları, insanlarla kurduğu ilişkileri “gerçek” değildir. O daha çok insanlara yaranmak, onlar tarafından taktir edilmek için rol yapar, ideal bir insan, âşık bir erkek gibi görünmeye çalışır, tüm davranışları ve sözleri sahtedir. Kadının sevgisinin yerini artık nefret almıştır. Evliliği tutsaklık olarak algılamaktadır. Kocasını terk etmeye kendine yeni bir hayat kurmaya karar verir.

İkinci bölümde, günlükte kendine yöneltilen suçlamalar üzerine adam sözü alır ve bazı açıklamalar yapar. Kendince haklı olduğunu anlatmaya çalışır. Ama bu açıklamaların satıraralarındaki duygu ve bakış açısı aslında kadının hislerinin ne kadar doğru olduğunu gösterir.

Üçüncü bölümde ise bu çiftin kızlarının bakış açısından olayları bir kez daha okuruz. Genevieve, babasını annesine göre çok daha erken değerlendirmiş, nasıl biri olduğunu anlamıştır. Babasını annesine hiç yakıştıramaz, bu evliliğin yanlış olduğunu düşünür. Anne babasının ilişkisinden yola çıkarak aileyi, evliliği sorgular, kendince ve dönemine göre çok ileri görüşlere varır. Bekar bir kadının çocuk yapmak için evlenmeye ihtiyacı olmadığını, iki kişinin evlenmeden de ilişki kurabileceklerini ve birlikte yaşayabileceklerini düşünür.

Gide Kadınlar Okulu’nun üç bölümünü 1929, 1930 ve 1936’da üç ayrı öykü olarak yayınlamış, sonradan tek bir kitapta biraraya getirmiş. Her parça ayrı ayrı okunabilecek ve o halleriyle farklı algılar yaratacak yapıda bağımsız birer öykü olarak da değerlendirilebilir ama biraraya gelince daha modern ve çok yönlü bir eser çıkmış ortaya. Üç öykü de olaylardan çok çeşitli tavırların, durumların tartışılması şeklinde gelişiyor. Gide, aileyi oluşturan anne, baba ve çocuğun bakış açılarından evlilik kurumunu tartışıyor.

Yorumlar