Bahisleri Yükseltmek


Orhan Koçak, Çağdaş Türk şiiri hakkında düşünce üreten, yorumlar yapan ama “şair” olmayan nadir eleştirmenlerden. Az yazar, dergilerde az görünür, yazdıklarını kitaplaştırmaz. Yayınlanmış iki kitabı İmgenin Halleri (1995) ve Modern ve Ötesi: Elli Yılın Sanatına Kenar Notları (2008) şiir hakkında değildir. Bahisleri Yükseltmek’i (Şubat 2011, Metis yay.) kitapçı vitrininde gördüğümde bir an için “şiir yazılarını kitaplaştırmış” diye düşünmüştüm, ama “Turgut Uyar Şiirinde Kendini Yaratma Deneyimi” altbaşlığı yeni ve özgün bir eserle karşı karşıya olduğumuz mesajını veriyordu.

Turgut Uyar, şiirinin gelişimiyle, şiir tavrıyla, şiir hakkında ettiği sözlerle Çağdaş Türk Şiiri’nin önemli ustalarından. Koçak’ın yazdığı gibi çok sevilmiş, az okunmuş. Okunduğunda da hak ettiği ölçüde derinlemesine, dikkatle değerlendirilmemiş bir şair. Uyar şiirinin geçirdiği evreler, Turgut Uyar’ın dünyaya bakışı, şiiri değerlendirişindeki gelişmeler ve değişmelerle birlikte şiirinin kazandığı yeni boyutların üzerinde uzun boylu durulmamış. Turgut Uyar, ilk iki kitabıyla ellili yılların tek şiir otoritesi Nurullah Ataç’ın beğenisini kazanmasına rağmen orada kalmamış, o şiir anlayışını terk edip Dünyanın En güzel Arabistanı ile şiirini bambaşka bir evreye sokmuş, sonradan İkinci Yeni diye adlandırılacak şiirini yazmış. Turgut Uyar hiçbir zaman “ben oldum” demiyor. Ustalaşmaktan korktuğu için kendini sürekli yenilemek, şiirini geliştirmek, değiştirmek gereksinimi duyuyor. Yeniden, yeniden başlıyor. Şiirinde sıçramalara, düşüşlere rastlanıyor. Orhan Koçak da Uyar’ın bu özelliğinin izini sürüyor kitap boyunca.

Orhan Koçak, yazarken düşünen, tartışan yazarlardan. O bir görüş oluşturup kalemi eline almıyor aksine yazısı boyunca düşüncelerini geliştiriyor. Bu geliştirme işlemini yaparken ortaya çıkan yeni düşünceleri de tartışıyor, onların yazıyı götürdüğü yerlere gitmekten yeni yollar, kanallar açmaktan çekinmiyor, aksine böyle bir yazıyı yeğliyor. Orhan Koçak, Turgut Uyar şiirini okuyup üzerinde düşünürken kendine kılavuz olarak seçtiği Harold Bloom’un Etkilenme Endişesi’nde geliştirdiği altı evreli şiirsel serüven şemasını alıyor. Bloom’la kurduğu yakın ilişkinin nedenini sorgulamak gerek. Tabii bu eleştiride görülmemiş bir şey değil ama otuz yılı aşkın bir yazı emeğinden sonra ilk kitabında Bloom’u rehber alıp kendini geriye çekmesinin nedeni nedir?

Orhan Koçak, Bahisleri Yükseltmek’te Turgut Uyar şiirini okur, yorumlarken bir yandan tek tek şiirlere, dizelere, onların yarattığı yeni tartışmalara yöneliyor, diğer yandan Uyar’ın dahil olduğu İkinci Yeni’yi ve geçmişteki ve gelecekteki bağlantılarını yazının götürdüğü ölçüde Çağdaş Türk şiirini de kendince yorumluyor. Bu yorumların zaman zaman aşırıya kaçtığını hissediyoruz. Turgut Uyar’ı İkinci Yeni’nin merkezine alma arzusu sanki bazı şairleri bir kaç cümle ile bir kenara koymayı gerektirmiş. Yine, Uyar şiirini okurken “Alevi miydi?”, “THKPC’yi destekledi mi?” gibi soruların peşine düşmek ne kadar doğru? Eser üzerinden geliştirilen bir okumada anekdotal biyografik bilgilerin bu derece ciddiye alınması pek anlamlı değil ve yorumun değerini etkiliyor. Orhan Koçak’ın Turgut Uyar şiirini yorumlarken yaptığı İkinci Yeni ekseninde Çağdaş Türk Şiirini yeniden ele almak, farklı okumalara çağırmaktır. Bu niteliğiyle Bahisleri Yükseltmek özellikle Çağdaş Türk Şiiri üzerine düşünenler için önemli bir başvuru ve tartışma kaynağı olacak gibi görünüyor.

Yorumlar