İletişim Yayınları’nın Orhan Pamuk’un editörlüğünü yaptığı
Modern Klasikler dizisinde birbirinden önemli eserler yayımlanıyor. Saul
Bellow’un Humboldt'un Armağanı (Çev.
Osman Yener) sanırım bu dizinin en taze kitaplarından, 1975’te yayımlanmış 76’da
Pulitzer Ödülü'nü kazanmış. Bellow, Nobel de almasına rağmen Türk okurun pek
ilgisini çekmese de aynı diziden daha önce üç önemli romanı daha
yayımlanmıştı.
Saul Bellow, Humboldt'un
Armağanı'nda para ve üne ulaşmış bir yazarın öyküsünü anlatıyor. Charlie
Citrine, tüm mal varlığını yitirmek üzere olduğu bir boşanma davası sırasında
arabasını beysbol sopası ile paramparça eden bir Mafya mensubu, parası için
kendisiyle evlenmek isteyen güzel bir kadın ve annesi, dergi çıkartacağım diye
sürekli para sızdıran bir yazarla yaşadıklarını anlatırken aslında sürekli
geçmişiyle hesaplaşıyor. Geçmişini belirleyense pek tanınmamış bir şair olan
ustası Von Humboldt Fleisher. Citrine’in onu hem örnek aldığını ve hem de onun
yaşamını kaleme alarak üne ve paraya kavuştuğunu öğreniyoruz. Bellow’un kendine
has edebiyat ve felsefe yüklü, mizahi bir anlatımı var. Sürekli anımsamalarla
bir sarmal halini alan biçim anlatımın gücüyle akıcılık kazanıyor ve romanı
edebi tad alarak, keyifle, merakla okuyorsunuz.
21.06.2012
Yorumlar