Aldanan Kadın (Temmuz
2012, çev. Esen Tezel, Can yay.) Thomas Mann’ın ölmeden önce tamamladığı son
öyküsüymüş. 92 sayfalık kalınlığı ile uzun bir öykü de sayılabilir, bir novella
da. Ölmeden önce yazılmış olmasının şöyle bir anlamı var; yazar sanki hissetmiş
gibi ölümden, yaşlılıktan, yitirilen gençlikten söz ediyor uzun uzun.
1920’ler, Frau Rosalie von Tümmler 28 yaşındaki aşk kırgını
kızı Anna ve 22 yaşındaki oğlu Edward’la Düsseldorf’ta “bolluk içinde olmasa da
rahat şartlarda yaşıyor.” Frau Tümmler 50 yaşında, alçak gönüllülüğü, neşeli ve
sıcakkanlı yapısıyla dostlarınca sevilen “son derece hoş kadınsı hatlara sahip”
dinç bir kadın. Yaşı sadece kırlaşan saçlarından ve ellerindeki yaşlılık
emaresi lekelerden anlaşılıyor.
Şehre gelen oğlu yaşındaki genç bir Amerikalı Rosalie’nin tüm
dengelerini bozuyor. “Anna’ya göre hiç de dikkat çekici olmayan, Tanrı’nın
özene bezene yarattığı söylenemeyecek” Ken Keaton özellikle kendinden yaşça
büyük kadınları etkiliyor ve o da bu ilgiyi karşılıksız bırakmıyor. Edward’ın
isteği ile ona İngilizce dersleri vermek için eve girip çıkmaya başlayınca da
bu konuşkan genç Rosalie’nin de ilgisini çekiyor. Rosalie hızla platonik bir
aşka kapılıyor. Kendine bile itiraf edemediği duygularını dikkatli biri olan
Anna fark ediyor ve annesini uyarıyor. Bu uyarının ardından aralarında
arkadaşça bir ilişki olan anne ve kız, aile içi ilişkiler, gençlik, yaşlılık,
aşk, toplumun yaşlı kadın genç erkek aşkını nasıl yorumlayacağı, hastalık ve
ölüm gibi konularda uzun diyaloglara girişiyorlar. Sanırım öykünün sarkmasına
neden olan bu diyaloglarda ölüme yakınlaştığını hisseden Thomas Mann’ın kendi
ile hesaplaşmaları var.
Rosalie, ne kızının mantıklı karşı çıkmalarına, ne hayatın
gerçeklerine, ne çevrenin tepkisine kulak asmıyor ve bu aşkı yaşamak istiyor.
Çünkü onun için bu ilişki eğer kurulursa kendisi için bir gençleşme, tazelenme
nedeni olacaktır. Duygusal açıdan olduğu kadar bedensel olarak da
yenilenecektir. Rosalie aşkına Ken’den karşılık bulacağının işaretlerini de
alır. Mutluluk çok yakınındadır ama sağlığı buna izin vermez. Çünkü kanserdir
ve vücudunun verdiği işaretlere önem vermese de hızla ölüme gitmektedir.
Aldanan Kadın karşılaştırıldığı
Venedik’te Ölüm’ün kıratında bir eser
değil ama tartışmaya açtığı konularla düşünsel açıdan sorular sordurup ve bunu
anlatımındaki şiirsellik ve güçlü betimlemelerle dengelemesiyle edebi olarak
okunup keyif alınacak bir eser.
16.08.2012
Yorumlar