Tuğla



Murathan Mungan’ın edebiyatımızın en verimli ve en çok ürün veren yazarlarından biri olduğunu sık sık söylemişizdir. Şiir, roman, öykü, tiyatro, senaryo, deneme… Ürün vermediği edebiyat türü yok sanırım. Mungan edebi verimini her yıl birden çok kitapla değerlendiriyor. Sanırım kitap yayınlatma temposunda yarışacağı tek yazar Enis Batur’dur. Çok yazmak, çok yayınlatmak süreç içinde niteliksel düşüşleri getirir. Enis Batur’un da Murathan Mungan’ın da her yeni kitabını okumaya başlarken aynı endişeyi duyar, onlar açısından tedirgin olurum. Ama her yeni kitapta kendilerini yenilemeyi, geliştirmeyi başarıp çoğunlukla endişeleri boşa çıkartırlar.
Murathan Mungan, çalışmalarının dergi sayfalarında kalıp bir anlamda unutulmaya terk edilmesini de sevmiyor. Onları çeşitli vesilelerle, bileşimlerle kitaplaştırıp okurla buluşturuyor. 70'lerin ikinci yarısından günümüze uzanan 37 yazıdan oluşan Tuğla da (2012, Metis yay.) bunun son örneği. Kitapta Mungan’ın daha önce bir bağlamda buluşturamadığı yazıları var. O nedenle belli bir konuda yoğunlaşma, bir araya gelmekten çok çeşitlenme görüyoruz. Murathan Mungan yine de yazıları dağınık ve karışık bırakmamış, tarih sırasına göre dizmekle yetinmemiş. Yazıları belirli bağlamlarda bir araya getirmiş, bölümler oluşturmuş. Her bölüm başına da kısa notlar koyup yazıların ne amaçla yazıldığını, ne zaman, nerede yayımlandığını anı tadında anlatmış. Editoryal çaba bununla da kalmamış, yazılara küçük müdahalelerde de bulunmuş, onları bir anlamda özüne dokunmadan restore etmiş. “Yazıların kompozisyonuna dokunmadan, zihin ve cümle akışını bozmadan gerekli gördüğüm bazı yerlerde ufak tefek düzeltmelerle yetindim; acemilik kılçıklarını belli ölçüde ayıklayıp günümüz okuru için daha okunur kılmaya çalıştım” diye açıklıyor verdiği emeği. Eski yazılarını kitaplaştırmayı düşünenler için örnek olması gereken bir yaklaşım. Yazılara yeni bir değer katmış Murathan Mungan ve okuma zevkini artırıp, yazarlık serüvenini okura iletme konusunda emeğine bir tuğla daha eklemiş.
13.12.12

Yorumlar