AK Parti, parti içerisinde kitap okuma seferberliği
başlatmış. AK Parti Kütüphanesi, her ay en az üç kitabın özetlerini teşkilata
yolluyormuş. Genel başkan yardımcılarından Süleyman Soylu’nun projesiymiş bu “özet”
kitap okuma seferberliği. Başbakan Erdoğan’ın “Seçmen birikimli siyasetçi
ister. Arkadaşlarımız dünyayı, yakın tarihi ve günlük tartışmaları iyi bilmeli”
direktifi ile bir kitap özetleme ekibi kurulmuş. 15 - 50 sayfa tutan özetler
elektronik posta yoluyla Genel Merkez, Kadın Kolları ve Gençlik Kolları, MKYK
üyeleri, bakanlar, bakan yardımcıları, milletvekilleri, vekil danışmanları,
belediye başkanları, il başkanları ve ilçe başkanlarına gönderiliyormuş. Bu
çalışma yılın başında başlamış ve AK Partililer bugüne kadar 23 kitabı bu
yöntemle “okumuş”. Son olarak 12 Ağustos tarihinde Stephen Trombley’in “Modern
Dünyaya Yön Veren 50 Düşünür” adlı kitabının özetini gönderilmiş. Özetlenen
kitaplar arasında Brezezinski’nin “Stratejik Vizyon”, Narcis Serra’nın “Demokratikleşme
Sürecinde Ordu”, Ha Joon Chang’nın “Sanayileşmenin Gizli Tarihi”, Charles
Rosebault’un “Selahattin Eyyubi”, Kemal Karpat’ın “Kısa Türkiye Tarihi”, Füsun
Türkmen’in “Türkiye ABD İlişkileri”, Mazhar Bağlı’nın “Modernizmde Direnen
Estetik”, Charles Eisenstein’ın “Kutsal Ekonomi” varmış (Habertürk,
25.08.2013).
Okuma alışkanlığının pek az olduğu bir ülkede “Okuma
seferberliği” sözünü duyduğunuzda hoşunuza gidiyor. Hele tüm parti
yöneticilerinin düzenli olarak okuması gayet güzel bir şey. Ama hemen bir soru
takılıyor kafanıza; “Niye kitabın tamamı değil de özeti?” “Özet” hazırlayıp
yollamak kolaycılık sağlamaz mı, okuma alışkanlığının oluşmasını engellemez mi?
Bu “seferberliğin” etik ve hukuki sakıncaları da var.
Etik olarak bir eserden özetleme yapılacaksa eser sahibinden izin almak
gerekir. Eser sahibi kitabını nasıl özetlediğinizi görmek, eserin bütünlüğünü
bozup bozmadığınızı bilmek ister.
Bir kitabın özetini e-kitap haline getirip dağıtma işlemi
bir yayın faaliyetidir. 15 – 50 sayfalık kitapçıkların AK Parti’nin tüm
yöneticilerine dağıtıldığı göz önüne alınırsa on binlerce kopyalık bir yayın
söz konusudur. Özet de olsa böyle bir yayın yapmak eser sahibini de yayınevini
de büyük maddi zarara uğratır. AK Parti o özetleri dağıtmak yerine
yöneticilerine bu kitapları almalarını tavsiye etseydi ya da satın alıp
dağıtsaydı hem eser sahibi hem de yayınevi maddi zarara uğramamış olacaktı.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nunda (FSEK) eser
sahibinin hakları açıkça sayılıyor. “Eserde değişiklik yapılmasını menetmek”
üst başlığını taşıyan 16. maddede de “Eser sahibinin izni olmadıkça eserde
veyahut eser sahibinin adında kısaltmalar, ekleme ve başka değiştirmeler
yapılamaz” deniyor. Bu gayet açık madde yetmez diye düşünülmüş olacak ki 21. maddede
de “Bir eserden, onu işlemek suretiyle faydalanma hakkı münhasıran eser
sahibine aittir” deniliyor. FSEK’e göre eser sahibinden izinsiz olarak yapılan
bu tür yayınlarda maddi ve manevi para cezalarının yanında hapis cezası da söz
konusu. Sayın başbakan’a ve proje sahibi Süleyman Soylu’ya izinsiz yayın
yapanlara ne dendiğini ve bir yayın yaparken Basın Kanunu ve FSEK uyarınca
yapılması gereken diğer işlemleri ise hatırlatmaya gerek yok sanırım. İktidar
partisi olarak kanunları onlar yapıyor ve yürütmekle de sorumlular.
28.08.2013
Yorumlar