David Vann’ın “Pislik”i
(Ağustos 2013, çev. Esra Birkan, Can yay.) şiddet ve sevgisizlikle dolu bir
ailenin yaşadıklarını ve ailenin genç üyesi 22 yaşındaki Galen’in bu insanın
dengesini bozabilecek huzursuz ortamda kendi hayatını kurma çabalarını anlatan
bir roman gibi başlıyor ama ilerleyen sayfalarda sert bir şiddet öyküsüne
evriliyor.
Galen ve annesi Kaliforniya’da
ceviz ağaçları ile dolu geniş bir bahçe içindeki müstakil bir evde yaşıyorlar.
Bunamanın ilk evrelerinde olan anneannenin bankadaki hesabından evin ve
bahçenin bakımı için gelen paralarla yaşıyorlar. Galen’in teyzesi Helen ve 17
yaşındaki kuzeni Jennifer da aynı maddi koşullardalar ve maddi açıdan Galen’in
annesine bağlılar.
Bu uyumsuz ama zorunlu
birliktelikten herkes kurtulmak istiyor. Helen ve Jennifer, anneannenin
bankadaki hesabından kendi hakları olduğunu düşündükleri yüklüce bir miktarı
alıp Galen’in annesinin baskılarından kurtulmak niyetindeler. Galen de
üniversiteye gitmek için gerekli parayı alıp evden ayrılmak, normal bir hayat
kurmak istiyor. Anne açısından bakarsak paranın kontrolü kendisinden olmasa
herkes onu terk edecek ve aile dağılacak. Anne sürekli diğerlerinin taleplerini
karşılamak için gerekli paranın olmadığını, eldekiyle yetinmek gerektiğini,
anneanne ölünce mirasın paylaşılacağını ama bankada çok az para olduğunu
söylüyor. Para paylaşımı üzerinden geliştirilen bu tartışma aslında tüm ailenin
birbirine düşmanlık duyduğunu gösteriyor. İpler Galen’in annesinin elindeymiş
gibi görünse de herkes sürekli çatışma halinde. Tüm aile fertleri birbirlerine
çok kötü davranıyor, bol bol sözel, zaman zaman bedensel şiddet uyguluyorlar.
Her şey anneanneyi de alıp
piknik yapmak için dağ başındaki kır evine gittiklerinde değişecektir.
Anneanneyi ikna edip 200 bin dolarlık çeki kapan Helen kızını da alıp kavga
dövüşle de olsa bu zoraki aile yapısından ayrılıyor. Galen ile Jennifer’in
sevişmeleri ve Galen’in annesinin buna şahit olması ise anne oğulun aralarının
tamir edilemez bir biçimde ve son derece ağır sonuçlara ulaşacak şekilde
bozulmasına neden oluyor.
“Pislik”in ana kahramanı Galen.
Galen’in psikolojik durumu sağlıklı değil ve annesiyle yaşadığı sorunlu ilişki,
babasızlık gibi nedenlerle bu ruh hali iyice kötüleşmiş. Ruhsal sorunlarını
“New Age” denen yaşam felsefesine uygun olarak yaşayarak aşmaya çalışıyor. Hesse,
Halil Cibran, Richard Bach, Carlos Castenada okuyor. New Age müzikleri dinliyor
ve yaşadıklarını daha çok Hint Felsefesinden verilerle açıklamaya, yaşam yolunu
çizmeye çalışıyor. Reenkarnasyonla yeniden doğduğuna inanıyor. New Age
teknikleri ile suyun üzerinde ya da kor ateşlerde yürümeye çalışıyor. Hava
kadar ağırlıksız olup doğayla bütünleşmeye çalışıyor. Tüm yapıp ettiklerinin
birer meditasyon nedeni olduğuna kendini inandırıyor.
Annesi Galen’e kuzeni ile
sevişerek suç işlediğini söylüyor. Ensest bir ilişki olmasının yanında Jennifer
henüz 17 yaşında olduğundan Galen reşit olmayan biri ile ilişkiye girdiği için
de suç. Annesi hapse attırmakla tehdit edince Galen ömür boyu hapis cezası alıp
hapishanede yapayalnız kalacağı ve yok olacağı düşüncesi ile tamamen dengesini
kaybediyor. Bundan sonrası tam bir dehşet öyküsü.
David Vann iyi bir anlatıcı.
Kendisine ün ve çok satış getiren, Türkçe’de de okuduğumuz ilk iki kitabı “Bir
İntihar Efsanesi” ve “Caribou Adası”nda da aile
içindeki ilişkileri konu edinmişti. “Pislik”de de bir aileden yola çıksa da değişik
bir yapı içinde çok sert bir dehşet öyküsü anlatmış.
12.09.2013
Yorumlar