Robinson Crusoe 389’un okurlarına önerdiği “önce öde sonra
al” RobKart duyurusu 19 yıldır Beyoğlu’nda onurlu bir şekilde varolmuş bir
kitabevinin gizli bir haykırışı gibiydi. Bu haykırış sosyal medyada hızla
karşılığını buldu. Sosyal medyadaki heyecan gazetelere yansıdı. Okurlar belki
de ilk kez bir kitapçının kapanmasını önlemek için harekete geçtiler. Yekta
Kopan, Doğan Hızlan gibi kitapsever yazarlar “RobKart’ımızı aldık” diyerek
desteklerini yazıda bırakmayıp maddi hale de getirdiler. Ahmet Ümit, Buket
Uzuner, Emrah Serbes, Nazlı Eray gibi yazarlar Robinson’a destek için imza
günlerine katıldılar. Orhan Pamuk RobKart’ın ilanında yer aldı. Bu tablo Gezi
Parkı Ruhu’nun hayatın her alanında nasıl değişimler yarattığının somut bir
örneğiydi.
Robinson Crusoe 389’un kapanma tehlikesiyle karşı karşıya
kalması son on yılda Beyoğlu’nda yaşanan değişimi bir kez daha anımsamamıza
sebep oldu. Literatür, İstiklal,
İstavrit, Sabah, AFM, Simurg, Pentimento, Komikçi Dükkanı, Dünya Aktüel, ABC,
Metro, Metropol, Can, Sel, Medya,Virjin... son on yılda Beyoğlu’nda kapanan
kitapçılardan aklımıza gelenler.
Robinson konuşulurken Pandora, Ana, Bengi ve bir kelepir kitabevinin
yer aldığı blokun satıldığı ve otel olacağı haberini veriyordu Radikal
(24.08.13). Birkaç gün sonra Bianet’de (29.08.13) “Galata'daki 93 yıllık
kitapçı Librairie de Péra kirasını ödeyemeyeceği için kapanıyor” haberini
okuduk. Yazıyı yazarken de ArkeoPera’nın kapanacağı, kitabevinin bulunduğu
binanın otel olacağı haberi geldi.
Sorun sadece bir kitapçı değil. Robinson’un yöneticileri de
röportajlarda bu duruma dikkati çektiler. Taksim Yayalaştırma Projesi inşaatı
ile Beyoğlu gelinemez bir hale getirilirken son darbe vuruluyordu. Gezi Parkı
Direnişi olmasaydı ve Topçu Kışlası AVM
olarak yapılabilseydi Beyoğlu’nun değişimi tamamlanmış olacaktı.
Korkarım, Topçu Kışlası bir şekilde yapılacaktır. Gezi
Parkı’nın tam çarprazında Başbakan Erdoğan’ın hayal ettiği gibi bir inşaat
sessizce yükselmesine rağmen... Eski Şan Tiyatrosu'nun da içinde bulunduğu Surp
Agop Hastanesi Vakfı'nın arazisinde Şan
City adı ile 250 odalı otel, 90 dükkanlı AVM
ve 10 salonlu kongre merkezinden oluşacak inşaat sürüyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar “Rant olmazsa
ülke kalkınmaz” demiş (Habertürk, 02.09.13). Beyoğlu rant için dönüştürülüyor.
Son on yılda binalar hızla satın alınırken kültür ve sanat sistemli olarak
Beyoğlu’ndan kovuldu. Sadece kitapçılar değil, sinemalar, tiyatro ve sergi
salonları da kapandı. Gezi Parkı Direnişçileri’ne saldıran eli sopalılar geçen
yıl Tophane’deki sanat galerilerine saldırıyordu. Eli sopalılar başarılı oldu,
birçok sanat galerisi kapandı.
Cihangir’deki merdiveni önce griye sonra tekrar gökkuşağı
renklerine boyatınca “engelleyen değil kolaylaştıran rol üstlenmesi” ile Doğan
Hızlan’ın, Cüneyt Özdemir’in takdirini kazanan Beyoğlu Belediye Başkanı Misbah
Demircan’ın kapanan kitapevleri ile ilgili tek sözünün olmaması, sokaklara masa
konmasını yasaklamaktan Gezi Parkı Direnişi’ne dek birçok olayda “kolaylaştıran
rol” üstlenmemesi de bu “rant”la ilgili. Misbah Demircan’ın web sitesinde şöyle
yazıyor; “'Tarlabaşı Yenileniyor
projesini başlattı. Şişhane, Asmalı Mescit, Galata, Talimhane gibi bölgelerde
gösterdiği gayret karşılığını buldu ve 7 yıllık dönemde yaklaşık 4 bin bina
yenilendi, restore edildi ve bir zamanlar terk edilmiş olan bu bölgeler yeniden
cazibe merkezi haline geldi.” Cazibe’nin Türkçesi “rant”dır.
04.09.2013
Yorumlar