“Başka Sinema” mümkün



Bir yanda festivallerde ödüller kazanan Türk filmleri ve ancak festivallerde seyredilebilen Dünya sinemasının iyi örnekleri var diğer yanda popüler Türk filmleri ve Hollywood yapımları. Onlar sinema salonlarında öylesine büyük yer kaplıyor ki “bağımsız sinema” diye adlandırabileceğimiz diğer filmlere gösterilecek salon kalmıyor. Aradan sıyrılıp sinema salonlarına ulaşabilen filmler yüzlerce salonda gösterime giren popüler Türk filmleri ve Hollywood yapımlarının arasında görünmez oluyor, ulaşılamıyor ve seyircisiz kalıyor. Özcan Deniz’in son filmi “Su ve Ateş” 429 salonda gösterime girmiş. Türkiye'de 2200 sinema salonu var.  
“Bağımsız sinema”nın seyirciye ulaşamaması yeni bir sorun değil. Tüm Dünya’da olduğu gibi bizde de sinemateklerle bu sorun aşılmaya çalışılmış. Özlemle hatırlanan bir Sinematek dönemi var. 1980 askeri darbesi ile Sinematek’siz kaldık ve bir daha da bağımsız ve başarılı bir sinematek yaratılamadı.
Geçtiğimiz yıllarda Avrupa Birliği’nin Hollywood’un ezici üstünlüğüne karşı Avrupa Sinemasını yaşatmak amacıyla oluşturduğu Eurimages destek programı ile Türkiye’de de sinemalar desteklenmişti. Sanırım artık Eurimages’dan destek alarak Avrupa’dan filmler gösteren sinema salonu kalmadı.
Sanayici Sami Kariyo ve eski gazetecilerden reklamcı Dürin Ababay’ın kendi birikimleri ile kurdukları Kariyo&Ababay Vakfı ilk proje olarak bağımsız sinemanın seyirciye ulaşamaması sorununa bir çözüm bulmaya karar vermiş. 3 Ekim 2013’de kurulan Kariyo & Ababay Vakfı 1 Kasım’da “Başka Sinema” projesini başlatmış. İstanbul’da Beyoğlu Beyoğlu, Altunizade Capitol, Kadıköy Rexx ve Ankara Kızılay Büyülü Fener sinemaları “Başka Sinema”nın salonları. Zamanla Ankara ve İstanbul dışında da sinema salonlarının projeye katılması bekleniyor. “Başka Sinema” salonlarında her gün üç film gösteriliyor. Filmler bir haftada gösterimden kalkmıyor, sinema seyircisinin görmesine yetecek kadar uzun süre vizyonda kalıyor. Sadece film göstermekle kalmıyorlar sürpriz film geceleri, kısa filmler, fragman seansları, gala gösterimleri, seanslardan sonra film ekibiyle sohbetler gibi etkinlikler de yapılıyor. En önemlisi, filmler 110 dakikadan uzun değilse ara verilmeden gösteriliyor.
Gösterime giren ilk filmler Onur Ünlü’nün “Sen Aydınlatırsın Geceyi”, Noah Baumbach’ın “Frances Ha”, Abdellatif Kechiche’in “Mavi En Sıcak Renktir”, Aslı Özge’nin “Hayatboyu”ydu. Kechiche’in “Mavi En Sıcak Renktir”i eleştirmenlerin de seyircinin de en çok ilgisini çeken filmdi. Genelde de “Başka Sinema”nın filmlerine ilginin umut verici olduğu söyleniyor. Seyirci gelecek filmlere de aynı coşku ile koşacak mı merak etmemek elde değil. Çünkü başlangıçlar hep iyi oluyor ama sonrasında ilgi düşüyor.
Mehmet Fazıl Coşkun’un Altın Koza Ödüllü “Yozgat Blues”, François Ozon’un Cannes’da yarışan filmi “Genç ve Güzel”, Lusin Dink’in ABD’li yazar Saroyan’ın memleketi Harput’a yolculuğunu anlatan “Saroyan Ülkesi”, Cemil Ağacıklıoğlu’nun engelli bir insanın dünyasını anlattığı “Özür Dilerim”, Danis Tanoviç’in belgesel tadında filmi “Bir Hurdacının Hayatı” gelecek haftaların filmleri. Gösterim tarihlerini ve seanslarını www.baskasinema.com adresinden izlemek mümkün.
“Başka Sinema” bağımsız sinemanın seyirci ile buluşmasını sağlayacak yeni bir sinematek gibi. Umarım kalıcı olur ve bu tür başka projelere örnek olur. 
20.11.2013

Yorumlar