Önce Sözcükler Dergisi’nin “100. doğum yılında Orhan Veli,
Oktay Rifat, Melih Cevdet Anday Özel Sayısı” yayımlandı. Geçen Cuma da Radikal
Kitap “Garipçiler 100 Yaşında” kapağı ile çıktı. İkisinin de kapağında aynı fotoğraf
var. Garip’in üç şairi yan yana oturup gülümseyerek poz vermişler. Fotoğraftaki
dördüncü kişi arkadaşları Şinasi. Çok bilinen, unutulmaz fotoğraflardan.
Orhan Veli 13 Nisan 1914, Oktay Rifat 10 Haziran 1914, Melih
Cevdet 13 Mart 1915 doğumlu. Üç arkadaş şiire Ankara Gazi Lisesi’nde okurken
başlamışlar. Okulun “Sesimiz” adlı dergisinde şiirleri birlikte çıkmış. Melih
Cevdet’in dergilerdeki ilk şiiri 21 yaşındayken 1936’da Varlık’da yayımlanmış;
“Ukde”. 1938’de yine Varlık’ta Orhan Veli, Oktay Rifat, Melih Cevdet imzalı
“Ağaç” yayımlanıyor. Yeni, değişik bir şiir. Üç arkadaşın “özgür koşuk”la
yazdıkları şiirlerinden oluşan kitapları “Garip” 1941’de yayımlanıyor. Önsözde
şiirin “insanın beş duyusuna değil, kafasına hitap eden bir sanat” olduğu söyleniyor.
Şairanelik reddediliyor. Geleneksel şiir anlayışına, ölçüye, uyağa karşı
çıkılıyor.
Orhan Veli 1950’de genç yaşta ölmeseydi Garip Şiiri devam
ederdi diye düşünen çoktur. Ama henüz Orhan Veli yaşarken Melih Cevdet farklı
sulara doğru akıtmış şiirini. 1946’da yayımlanan ikinci kitabı “Rahatı Kaçan
Ağaç”ta Garip anlayışındaki şiirlerin yanında sesi, uyumu, uyağı önemseyen
şiirleri de var. Melih Cevdet, geleneksel şiir anlayışına tamamen sırt
çevirmediği gibi tüm olanaklarından da yararlanıyor. Garip’le getirdikleri
yenilikleri geleneksel şiirle karıp kendi şiirini kurmaya başlıyor. 1940’ların
toplumcu yönelimlerine de uzak durmamış.
Garip Şiiri’nin büyük ve çarpıcı etkisi ile yetinmemiş,
şiirde her zaman yeniyi, farklıyı aramış bir şair Melih Cevdet. 1962’de
yayımladığı “Kolları Bağlı Odysseus”la okurunu bir daha şaşırtmış. Mitolojiden
kaynaklanan, ilk okunduğunda kendini ele vermeyen, çağrışıma açık şiirler
bunlar. Sonraki şiirlerinde mitoloji hep olacak ama ona felsefi bakışı da
ekleyecek. Hümanizmi... Dünya şiirindeki yenilikleri izleyip şiirine katkılar
sağlayacak. Yaşamın anlamını, insanın varlığını sorgulayacak. Troya’dan
Gılgamış’a uzanacak. Tam mitolojiye fazla kapıldı diye düşünülürken “Karacaoğlan’ın
Bir Şiiri Üzerine Çeşitlemeler” ile gelecek. Yıl 1984, 70 yaşına basmak üzere.
Şiir belli yaşlarda yazılır diyenleri haksız çıkaracak
şekilde 80 yaşında, 1994’de yayımladığı “Yağmur Altında”ki şiirleri “bilge bir
lirizm” diye nitelenecek. Gerçekten de “bir yapı ve ses ustası”.
Melih Cevdet, Çağdaş Türk Şiiri’nin büyük ustalarından.
Böylesine büyük bir şiir ister istemez diğer emekleri, eserleri gölgeliyor.
Melih Cevdet’in 7 romanı, 10 oyunu yayımlanmış. İyi bir romancı, oyun yazarı. Söz
ustası denecek kadar büyük bir denemeci. Türkçeye büyük katkıları var. Önerdiği
sözcükleri kullanıyoruz.
Başta Cumhuriyet olmak üzere gazetelerde onlarca yıl köşe
yazarlığı yaparken birbirinden güzel denemeler yazmış. 17 deneme, bir günlük ve
bir gezi kitabı yayımlanmış. Gazetelerde, dergilerde kalmış denemeleri de Sevengül
Sönmez’in emeği ile Everest Yayınları’nda kitaplaşmaya devam ediyor.
Melih Cevdet’in çevirmenliği ise en çok göz ardı edilen
özellliği. 1943’den itibaren Moliere’den Turgenyev’e onlarca önemli klasiği
Türkçeye kazandırmış.
Melih Cevdet Anday 87 yıllık yaşamı boyunca hiç durmaksızın
eserler vermiş.
Yarın 99. yaşını kutlayacağız!
Çok yaşa büyük usta! 12.03.2014
Yorumlar