Paris Kitap Fuarı 21-24 Mart tarihleri arasında 34. kez
gerçekleştirildi. Okura yönelik bir fuar. Kitap satışı amaçlı. İmza günleri,
söyleşiler yapılıyor. Sergiler açılıyor. Bir yanıyla da uluslararası nitelikli,
yayıncılık sektörüne yönelik bir fuar. Ağırlıklı olarak Fransa ile ilişkisi
olan, frankofon diyebileceğimiz ülkeler katılıyor. Diğer uluslararası nitelikli
fuarlar gibi Paris Kitap Fuarı'nda da her yıl bir konuk ülke oluyor. Bu yılın
konuk ülkesi Arjantin’di. Konuk ülkenin yanında konuk şehir uygulaması da
başlatmışlar. Şangay konuk şehir olmuş. Bir anlamda fuar Şangay ile Arjantin'in
boy ölçüştürdüğü bir alan haline gelmiş.
Bana göre bu boy ölçüşmede kültürü ve edebiyatı ile
Fransa'yla sıkı bağları olan Arjantin daha ağır basıyor. Tabii Çin'in yükselen
yıldızını, Şangay'ın dünyanın en önemli şehirlerinden biri haline gelmiş
olmasını da dikkate almak gerek.
Arjantin fuara gösterişli bir standla katılmıştı.
Arjantin edebiyatından Fransızcaya çevrilmiş eserlerin çokluğu ile de okurların
ilgisini çekiyordu. Fuarın yıldızı ise Julio Cortazar'dı. Cortazar 1914'de
doğmuş, 1984'de ölmüş. Bu yıl 100. yaşı kutlanıyor. Tüm dünyada olduğu gibi
Fransa'da da çok tanınan bir yazar. Üstelik Cortazar yaşamının büyük bir
bölümünü sürgün olarak Paris'te geçirmiş ve orada ölmüş. Tüm eserleri
fransızcaya çevrilmiş. Fuarın broşürlerini, poşetlerini Cortazar'ın portresi
süslüyordu. Fuarın ikinci günü de Cortazar bir dizi etkinlikle anıldı. Ayrıca
bir de Cortazar fotoğrafları sergisi vardı.
Fuar alanında çeşitli temalara ayrılmış özel bölümler
var. Çizgi roman, çocuk ve ilk gençlik yayınları bölümlerinin yanında sanat,
yemek kitapları, kadın edebiyatı ve dijital yayıncılık bölümleri dikkati
çekiyordu. Dijital yayıncılığın başdöndüren yükselişinin durduğu, okur
ilgisinin de azaldığı izlenimi edindim. Kağıda basılı kitaba ilgi hâlâ yoğun.
Fuara Fransa'nın çeşitli bölgelerinden yayıncıların ortak
standlarda katılımı da sağlanıyor. Stand kiralarının yüksekliği nedeniyle küçük
yayıncıların fuara katılamadığı eleştirisinin önüne geçilmeye çalışılmış. Ama
bazı büyük yayıncıların standlarını küçülttüğü ve Fransanın en büyük yayıncısı
Hachette'in katılımının hâlâ sağlanamadığı görülüyor. Onların yerini Fnac
kitapevlerinin standları dolduruyor. Fuarın giderek küçüldüğü de fark ediliyor.
Ülke katılımlarında en dikkati çeken Brezilya'nın
standıydı. Türkiye de fuara 60 m2'lik bir standla katıldı. İlk gün yapılan
açılışta Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar yardımcısı Nihat Gül, Kütüphaneler
ve Yayımlar Genel Müdürü Hamdi Turşucu ve UNESCO daimi temsilcimiz Hüseyin Avni
Botsalı birer konuşma yaptılar. Türkiye standı telif satışına odaklı. TEDA
desteği alan kitaplar, yeni yayınlar sergileniyor. Standta Türk yazarlarının Fransızcada
yayımlanmış kitaplarının satılmaması okurların standa ilgisini azaltıyor.
Geçmiş yılarda fuara birçok Türk yayıncı katılırdı. Özellikle
büyük Fransız yayıncıların telif hakları görevlilerinin fuarda bulunmaması
nedeniyle artık yayımcılarımızın gelmediğini düşünüyorum. Bu yıl sadece Kalem
Ajans’tan Nermin Mollaoğlu ve Lir Ajans’tan Ayser Ali'yi gördüm. İki ajans da
birçok görüşme yaptı, yeni anlaşmaların müjdesini verdiler. 2005'den beri TEDA
desteği ile Fransızcada 54 esere destek verilmiş ve 44 eser yayımlanmış. Ayfer
Tunç, Selçuk Altun, Hakan Günday ve Pınar Selek'in yeni kitaplarına yayınevlerinin
standlarında rastladım. Türk yazarlarına ilgide azalma var gibi. Anlaşılan
TEDA'nın yeni bir atılım yapması gerekiyor.
26.03.2014
Yorumlar