Sevgili Halil Kardeş



Yusuf Atılgan, yaşarken yayımlanan iki romanıyla, “Aylak Adam” (1959) ve “Anayurt Oteli” (1973) ile Türk edebiyatında önemli bir yer etmiş. Eserleri kültleşmiş. Çok sevilen, çok okunan bir yazar. Ama yaşam öyküsü hakkında pek bilgimiz yok.
Yusuf Atılgan 27 Haziran 1921 Manisa doğumlu. İlk ve orta öğrenimini Manisa’da tamamlamış. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirmiş. Üniversite öğrenciliği sırasında Türkiye Komünist Partisi'ne katılarak faaliyette bulunduğu iddiasıyla sıkıyönetim mahkemesince tutuklanarak Türk Ceza Kanunu'nun 141. maddesi uyarınca hapse mahkûm edilmiş. Altı ay Sansaryan Hanında, dört ay da Tophane Cezaevinde hapis yatmış. Hapis edilmekle kalmamış, öğretmenlik yapma hakkı da elinden alınmış.
Yıl 1946. Yusuf Atılgan Manisa’ya dönüp Hacırahmanlı Köyü’ne yerleşmiş ve çiftçilik yapmaya başlamış. Çağdaş Türk romanının başyapıtları sayılan iki romanını da köyde çiftçilik yaparken yazmış. Belki de o nedenle Hacırahmanlı köyünden arkadaşı Halil Şahan Atılgan’ı “Ulysses’in baskıları arasındaki farkları saptayabilen bir köylü” olarak anıyor.
Halil Şahan 1944 doğumlu. Bir köy çocuğu. Edebiyatla yakından ilgili. Denemeler, eleştiriler, öyküler yazıyor. Çocuklar için romanları, masalları yayımlanmış. Herhalde edebiyata ilgisi nedeniyle Türkçe öğretmeni olmuş. 1973’de Ula’da öğretmenlik yaparken ilçenin edebiyatsever savcısından Yusuf Atılgan’ın adını duyuyor. O savcının aracılığıyla da Yusuf Atılgan’la tanışıyor. Atılgan’ın önerisi ile de Hacırahmanlı’ya tayinini istiyor. 1974’de Hacırahmanlı’ya tayin olduktan sonra da tanışıklıkları dostluğa doğru evriliyor. Yusuf Atılgan’ın konuşup sohbet ettiği az sayıdaki insanlardan biri de Halil Şahan oluyor. Edebiyattan, kitaplardan, sinemadan söz ediyorlar. Yusuf Atılgan genç yazar adayını yönlendiriyor, kitaplar öneriyor, ödünç veriyor.
Konuşmadıkları tek şey siyaset. Yusuf Atılgan “komünist” diye suçlanıp köyüne dönmek zorunda kalınca oldukça yalıtılmış bir yaşam sürmüş. Köydeki karakol tarafından yaşantısı izlenmiş, kendisiyle dostluk kuranlar bile “komünist” kuşkusu ile karşılanmış. Bu durumu gören köylüler de ona uzak durmuşlar. Yusuf Atılgan da gözlerin üzerinde olduğunu bildiğinden olsa gerek oldukça ketum davranmış. Siyasi faaliyete girmemiş, siyaset konuşmamış. Kabuğuna çekilmiş. Zor bir yaşam. Bu zor yaşamın izlerini eserlerine yansıdığını kitaptaki mektuplardan ve Halil Şahan’ın yazdıklarından anlıyoruz.
Atılgan yaşadıklarını, gözlemlediklerini eserlerine yansıtmakla kalmamış. “Anayurt Oteli”nde örneğini gördüğümüz gibi yaşanmış olayları da eserlerinde kullanmış. “Anayurt Oteli”nde Zebercet’in temizlikçi kadını öldürdekten sonra adliyede izlediği duruşmanın esin kaynağının Ula’daki bir cinayet olduğunu belirtiyor Halil Şahan.  
1976’da Yusuf Atılgan evlenip İstanbul’a taşınıyor. Gidişine çok üzüldüğünü gördüğü Halil Şahan’a “Merak etme, bir ayağım köyde olacak” diyor. Atılgan’ın annesi köyde yaşıyor, ekilip biçilen toprakları var. Annesinden, köyden haberler veren mektuplar yazarsa sevineceğini de söylüyor Halil Şahan’a.        
Yusuf Atılgan’la Halil Şahan 1988’e dek mektuplaşıyor. Yusuf Atılgan bu sürede 48 mektup yazmış. “Sevgili Halil Kardeş – Köye Mektuplar”ın (Mart 2014, Edebi Şeyler yay.) girişindeki “Sunuş” yazısında Halil Şahan hem Yusuf Atılgan’la tanışmalarını, Atılgan’la birlikte yaşadıklarından ilginç anekdotları, Atılgan’ın edebiyat anlayışı ve eserleri hakkında anlattıklarını tatlı dille anlatıyor.
Mektuplaşmanın sürdüğü dönemde Yusuf Atılgan İstanbul’da. Milliyet, Karacan ve Can Yayınları’nda çalışıyor. Editörlük yapıyor. Yayınevlerinin dergilerine çeviriler yapıyor. Bir yandan da son romanı Canistan’ı tamamlamaya çalışıyor. Oğlu dünyaya geliyor. İş ve aile yaşamı hakında kısa bilgiler veriyor. İşte neler yaptığını, yazdığını, çevirdiğini anlatıyor. Halil Şahan’a kitaplar öneriyor. Ölümüyle yarım kalan son romanı “Canistan”ın yazılış sürecine de şahit oluyoruz. Kısa, öz ama Yusuf Atılgan’ın hem köyde geçirdiği otuz yıl hem de İstanbul’daki son yılları hakkında önemli ipuçları taşıyan, biyografisine önemli katkılarda bulunabilecek mektuplar.
10.04.2014

Yorumlar