Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) kaderi Gezi Parkı Direnişi
ardından tekrar değişti. AKM’yi restore etmekte gönülsüz olan onun yerine bir
alış veriş merkezi (AVM) yapma arzusundaki
başbakan restorasyon çalışmalarını durdurdu. AKM polis dinlenme merkezi ve
otoparkı haline geldi. Bir yıldan fazla zamandır metruk bir halde bu görevini
sürdürüyor.
AKM simge bir yapı. Hükümetlerin kültüre bakışını
simgeliyor. Bugünkü metruk hali de bu hükümetin bakışı olarak görülüp yadırganmıyor.
İstanbul’da başta Büyük Şehir Belediyesi’nin olmak üzere birçok belediyenin
“kültür merkezleri” var. Bunların çoğunun konser verilecek akustiğe, tiyatro
oynanacak salon derinliğine sahip olmadığı biliniyor. Çoğu nikah salonu olarak
kullanılıyor. AKM’nin restırasyonu o nedenle umutla bekleniyordu. Ama binanın
uzunca bir süre böyle kalacağı anlaşılıyor.
Diğer yandan da AVM’ler
gün geçtikçe daha çok kültür merkezlerinin işlevini yükleniyor. Bahçeşehir
Üniversitesi’nden Çağlar Yurtseven ve Emin Köksal’ın yaptığı bir araştırmaya
göre (http://acikekonomi.com/2014/06/03/avmlerin-sanata-surpriz-katkisi/) tüm
Türkiye’de 2002’de 50 olan AVM
sayısı 2011’de 300’e ulaşmış. Bu sayı büyük bir hızla artıyor. Aynı araştırmaya
göre 2002’de 500 olan sinema salonu sayısı 2011’de 2000’e yükselmiş yani dörde
katlanmış. Bu sinema salonlarının yarısından fazlası da AVM’lerde
yer alıyor. 1998 yılında üretilen Türk filmi sayısı 26, toplam hasılat 40
milyon dolarken 2012’de yerli film sayısı 312’ye hasılat 240 milyon dolara
ulaşmış. Yurtseven ve Köksal AVM’lerde
açılan sinema salonlarının seyirci sayısının ve hasılatın artmasında olumlu
etkisi olduğu düşücesinde. AVM’lerde
tek sosyal etkinlik alanı olarak sinemanın seçilmesinin, ailelerin de AVM’leri güvenli, temiz çevreler olarak
değerlendirmesinin ve tabii sinemanın tekrar ilgi odağı olmasının bu gelişmeyi
sağladığını belirtiyorlar. Sinema daha çok AVM’lerde
izleniyor. Bunun sonucu olarak da tarihi sinema salonları kapanmak ya da AVM’leşmek durumunda kalıyor. En iç yakıcı örnek
Beyoğlu’ndaki Emek Sineması.
AVM’lerin
sayısının hızla artması müşteri çekmek gibi bir sıkıntı yarattı. Aralarından
bazıları farklılaşmayı seçtiler. Her AVM’de
bir sinema salonu, bir kitapçı vardı. Farklılaşmada ilk adım tiyatro salonları
ile oldu. Profilo AVM’nin açtığı
yola Cevahir de bir salonla katıldı. İki yıl önce açılan Mecidiyeköy Trump’un
sinemaları yanında tam donanımlı özel bir tiyatro salonu da var. Kanyon’da da
hemen her hafta caz konserleri yapılıyor.
Bu yıl içinde açılan Zorlu PSM çıtayı iyice yükseltti 2240
kişilik ana tiyatrosu, 717 kişilik drama sahnesi, sanat galerisi ve kayıt
stüdyoları ile adındaki kısaltmaya uygun olarak performans sanatları merkezi
oldu. Dünya’nın en ünlü müzikalleri sahne alıyor.
Sanatın AVM’ye
göçünün giderek artacağı anlaşılıyor. İstanbul’un Anadolu yakasında yeni açılan
ve 15 sinema salonu olan Akasya AVM
İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın danışmanlığında düzenlenen klasik müzik, caz
dinletileri ve konserlere ev sahipliği yapacak. İlk konserler İstanbul Caz
Festivali sırasında gerçekleştirildi.
Mecidiyeköy’de Likör Fabrikası arazisinde inşa edilen Quasar
kendini sanat üzerinden konumlandırıyor. Eski fabrika binasını tekrar inşa edip
“Likör Kültür ve Sanat Merkezi” olarak 2015 sonunda açmayı planlıyorlar. Ama
etkinlikler şimdiden “Sanat Çadırı”nda başlamış. Cem Mansur yönetiminde
konserler vermiş.
AKM’nin yerini AVM’ler
çoktan almış. Residence’da uyuyup, plazada çalışıp, AVM’de
günü tamamladığımız bir yaşam biçimi dayatılıyor. 03.09.2014
Yorumlar