Yayıncılık meslek birlikleri ve emniyet güçlerinin işbirliği
ile son yıllarda korsan kitapla mücadele oldukça hızlandı. Hemen her gün korsan
yayıncıların matbaalarına, depolarına yapılan baskınların haberleri geliyor.
Özellikle Ankara ve İstanbul’da Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü
ekiplerinin yaptıkları operasyonlarda çok büyük sayılarda korsan yayın ele
geçiriliyor ve korsan yayıncılığın elebaşları yakalanıyor. Korsan yayıncılar
gizli matbaalarda üretim yapıp, polis baskın yaptığında suçu üstlenecek kişiler
tutarak yaklanmamaya çalışıyor. Emniyet güçlerinin kararlı takibi gizli
matbaaları da, gerçek elebaşlarını da ortaya çıkartıyor. Kuşkusuz bu başarının
temelinde devletin korsan yayınları ciddi bir biçimde takibe almasının ve bu
suçluları yakalamak için “Fikri Mülkiyet Hakları Büro Amirlikleri”nin kurulmuş
olmasının büyük katkısı var. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bandrol gelirlerini
korsanla mücadele için yayıncı meslek birliklerine bırakmasının da baskınların
sayısının artmasını sağladığını eklemeliyim. Bu operasyonlarda görev alan Güvenlik
Şube Müdürlüğü ekiplerini, yayıncılık meslek birliklerini ve rüşvet
tekliflerine yüz vermeyen, tehditlere kulak asmayan avukatlarını kutluyorum.
“Fiziki korsanlık” diye adlandırılan kağıda basılı
kitapların korsanlığı ile mücadelede böyle etkili sonuçlar alınırken dijital
alanda, e-kitap’ta tamamen farklı bir gelişme yaşanıyor. Dijital ortam adeta
bir korsan e-kitap cenneti halini almış durumda.
Yayıncı meslek birlikleri dijital alandaki korsanlıkla da
mücadele ediyorlar ama pek sonuç aldıklarını söyleyebilmek mümkün değil.
1990’lı yıllarda korsan kitap nasıl fütursuzca yaygınlaşıp caddelerde,
meydanlarda, halk pazarlarında serbestçe satılır hale gelmişse e-kitap korsanlığı
da dijital alanda aynı hızla, belki de daha hızlı yaygınlaşıyor. Daha
kitapçılara ulaşmadan en yeni kitapların korsan dosyaları internette
paylaşılamaya başlanıyor. Örneğin Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Stratejik
Derinlik” adlı kitabının korsan pdf dosyasına onlarca internet sitesinden
ulaşmak mümkün. Yani başbakanın kitabı bile dijital korsanların elinden
kurtulamıyor.
Kuşkusuz bunda Google, Yandex, Facebook gibi dosya
paylaşmaya olanak sağlayan servis sağlayıcıların fikri haklar konusundaki tavrı
büyük etken. Kendi hakları için şahinleşen bu kuruluşlar yazarların,
yayıncıların hakları söz konusu olduğunda adeta sağırlaşıyor, korsan yayını
önlemek için tek bir tuşa bile basmak istemiyorlar. Çünkü onları zorlayacak
yasal düzenlemeler yok ya da yeterli değil.
Yazarın, yayıncının fikri haklarını korumanın yolu yasalardan geçiyor. 5846
sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) 1951’de kabul edilmiş. FSEK’de son
değişiklik de 2008 yılında yapıldı. Ama o düzenlemede dijital alandaki hak
ihlalleri ile ilgili güncellemeler ne yazık ki yapılmadı. Müzik ve sinema
sektörleri dijital korsanlıktan büyük yaralar aldılar. Çığlıklarının duyulması
kolay olmadı. Ertuğrul Günay’ın bakanlığı döneminde artık daha fazla
beklenemeyeceği anlaşılınca örnek bir çalışma gerçekleştirildi. Konuyla ilgili
tüm tarafların katılımıyla ve müzik, sinema ve yayıncılık meslek birliklerinin
katkısıyla aylarca süren bir ortak çalışma ile dijital alandaki korsanlığı
önleyecek yasal düzenlemeleri içeren bir taslak hazırlandı. Taslak bakanlar
kuruluna gitti. Orada imzalar tamamlandıktan sonra meclise sevk edilip
yasalaşacaktı. Ama bu sırada bakanlar kurulunda değişiklik oldu ve Günay görevi
Ömer Çelik’e devretti. FSEK taslağı bakanlar kurulundan geri çekildi. Ömer
Çelik 24 Ocak 2013’de Kültür ve Turizm Bakanı olmuş. O tarihten beri de zaten
hazır olan FSEK taslağının tekrar bakanlar kuruluna gelmesi bekleniyor. Bu
arada e-kitap korsanlığı patladı, dijital alan bir korsan yayın cenneti halini
aldı. Ömer Çelik neyi bekliyor bilemiyorum ama biraz daha beklerse yazarın,
yayıncının dijital alanlarındaki haklarını korumaya o taslak yetmeyecek.10.12.14
Yorumlar