I. Dünya Savaşı, 28 Temmuz 1914'te başlamış, 11 Kasım
1918'de sona ermiş. Aslında Avrupa merkezli bir savaş. ABD ve Japonya katılınca
küreselleşmiş. “Dünya Savaşı”, “Büyük Savaş”, Osmanlı’da “Harb-i Umumi” ve ABD’de
“Avrupa Savaşı” diye adlandırılmış. Bir yanda Rusya, Fransa ve İngiltere’nin
öncülük ettiği “İtilaf Devletleri” diye adlandırılan 12 ülke, diğer yanda da
Almanya, Avusturya - Macaristan, Osmanlı imparatorlukları ve Bulgaristan’dan
oluşan “İttifak Devletleri” var. Savaş
sonunda büyük imparatorluklar dağılmış, Dünya, özellikle Avrupa haritası
yeniden çizilmiş. Ulus devletler, cumhuriyetler kurulmuş.
I. Dünya Savaşı 100. yıl dönümünde geçen yıldan başlayarak
çeşitli alanlarda anılmaya, değerlendirilmeye başladı. Özellikle Avrupa
ülkelerinde I. Dünya Savaşı ile ilgili birçok yayın yapılıyor, toplantılar,
sempozyumlar düzenleniyor. Türkiye’deki anma etkinlikleri sanırım daha çok bu
yıldan itibaren yoğunlaşacak. İstanbul’da aynı günlerde gerçekleştirilen iki
sergi bu anmaların ilk ve önemli adımları sayılabilir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Cumhuriyet Sanat Galerisi
(Maksem), Taksim Meydanı’nda, İstiklal Caddesi girişinde yer alıyor. Günlük
yaşamın koşuşturmasından bu düzayak, girişi kolay galeriye girip sergileri
izlemiyoruz. Oysa tanıtım ve duyuru açısından bir eksiği yok.
Bugünlerde Maksem’de “Havâdis 1914 – 1915 Yüz Yıl Önce” adlı
bir sergi var. Doğan Hızlan’ın yazısını (Hürriyet, 09.01.15) okumasam herhalde
o dev afişe göz atıp geçip gitmeye devam edecektim. İBB Kültür ve Sosyal İşler
Daire Başkanlığı’nın düzenlediği serginin sorumlusu Abdurrahman Şen,
kordinatörü Ramazan Minder. Sergide esas olarak İBB Atatürk Kütüphanesi gazete
ve dergi koleksiyonlarından yararlanılmış. Almanya Federal arşivlerinden, özel
koleksiyonerlerden ve müzelerden de destek alınmış. 1914 ve 1915 yıllarında yayımlanan
Sabah, Tanin, Tasfîr-i Efkâr, Servet-i Fünûn, Sebilürreşâd, Takvim-i Vekayi,
Türk Yurdu gibi belli başlı gazete ve dergilerdeki haber ve resimler derlenmiş.
Bu haberler Türkçe’ye çevrilmiş. Fotoğraf, kartpostal, harita ve belgelerle de
serginin görsel yanı güçlendirilmiş. Sergide sadece savaşın askeri yanı değil
günlük yaşama yansımaları da görülüyor. Kadir Topbaş’ın sergi kataloğundaki
yazısında belirttiği gibi bizi yakından ilgilendiren Çanakkale Cephesi, Kafkas
Cephesi (Sarıkamış Harekatı) ve Kanal Harekatı’na da yoğunlaşılmış. I. Dünya
Savaşı ve savaşta Osmanlı’nın rolü hakkında bilgi tazeleyen doyurucu bir
çalışma. Serginin makalelerle desteklenmiş iyi bir de kataloğu var. Sergi 25
Mart’a kadar sürecek.
Maksem’den çıkıp İstiklâl Caddesi’nden Tünel’e doğru
yürüdüğünüzde Merkez Han’daki Koç Üniversitesi Anadolu Araştırmaları Merkezi’ne
ulaşıyorsunuz. Merkezin sergi salonunda "I. Dünya Savaşı'nda İttifak
Cephesinde Savaş ve Propaganda" sergisi var. Sergi Ömer M. Koç’un
koleksiyonundan seçilen eserlerden hazırlanmış. I. Dünya Savaşı’nda İttifak
Cephesi’nde yer alan devletlerin propaganda kampanyalarını anlatılıyor. Serginin küratörlüğünü
Bahattin Öztuncay, tasarımını Yeşim Demir yapmış. Propaganda deyince akla
afişler, broşürler, ilanlar gelir. Kartpostal ya da madalya ve bröveleri de
tahmin edebiliriz ama porselen ve cam eşyanın propaganda için bu kadar çok kullanıldığı
aklıma gelmezdi. İlginç ve bilgilendirici bir koleksiyon sergisi. Bu serginin
de iyi bir kataloğu var. Sergi, 22 Mart'a kadar açık.
Maksem'deki “Havâdis 1914 – 1915 Yüz Yıl Önce” ve Merkez Han’daki “Savaş
ve Propaganda" sergileri o büyük savaşı anımsamak, tartışmak için iyi bir
başlangıç. 14.01.2015
Yorumlar