Karen Blixen “Ehrengard”da
zamanının Don Juan’ı olarak tanınan orta yaşlı ünlü bir ressamın
evlenmek üzere olan genç, güzel bir kızı baştan çıkarmaya çalışmasının öyküsünü
anlatıyor.
“Ehrengard” (2. Baskı, Çev. Fatih Özgüven, Ekim 2014,
Dedalus yay.) peri masalı havasında kısa bir anlatı. Kitabın kapağında yan ve
küçücük puntoyla yazıldığından yazarın adını kolayca göremiyorsunuz
ama“Ehrengard” adının üzerinde “Küçük Bir Romans” yazısı oldukça dikkati çekici
bir biçimde yer alıyor. Tamamı 80 sayfa.
1800’lü yıllar. Henüz Alman birliği kurulmamış. Küçük Alman
prensliği Leuchtenstein’ın prensi Lothar’ın yeni evlendiği genç prenses
Ludmilla doğum yapacak. Ama bu varis “yasanın ve adabın hoş gördüğünden tam iki ay daha erken dünyaya
gelecektir.” Doğum olayı çok gizli gerçekleştirilmeli, iki ay erken doğduğunu
kimse bilmemelidir. Bu amaçla gözden ırak güvenli bir yer ve prensese genç,
yumuşak başlı ve tabii ağzı sıkı bir nedime bulunması gereklidir. En uygun aday
Ehrengard von Schreckenstein’dır. Kızın tek handikapı nişanlı olmasıdır.
Nişanlısına yazacağı mektuplarda bu sırrı ağzından kaçıracağından korkulur ama
başka da uygun aday bulunamaz.
Genç Prens Lothar’ın en yakın dostu 45 yaşındaki ressam
Cazotte’dir. Cazotte Avrupa’nın birçok kraliçe ve prensesinin resimlerini
yapmasının yanınıda onların gönlünü feth etmesi ile de ünlüdür ve “körpe ve
dupduru çıplakları” resmettiği eserleri yüksek fiyatlarla alıcı bulmaktadır.
Cazotte bu gizli doğum olayında genç çiftin yanında bulunacak ve destek
olacaktır.
Orta yaşlı Don Juan Cazotte ile “genç, yumuşak başlı”
Ehrengard’ın aynı mekânda geçirecekleri günlerin nelere gebe olduğu ise bu
küçük anlatının konusu.
Kapakta yazarın adının olağanüstü küçük ve de neredeyse
görülmeyecek şekilde yazıldığını belirtmiştim. Karen Blixen'in yaşam öyküsünü
okuyunca bu tavrı biraz anlamlandırmak olası. Tam adıyla Karen von
Blixen-Finecke soylu bir kişi, bir barones. Belki de bu nedenle eserlerini
yayımlatırken başta Isak Dinesen olmak üzere Tania Blixen, Osceola ve Pierre
Andrézel adlarını kullanmış. Kitabın iç kapağında da yazar adı olarak “Karen
Blixen (Isak Dinesen)” yazıyor.
“Ehrengard” Karen Blixen'in 1963 yılında, ölümünden bir yıl
sonra yayımlanmış. Yayınlanır yayınlanmaz da edebiyat çevrelerinde büyük bir
ilgi ile karşılanmış. Bu ilginin nedeni “Ehrengard”ın Soren Kierkegaard’ın
Türkçede “Baştan Çıkarıcının Günlüğü” adıyla yayımlanan "Forforerens
Dagbog"ına cevaben yazılmış olması. 1903’de yayımlanan “Baştan Çıkarıcının
Günlüğü”nde Kierkegaard baştan çıkarmanın insanlık tarihi kadar eski bir şey
olduğunu belirterek “bir aşk ilişkisinin doğuş ve bitiş süreçlerini”
mektuplarla anlatırken “aşk”, “nişan”, “evlilik” gibi kavramları baştan çıkarıcının
bakış açısından ele alır.
“Ehrengard” da anlatının baştan çıkarıcı’sı Cazotte’nin bir
mektubu ile başlar. Cazotte, “Baştan çıkarma, sonsuz zahmetlerle, sabır ve
ısrarlarla, zihninizi üzerinde yoğunlaştırdığınız şeyin, kendi isteğiyle ve
hazla, çekirdeğine, özüne kadar size açılması demek değil midir? Ve bunu
yaparken de zihnin farklı koşullar altında ulaşmayı umabileceğinden çok daha
yüce bir güzelliğe ulaşmak değil midir?” diye sorarak baştan çıkarıcılığı
savunur.
Yayınlanışının hemen ertesi yılı "Ehrengard" ve
"Forforerens Dagbog" arasındaki bağlantıları araştıran Robert
Langbaum’un “The Gayety of Vision” (1964) adlı kitabı yayımlanmış ve günümüze
dek iki eserin arasındaki metinlerarası ilişkiyi inceleyen onlarca makale
yazılmış. Royal Danish Library’deki Karen Blixen arşivinde "Ehrengard"ın
yedi ayrı versiyonu olduğuna da dikkati çekiliyor (Bkz. Mads Bunch, "Ehrengard,"
Kierkegaard, and the Secret Note”, Scandinavian Studies , Vol. 85, No.
4 , Winter 2013).
Karen Blixen’in “Ehrengard”ı hem duru anlatımlı hoş bir aşk
öyküsü olarak, hem de kadın erkek ilişkilerl ile aşk hakkında sorduğu sorular ve Kierkegaard’ın
eseri ile kurduğu metinlerarası ilişkiler açısından okunabilecek bir modern
klasik.
16.04.15
Yorumlar