İzmir Kitap Fuarı 20 yaşını kutluyor. TÜYAP ve Türkiye
Yayıncılar Birliği işbirliği ile düzenlenen İzmir Kitap Fuarı’na 400 yayınevi
ve sivil toplum kuruluşunun katılıyor. 150 etkinlikte ve imza günlerinde
yüzlerce yazar okurlarla buluşuyor. Son günlerin kalabalığı ve yoğunluğunda
gözden kaçmasın diye bir kitap listesi hazırlamakta yarar var diye düşünüyorum.
İzmir Kitap Fuarı’nın bu yılki Onur Konuğu Süreyya Berfe. Süreyya Berfe 60 Kuşağı’nın ve çağdaş
şiirimizin önemli adlarından. Berfe’nin “Yorgunluğa değil / geceye değil
/ yalnızlığa değil / akşamın gittiği yere gidiyordu / Düpedüz gidiyordu /
Kimsesizdi” dediği yeni şiir kitabı
“Her Gölge Titrer” (Yapı Kredi yay.) fuarda okurlarla buluşmuş olacak.
Berfe’nin 1965 – 1998 yıllarında yayımlanmış şiirlerinden oluşan “Kalfa” da
(Yapı Kredi yay.) kitap listemizde yer alması gereken kitaplardan.
Şiir
80 Kuşağı’nın
kurucu şairlerinden Tuğrul Tanyol yeni şiir kitabı “Gelecek Günlerin Şarabı”nda
(Yapı Kredi yay.) “Mutsuzluğun kışı / bir yara gibi ilerliyor /
unutulmuş yazın açtığı yolda, / en ince yerinden kopan telin / kamçı gibi
vurduğu utanç / ırmağına dalıyor boşvermişliğin…” diyor. Tuğrul Tanyol 40
yıldır dergilerde yayımladığı ve çoğu tartışmalar yaratmış şiir üzerine
yazılarından bir seçmeyi de “İyi Şiir Koalisyonu” (Mühür Kit.) adıyla
kitaplaştırdı. Böylece ilk düzyazı kitabını da yayımlamış oldu. Ahmet Telli ile
yapılan söyleşilerden bir seçme de “SöyleSen” (Everest yay.) adıyla kitaplaştı.
Enis Batur’un yeni şiir kitabı “A
Capella” (Kırmızı Kedi yay.) “Yeni Lirik Şiirler 2007 – 2014” alt
başlığını taşıyor. Ahmet Erhan’ın toplu şiirleri “Burada Gömülüdür” iki kalın
ciltte yayımlandı (Kırmızı Kedi yay.), Bejan Matur’un yeni kitabı “Son Dağ”
(Everest yay.). Kitap “Belli ki bir ağıtçıyım ben, / Karanlık çöktüğünde /
Dağların ötesinde / Kimi ansam bakıyor bana acıyla” dizeleriyle sunuluyor.
“Taraf değilsek kesilmedik söz hünerinden / Aşktan ve
Allahtan kesilmedik / Yalnız ve biriz” diyen Ömer Erdem’in yeni kitabı “Pas” ve
“Hayat madeninde acele çekilmiş / Fotoğraf kadar yerim” diyen Betül Tarıman’ın “Rüzgârın Azabı” (Yapı Kredi yay.) dikkatimi
çeken şiir kitaplarından. “Kimseye benzemeden ben benim demişim / Fani
değil Bâkiyim” diyen Baki Ayhan T. 2001 – 2014 yılları arasında yayımlanmış
kitaplarından oluşan toplu şiirlerini “Hayat ve Hayal Müzesi” (Yapı Kredi yay.) adıyla yayımladı.
Kitapta biri ilk kez okurla buluşan beş şiir kitabı yer alıyor. Fuarlar yeni
kitaplarla buluşmanın yeridir. Yeni şairlerle, şiir kitaplarıyla tanışmak için
Yasak Meyve, Şiirden, Yitik Ülke, Mühür gibi şiire gönül vermiş yayınevlerinin
standlarını da ziyaret etmenizi öneririm.
Deneme – Eleştiri
100. yaşını kutladığımız büyük usta Haldun Taner’in yeni
yayınevi Yapı Kredi’nin yayımladığı ilk üç kitaptan bir “Koyma Akıl, Oyma
Akıl”dı. “Koyma Akıl, Oyma Akıl”da Haldun Taner’in 1971-1985 yıllarında
yayımlanmış yazılarından bir seçme yer alıyor. Doğan Hızlan Haldun Taner için
"Gündelik bir olayı, sıradan bir gözlemi, konuşma sanatının bütün
incelikleriyle şerbetlendirerek öyle anlatır ki... İnsana ve dünyaya bakmanın
birinci niteliğinin hoşgörü olduğunu hem bilir, hem bildirir" diye yazmış,
katılmamak elde değil.
Selim İleri usta bir anlatıcı olmasının yanında iyi bir
okurdur. Onun edebiyat birikimimize, eski yazarlarımıza verdiği değeri, her
fırsatta onları gündeme getirdiğini yazılarından biliyoruz. Selim İleri’nin
yeni kitabı “Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu” bu değerbilirliğin yeni
ve büyük bir örneği. İleri kitapta 1874-1980 yılları arasında yayımlanmış ve
çoğu unutulmaya terk edilmiş 229 Türk romanını ele alıyor, kısa yazılarla hem
tanıtıyor hem de eleştirel gözle edebiyatımızdaki yerlerini değerlendiriyor.
Nurdan Gürbilek “Sessizin Payı”nda (Metis yay.) kitabın arka
kapağında yazdığı gibi “"Adalet"i Dostoyevski'nin,
"vicdan"ı Tolstoy'un, "merhamet"i Orhan Kemal'in,
"utanç"ı J. M. Coetzee'nin, son yılların vazgeçilmez
"kutuplaşma"sını Peyami Safa'nın penceresinden okuyan denemeler”ini
biraraya getirmiş. Gürbilek bu temel kavramları edebiyat eserleri aracılığıyla
incelerken edebiyat eserinin yaşamla bağını da kendine has bakışı ile
vurguluyor.
Sennur Sezer beş yıldır her perşembe Evrensel Gazetesi’nde
şairler ve yazarlara hitaben açık mektuplar yayımlıyordu. Tanpınar, Mehmet
Akif, Kemal Tahir gibi yazarlarla başlayıp Gonca Özmen, Gülce Başer gibi genç
kuşak yazarlarına uzanan bu mektuplarda tatlı ve içten bir anlatımla hem
anılardan, tanıklıklardan söz ediyor hem de dobra bir söylemle bu kişilerin
eserleri hakkında eleştiriler yapıyordu. Bu yazılar “Perşembe Mektupları”
(Yazılı Kağıt yay.) kitaplaşmış.
Öykü
Haldun Taner’in yeniden basımı yapılan kitaplarından biri de
“Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu” (Yapı Kredi yay.). Behçet Necatigil bu kitaptaki
öyküleri hakkında yazarken Haldun Taner’i "Olayları rintçe bir bakışla
gülünç taraflarından alan, kıvrak, sürprizli, esprili bir üsluba aktaran"
yazar diye tanımlıyor. “Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu” Haldun Taner’in öyküleri
ile yeniden buluşmak için yi bir başlangıç.
Mustafa Kutlu, her yıl düzenli olarak bir kitap yayımlama
geleneğini bu yıl “Tirende Bir Keman”la (Dergâh yay.) sürdürüyor. Mustafa Kutlu
“Tirende Bir Keman” adlı uzun hikayesinde uzun tren yolculuklarına çıkan
kemancı bir baba ile oğlunun bu yolculuklarda yaşadıklarını, hissettiklerini
diyaloglarla bezeli rahat bir dille anlatıyor.
İyi gazetecilerden Pınar Öğünç ilk öykü kitabı “Aksi Gibi”
(İletişim yay.) ile edebiyat dünyasına merhaba dedi. Pınar Öğünç iyi bir
gözlemci olduğunu kanıtlarcasına her gün yaşadığımız ya da görüp geçtiğimiz
küçük ayrıntılardan yola çıkarak kuruyor öykülerini. Sıradanmış gibi görünen
olayların yaşamımızı nasıl etkilediğini anlatıyor.
2000’li yılların iyi şairlerinden Mehmet Erte düzyazıda da
kendine has bir anlatım oluşturdu. Yeni kitabı “Arzuda Bir Sapma”daki (Yapı
Kredi yay.) öykülerde bir erkeğin çocukluktan başlayarak yaşamı boyunca “arzu”larının
peşinde yaşadıklarını, arzularının onu bedensel ve ruhsal olarak nasıl
etklediğini, yönlendirdiğini anlatıyor.
Fuardan alınacak öykü kitapları listemde ayrıca “İnsan,
yaşarken ıskaladığı bir hayatı gerçekten yaşamış sayabilir mi kendini? Belki de
-bu yüzden- "Hayat abartılacak bir şey değil" diyen Kerem Işık’ın
yeni kitabı “Iskalı Karnaval” (Yapı Kredi yay.) ve Jonathan Franzen’in
"Davis özbilinç konusunda adeta bir sihirbaz. Sayfaya düşen kelimelerin
hakkını böylesine veren bir yazar günümüzde az bulunur" diye tanıttığı
Lydia Davis’in “Rahatsızlık Çeşitleri” (Everest yay.) var.
Roman
En çok yayımlanan edebiyat türü roman. Tanıtımlarda,
duyurularda ve fuarlarda da en ön sırada romanlar yer alıyor. Yılbaşından beri
de bir çok iyi roman yayımlandı. Yüzlerce roman arasında bunları kolayca es
geçmek mümkün. Nermin Yıldırım’ın aşk acısını dindirmek için “Mazi İmha
Merkezi” diye bir yere gidip tedavi olmayı bile göze alan kadın kahramanı
Feribe’nin yaşadıklarını içten ve ironik bir dille anlattığı “Unutma Dersleri”
(Doğan Kitap), sessiz ve derinden gitmesine rağmen her kitabı eleştirmenlerce
heyecanla karşılanan Ayhan Geçkin’in “Uzun Yürüyüş”ü (Metis yay.), Burhan
Sönmez’in yerin üç kat altında küçük bir hücredeki dört adamın anlattığı
öykülerle gelişen “İstanbul İstanbul”u (İletişim yay.), Ayşegül Devecioğlu’nun
12 Eylül darbesi sonrasında yirmi yıl ortadan kaybolan bir arkadaşlarının
gelişi ile girişilen yüzleşme ve hesaplaşmayı anlattığı “Ara Tonlar” (Metis
yay.) ve Ersan Üldes’in “Edebiyat dünyasında yok sayılmış, bütünüyle unutulmuş
bir yazar”la onun romanını anlaşılır kılmaya çalışan bir başka yazarın
yazdıklarından oluşan romanı “Hindi” (Sel yay.) önereceğim romanlar.
23.04.15
Yorumlar