Alberto Giacometti, modern heykel sanatının en önemli
sanatçılarından biri. Yaptığı ince uzun insan figürleri öylesine özgün ki
taklit edilmesi ya da izleyicisi olunması olası görünmüyor.
Pera Müzesi onuncu yıl kutlamalarına çağdaş sanatın bu çok
önemli sanatçısının “retrospektif bir yaklaşımla hazırlanmış” sergisi ile başladı.
Sergide sanatçının tüm dönemlerinden yapıtlara yer verilmiş.
Giacometti 1901 – 1966 yılları arasında yaşamış. Yirminci
yüzyıl başında gelişen öncü sanat akımları içinde yer almış. Gerçeküstücülük’ün
önemli sanatçılarından sayılmış. Ama bununla yetinmeyip kendine has sanat
anlayışını oluşturmuş bir ressam ve heykeltraş.
Paris’teki Giacometti Vakfı’nın desteğiyle hazırlanan
sergide Giacometti’nin gençlik döneminden başlayarak geçirdiği tüm evreleri
izlemek olası. Kuratörlüğünü Giacometti Vakfı yöneticisi Catherine Grenier’in yaptığı sergide
sanatçının mektupları, hazırlık desenleri, yayınları ve Giacometti’nin
fotoğrafları da yer alıyor.
Pera Müzesi’nde onuncu yıl kutlamaları için açılan ikinci
sergi adını Hipokrat’tan almış; “Hayat Kısa, Sanat Uzun”. “Bizans’ta şifa
sanatı ve pratiğini, Roma döneminden geç Bizans dönemine uzanan bir süreçte
incelemeyi amaçlıyor”. Kuratörlüğünü Brigitte Pitarakis’in yaptığı sergide
elyazmaları, ikonalar, muskalar, tıp aletleri, bitki örnekleri, antropolojik
veriler, nadir baskı kitap, gravür ve arşiv fotoğrafları yer alıyor. İki sergi
de 26 Nisan’a kadar sürecek.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi 2005’de açılırken adını
Osman Hamdi Bey’in ünlü “Kaplumbağa Terbiyecisi” tablosunu koleksiyonuna
katmasıyla ve Oryantalist resim koleksiyonu ile duyurdu. Müzede oryantalist
resim koleksiyonu ile aynı önemde Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu,
Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu ve Eski İstanbul Fotoğrafları
Koleksiyonu da yer alıyor.
Pera Müzesi Tepebaşı'ndaki tarihi Bristol Oteli binasında
faaliyetlerini sürdürüyor. Güzel görünümlü, müzenin adına da yakışan bir bina.
On yıl boyunca Dubuffet, Henri Cartier-Bresson, Rembrandt, Pirosmani, Koudelka,
Miró, Akira Kurosawa, Chagall, Picasso, Botero, Frida Kahlo, Diego Rivera ve
Goya gibi çoğunun yapıtları Türkiye’de daha önce görülmemiş büyük sanatçıların
yapıtları sergilendi. Açılıştan kısa bir süre sonra bu güzel bina müzeye yetmez
oldu ki tam karşılarındaki TRT
binasına talip oldular ve Frank O. Gehry’nin tasarımıyla bir kültür merkezi
açacaklarını açıkladılar. Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nın mücadelesi tahmin
edilebileceği gibi bürokrasinin zaferi ile noktalandı. Proje yaşama geçemedi.
Belki de hayırlı oldu. Pera Müzesi biriken potansiyelini etkileyici sergiler
açarak değerlendirdi.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Genel Müdürü Özalp Birol, İstanbul
Art News’a verdiği röportajda “Pera Müzesi yalnızca müze değildir” diyor. Bir
anlamda çağdaş müzeciliğin nasıl yapılması gerektiğini anlatmış oluyor. Sadece
sergilerle yetinmeyip halkın müze ile ilişkisini sürekli kılacak ve sergilerin
anlamını zenginleştirecek müzik, sinema gibi alanlarda etkinlikler de
yapılıyor.
Onuncu yıl etkinlikleri yıl boyu sürecek. Grayson Perry, Sir
Cecil Beaton, “Türk Resminde Çıplak” gibi sergiler bu yılın programında yer
alıyor.
Pera Müzesi on yıldır sadece İstanbul’a değil Türkiye’nin
sanat yaşamına önemli katkılarda bulundu. Dünya sanatının büyük ustalarını
tanımamızı sağlayan bir kültür merkezi halini aldı. Başta Suna ve İnan Kıraç
olmak üzere bu önemli müzeyi Türkiye’ye kazandıranları kutluyor, Pera Müzesi’ne
uzun ömür diliyorum.
25.03.2015
Yorumlar