51. Kütüphaneler Haftası’nın ana teması “Kültürlerarası
Diyalog ve Kütüphaneler”. 81 ilde yüzlerce etkinlik yapılıyor. Hafta boyunca
kütüphanecilik alanındaki yeni gelişmeler ele alınıyor, kütüphanelerin,
kütüphanecilerin sorunlarına dikkat çekiliyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Çanakkale Zaferi’nin 100. yılı
vesilesi ile kütüphaneler haftasını 30 Mart – 1 Nisan tarihleri arasında
Çanakkale’de 18 Mart Üniversitesi’ndeki etkinliklerle kutluyor. Yeni Zelanda’dan
da konuşmacılar var.
Hafta boyunca en çok tartışılan konu kütüphaneleri nasıl bir
gelecek beklediği olsa gerek. Dijital alandaki gelişmeler, kitaba erişimin kütüphaneye
gitme gereği olmadan da gerçekleşebilmesi gelecekte kütüphanelerin nasıl bir
hal alacakları sorusunu sorduruyor kuşkusuz. Ama gelecekten önce bugün var,
bugün yaşanan sorunlar var. Kitap okuma oranları hızla düşüyor. Kitapla ilgisi
azalan toplumun kütüphane ile bağı da kopuyor. Kütüphaneler gözden ırak
gönülden ırak yerler halini alıyor. Bu duruma bakınca bugün 12.30-13.00
saatleri arasında 81 ilde ve Kıbrıs’ta şehirlerin en merkezi noktalarında
gerçekleştirilecek olan okuma etkinliğinin sloganı “Kitapla Barışıyoruz” daha
da anlamlı hale geliyor. Okurlar yarım saatliğine de olsa şehrin en görünür yerlerinde
toplanıp sessizce kitaplarını okuyacak, yaşamınıza kitabı katın, diyecekler.
“Yaşamınıza kitabı katın” talebine verilecek cevap bellidir:
“Bunca iş güç arasında ne zaman kitap okuyalım? İşimiz bittiğinde açık
kütüphane nereden bulalım?” Hafta boyunca birçok halk kütüphanesi “Geceleyin
Kütüphane” etkinliğinde saat 22.00’ye
kadar açık kalıyor. Kitapla barışmak, mahallemizdeki kütüphaneleri keşfetmek
için iyi bir fırsat. Tabii ki Kütüphaneler ve Yayınlar Genel Müdürlüğü’nün halk
kütüphanelerinin mesai saatleri dışında da okura hizmet verebilmesini sağlaması
gerek. Bu yönde atılmış önemli adımlar olduğunu biliyorum.
Kitapla barışmak, sadece devletin ya da kütüphanecilerin
girişimleri ile başarılabilecek bir şey değil. Bireysel çabalar, gönüllü girişimler
çok daha önemli ve etkili.
Çoğunluğu Ankara Gazi Üniversitesi öğrencisi olan
üniversiteliler Haziran 2013’de bir sosyal sorumluluk projesi olarak “Kitap
Bankosu” projesini başlatmışlar. Sloganları “Okuyan Türkiye İçin!”. Proje 6 ay
gibi kısa bir sürede “Gezici Kütüphane” halini almış. Gazi Üniversitesi’nin
desteği ile eski bir otobüsü kütüphane haline getirmişler. “İnsanlar kitaba
ulaşamıyor değil, ulaşmıyor” düşüncesi ile Ankara’nın okuma oranlarının en düşük
olduğu mahallelerindeki okulları ziyaret etmeye başlamışlar. Sadece kitap
ulaştırmakla kalmıyorlar, çocuklara kitap okumanın eğlenceli bir şey olduğu
düşüncesini aşılayacak birçok etkinlik de yapıyorlar. Toplu kitap okuma
etkinlikleri en dikkati çekenlerden. Voleybol maçında set aralarında da 10
Kasım’da Anıtkabir ziyaretinde de topluca kitap okumuşlar.
Kitap Bankosu’nun bir kampanyası da “Rafta tozlanmasın gönder
okuyalım!”. Kampanya kapsamında bağışlanan kitaplarla “ihtiyaç sahibi”
okullarda kütüphane oluşturuyorlar. Hastane, banka, kıraathane gibi mekanlarda
bekleme zamanlarının yararlı kullanılması için okuma salonları, dolapları
oluşturmak yeni projeleri. Kuşkusuz her gönüllü hareket gibi desteğe
gereksinimleri var. Bu destek üniversiteli arkadaşlarının katılımı da olabilir,
yazar olarak okurlarla sohbet de, kitap bağışı da... kitapbankosu.com
adresinden projeyi ayrıntılı olarak incelemek ve iletişim kurmak mümkün. 01.04.2015
Yorumlar