Bir sanat eseri olarak mektup




Mektup içerik açısından ele alırsanız edebiyatın bir türü sayılabilir. Ama bir mektubun zarfıyla kağıdıyla sanat eseri olarak değerlendirilebileceği hemen akla gelmez. Hele mektup kağıtlarından, zarflarından sergi açılabileceği pek düşünülmez.
İş Sanat Kibele Galerisi’nde açılan “Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Çağdaşlarından Mektuplar Biz Mektup Yazardık” sergisinin haberini duyduğumda mektuplardan nasıl bir sergi olacağı konusunda kuşkularım vardı. Bedri Rahmi Eyüboğlu iyi bir şair, iyi bir ressam, değerli bir hoca ve döneminin önemli kültür adamlarından. Bedri Rahmi’nin mektup yazmayı sevdiğini de biliyoruz. “Kardeş Mektupları”, “Aşk Mektupları”, “Yukulele’ye Mektuplar” gibi kitaplarda derlendikleri de hemen aklımıza geliyor. Bedri Rahmi’nin mektupları içerik olarak çok etkileyici, sanatı, dönemi ve özel yaşamı hakkında ince ayrıntılara varan bilgiler içeren değerli belgelerdir.
“Biz Mektup Yazardık” sergisinde ve kitabında ise bir başka boyuta varıyoruz. Mektuplar belge olmalarının, edebi niteliklerinin yanında sanat eseri olarak da var oluyorlar.
“Biz Mektup Yazardık”da Bedri Rahmi Eyüboğlu bütün nitelikleri ile var oluyor. Eyüboğlu’nun yazdığı ya da kendisine yazılmış mektuplarla onun yasak aşkı Karadut’unun kimliğinden, edebiyat  ve sanat dünyasındaki dostluklarına, ailesi ile ilişkilerine, öğrencilerle kurduğu arkadaşlığa, politikacılar ve devlet adamları ile haberleşmelerine ve özellikle çeşitli projeler vesilesiyle yaptığı eserlerinin oluşma sürecine şahit oluyoruz. Tüm bu mektupları okuduktan sonra neden hâlâ ayrıntılı bir Bedri Rahmi Eyüboğlu biyografisi yazılmadığını merak etmemek elde değil. Çünkü bu büyük usta hakkında olabildiğince çok belge ve malzeme sunuyor bu mektuplar.
Eşi Eren Hanım’a yazdığı “Aşk Mektupları”nda mektupların birer sanat eseri olarak değerlendirilebileceğinin örneklerini görmüştük. Bedri Rahmi Eyüboğlu aşkını, özlemini sadece sözcüklerle anlatmakla kalmıyor, desenlerle de duygu ve düşüncelerini ifade ediyordu. “Biz Mektup Yazardık” sergisinde ve kitabında ise hem Eyüboğlu’nun mektup kağıtlarına, zarflarına yaptığı desenler, resimler hem de ona ressam dostlarından gelenler var. Fikret Mualla, Fahrünisa Zeid, Cemal Tollu, Abidin Dino, İlhan Koman, Hamit Görele gibi ressam dostları, Nedim Günsur, Mehmet Pesen, Turan Erol, Teoman Südor, Utku Varlık, Hanefi Yeter gibi öğrencileriyle yazışmalarına hep resimler eşlik etmiş.
Hughette Eyüboğlu ve kitabın editörü Ruken Kızıler “Biz Mektup Yazardık” (İş Bankası yay.) kitabını kronolojik sıralama ile değil kişiler ve olaylara göre, mektuplar arasındaki ilişkileri, bağları gözeterek oluşturmuş. Böylece Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun ilişkilerini, yaşamındaki dönüm noktalarını daha net kavrayabiliyorsunuz. Emre Senan’ın tasarımı ile de hem mektupların belgesel niteliği hem de sanatsal özellikleri ortaya çıkmış.
Kitabın çok etkileyici olduğunu söylediğimde Ruken Kızıler “asıl sergiyi görmelisiniz” demişti. Sergiyi görünce eğer erbabının elinden çıkmışsa mektupların kağıdıyla zarfıyla nasıl birer sanat eseri halini alabildiklerini kavrıyacaksınız. Başta Bedri Rahmi Eyüboğlu olmak üzere Türk resim sanatının birçok büyük ustasının desenleri ve resimleriyle değer kazanmış mektuplar yer alıyor sergide.
“Biz Mektup Yazardık” sergisi İş Sanat Kibele Galerisi’nde 20 Haziran’a dek sürecek. Sergiye gitme olanağı olmayanlar içinse kitabına iyi kitapçılardan ulaşmak olası.         
13.05.15

Yorumlar