İş Bankası’nın kampanyaları başladığından beri farklı
değerlendirmeler yapılıyor. Olumlu düşünenler çocuklara okuma zevki
aşılandığını, yarının kitap okurlarının oluşmasına katkıda bulunulduğunu
söylüyor. Kampanyanın olumsuz etkisi olduğunu düşünenler ise çocuğun ders
dışında kitap okuyacağı dönemin tatiller, yaz ayları olduğunu, çocuk tam tatile
çıkarken onu banka şubesine çağırıp kitap hediye ederek kitabevine gidip kitap
satın almasının önlendiği yani yayıncılık sektörünün olumsuz olarak etkilendiğini
düşünüyor.
Dünya’da en çok kitabı yaşlılar okuyor, çocuklar ve gençler
kitaptan uzaklaşıyor. Çocukları ve gençleri kitapla buluşturabilmek, kitap
okuma zevki kazandırabilmek için bir çok kampanya yapılıyor. Bizde ise tersine
bir durum söz konusu. Türkiye’de en çok 7-14 yaş grubu yani ilk ve orta öğretim
çağındaki çocuklar kitap okuyor. Bu nedenle Türkiye’de üretilen kitap sayısı ve
kitap okuma oranları her geçen yıl artıyor. Çocuk ve ilk gençlik
yayıncılığımızdaki kalite artışını görmemek elde değil. Çocuklar daha iyi, daha
kaliteli kitap talep ediyor, sektör de üretiyor.
Bu olumlu tabloya rağmen görmemiz gereken bir de gerçek var.
Devletin, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ya da Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kitap
okumayı özendirici kampanyaları, projeleri yok. Çocukların kitapla
karşılaşabildiği tek yer okullar. Son siyasi gelişmelerle okullara ders kitabı
dışında kitap sokulmadığı ya da sadece belli yayınevlerinin kitaplarının
okunmasına izin verildiğini, müfettişlerin öğrencilerin çantalarında yardımcı
ders kitabı aradıklarını ve kitap bulduklarında öğretmenler hakkında soruşturma
açıldığını duyuyoruz.
Birçok eve kitap bir yana gazete bile girmiyor. Kitap almak
isterseniz kitaba ulaşmak da pek kolay değil. Türkiye’nin birçok ilçesinde
kitabevi yok. Aynı şekilde kitaba ulaşmanın en ekonomik yolu olan halk
kütüphanelerinin sayısı da yok denecek kadar az. Türkiye’de 31 bin 871 mahalle
ve 18 bin 332 köy var ama 1118 halk kütüphanemiz
var. Bunların çoğunda çocuklara yönelik kitap yok ya da kütüphaneler
yetişkinlere göre yapılmış, çocukların kullanımına uygun değil. Öğrencilerin
büyük bir çoğunluğu ders kitaplarının dışındaki kitaplarla kitap fuarlarında
karşılaşıyorlar.
İş Bankası’nın “Karneni Göster Kitabını Al” kampanyaları ile
birçok çocuk ilk defa kitapla buluşmuş olabilir. Çocukların bir kitapla bir
mevsim geçirmeyeceklerini, kitap okumaktan keyfini alırlarsa büyüklerden çok
daha hızlı ve fazla kitap okuyacaklarını da unutmayalım. Yeter ki onların
kitaba ulaşmasını sağlayalım. İş Bankası da bunu yapıyor. Adnan Bali ve projeyi
yürüten arkadaşlarını kutlarım.
03.06.2015
Yorumlar